Genel

1 milyon 120 bin İzmirli haciz kıskacında!

Her beş kişiden üçünün, her üç haneden ikisinin haciz tehdidi altında olduğunu vurgulayan Aslan, "2003 yılında icra dairelerindeki dosya sayısı 9.5 milyon iken 2013'te bu rakam 21.5 milyon olmuş durumda. Gidişat korkutucu" dedi.


Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, 4 buçuk milyonluk İzmir'de 1 milyon 120 kişinin icralık olduğunu söyledi. Bu rakama göre her beş kişiden üçünün, her üç haneden ikisinin haciz tehdidi altında olduğunu vurgulayan Aslan, "2003 yılında icra dairelerindeki dosya sayısı 9.5 milyon iken 2013'te bu rakam 21.5 milyon olmuş durumda. Gidişat korkutucu" dedi.


Türkiye genelinde bulunan toplam 920 icra dairesinden 28'inin İzmir'de bulunduğunu, dairelerde artık dosya konacak yer kalmadığını kaydeden Aslan, " Ülke genelinde 2 bin 700 memur görev yapıyor. İzmir’de ise yüze yakın icra memuru var. Her bir daireye 40 bin dosya düşüyor. 2003-2013 döneminde icra dosyalarındaki artış korkunç boyutta. 2003 yılında 9.5 milyon olan dosya sayısı 2013 itibariyle 21.5 milyona ulaşmış. Sadece İzmir'de 1 milyon 120 bin kişi icralık halde. Beş kişiden üçü, üç haneden ikisi icranın pençesinde. Öyle ki haciz için bile ancak 15 gün 1 ay sonrasına gün verildiği belirtiliyor. Dosyaların önemli bir kısmı banka kredilerinden, ödenmeyen çek ve senetlerden oluşuyor. Ekonomideki son durumu ve hükümetle Merkez Bankası arasındaki çatışmayı da dikkate alacak olursak Allah hepimizin sonunu hayretsin" şeklinde konuştu.


“E-HACİZ İSYAN ETTİRİYOR”


Hüseyin Aslan, ‘ihtiyati haciz’ ve ‘ihtiyati tahakkuk’ dolayısıyla mükellefin gıyabında yapılan mal varlığı araştırması neticesinde banka hesaplarına, trafiğe kayıtlı araçlarına ve tapu tescilli gayrimenkulleri üzerine borç miktarının ucu açık şekilde hacizler konulduğunu, bu çalışmaların herhangi bir ihbar yapılmadan ve mükellefin haberi olmaksızın yürütüldüğünü vurgulayarak, şunları söyledi:“ İcra işlemi sırasında alacaktan fazla mal haczedilmesi, kamu kurumları tarafından alacaklarına karşı uygulanan elektronik haciz yoluyla borçlunun tüm banka hesaplarına herhangi bir ödeme emri olmadan, mükellefin bilgisi dışında borcun 10 katı, 100 katı kadar mal varlığına el koyulması sadece ekonomik işletmeyi çökertmekle kalmıyor, aynı zamanda, kanun koyucunun da murad etmediği şekilde zararlara yol açılıyor. "Bir hakkın kötüye kullanılması" sonucu ortaya çıkıyor. Buna karşın ödemeyi yapıp haczi kaldırmak istediğinizde ise günlerce, haftalarca uğraşmak zorunda bırakılıyorsunuz. Bu durum mükellefleri kayıtdışılığa ittiği gibi modern tefeciliğin de önünü açıyor."


“YASAL GÜVENCELER MEVCUT AMA…”


Aslan, hukuk sisteminin hukuki koruma yollarına sahip olduğunu, ancak uygulamada sıkıntılar yaşandığını, böyle bir durumda alacaklının alacağını güvenceye kavuşturmak için kanuni güvenceler sağlanmak suretiyle, işletmelerin iflastan kurtarılabileceğini de sözlerine ekledi.  



Yenigün