1/25 binlik nazım imar planı neyi ifade ediyor?

İmar Kanunu uygulanacak.

Planlarda,

Vatandaşın mülkünden, arsasından, tarlasından yol geçirdiyseniz, kamu payı aldıysanız, meydanlar, düzenleme ortaklık paylarını düzenlediyseniz vay.

Sen misin bunu yapan.

İtirazlar hemen başlar.

Sonra neden nazım planlara itiraz yapılıyor.

Şehrin, 50 yıl sonrasındaki ihtiyacını karşılayacak modern bir şehir olmasını düşünüp de, planı hazırladıysanız ancak oradan “zarar gören vatandaş” varsa “itiraz” hakkı var.

İtiraz eder.

Yasal hakkı.

Hukuk devletinde kimse ona neden itiraz ediyorsun diyemez?

İtirazını görüşürsünüz, haklı bulursanız planın o “kısmında değişiklik” yaparsınız. Eğer, haksız bulduysanız veyahut bunun mutlaka yapılması gerekiyorsa vatandaşın isteğini, “ret” edersiniz.

Ret makamı da belli.

Büyükşehir Belediye Meclisi.

Büyükşehir Belediye Meclisi’nde kim çoğunlukta.

AK Parti…

Belediye Meclisi’nin kararlarına da itiraz, İdare Mahkemesi.

Mahkemeye gider, mahkemenin kararına uyarsınız.

Planlara o kadar çok itirazlar oluyor ki!

MUTALLIP BÖLGESİ AYRI BİR DERT

Sulukaraağaca giderken yolda dururum. Bazen dalarım araziye. Fotoğraf makinesi ile araziyi çekerim.

İnanılmaz güzel görüntüleri var.

Hani, arkeologlar gelse buranın antik çağdan kalıntıların var olduğunu zanneder.

Sanki bir arkeoloji çalışmalarının yapıldığı bölge gibi.

Yürürken oldukça zorlandığımda olmuştur.

Şehrin en verimli arazileri delik deşik.

Sanki “savaş alanı” gibi.

Mevziler kazılmış, büyük hendekler gibi.

O kadar büyük çukurlar var ki. Hani içine su doldursan gölet olur.

Su sporları merkezini oluştur buralarda.

Benim boyumun birkaç katı çukurlar.

Bazıları, yerlerini “molozlarla” dolduruyorlar.

MUTALLIP’A ÖZEL GELİŞME PLANI OLMALI

Bir alternatif plan ile Mutallıp kalkınmalı.

Bu arazilerin etrafı ağaçlandırıp, üst kısımları “spor köyü” yapılsın. Olimpik ölçülerde.

Neden olmasın?

İçinde her türlü spor etkinliklerin yapıldığı bir alan, tasarım.

Bozdağ eteklerine doğru yayalım konutları, güneşe karşı.

O taraflara gitmesi lazım kentin. Mutallıp Bozdağ eteklerine gitmesi gerekirken, gelmişiz ovaya yerleşmişiz. Atık su drenaj ve kanalizasyon meselesi gayet rahat çözülmüş olur.

Çünkü şehir yanlış kurulmuş eskiden.

İşte, şimdi yeni yerleşimlerin o “bölgeye kaydırılması” hem modern kentleşmenin başlamasına neden olacak, hem de “arsa üretimin” maliyetlerini çok daha “aşağıya” çekecektir.

Bu da, daire fiyatlarının da düşük olmasına neden olacaktır.

Hatta buralara,  TOKİ  marifetiyle düşük gelir gurupları ve işçi emekliler için sosyal konutlar yapılabilir.

TOPRAKLARINI SATMIŞLARDI

Mutallıplılar, 60-70 yıl önceleri topraklarını satmışlar. Eskişehir’deki kiremit ve tuğla fabrikaları için sürekli buradan kıymetli sarı toprak çekilmiş.

Denizli ve Kütahya’daki kiremit fabrikaları da buradan toprak satın almışlar.

Dolayısıyla, “Mutallıplı” vatandaşlarımıza bunu anlatmak güç.

Birde onlardan yüz küsur dava.

Yapılan planları aynı Mutallıp’taki çukurlara dönmüş.

Nazım plan hani kahvelerde oyun masalarında üzerinde örtü olarak kullanılan çuhalar vardır. Oyun sırasında farkında olmadan içilen sigaralar, bazen kül tabaklarından çuhanın üzerine düşer. Sigara yanığı ile çuha delik deşik olurdu.  

Planlar bu hale gelmişti.

Planda bir bütünlük ve bir modern şehir plan yapma imkânı kalmayınca, 1/25 binlik nazım planı mecliste iptal edilivermişti.

Büyükerşen’in başka çaresi de yoktu.

Öyle yaptı.

Şehrin önünü açabilmek adına! 

BİR ENGELLEME ÖRNEĞİ, MUTALLIP HAVA ALANI

Sayın Selami Vardar belediye başkanıdır. Büyükerşen ona ağabey der.

1989 belediye seçimlerinde Selami Vardar, SHP’nin belediye başkan adayıdır ve seçimleri kazanmıştır.

Belediye Başkan Yardımcısı da Abdülkadir Adar’dır. Aynı zamanda Selami Vardar’ın (SHP)  belediye meclis üyesidir.

Anadolu Üniversitesi “kent sorunları” ile ilgili panel düzenliyor. Belediye Başkanı Selami Vardar’a katılım davetiyesi gidiyor.

Selami Vardar, davet edildiği panele “mazeret” ini beyan ediyor, katılamıyor.

Yerine, Belediye Başkan Yardımcısı Abdülkadir Adar katılıyor.

Kent sorunlarının konuşulduğu, masaya yatırıldığı bu panelde, Anadolu Üniversitesi Rektörü Profesör Dr. Yılmaz Büyükerşen’in Mutallıp’ta yaptığı, “havaalanı” gündeme geliyor.

Büyükerşen kamuoyunda oldukça eleştirilmişti. Buna değiniyor.

Büyükerşen diyor ki; “Şimdi Sayın Adar’ın biz bugünkü belediye olarak, “nazım planın ilkelerini” koruyoruz” diyor.

Hangi ilkeler?

1986’da belediyenin kabul ettiği bu “nazım planın ilkeleri” yok ki, korunsun?

Örnek mi istiyorsunuz?

Bu planda demiryolu, hava yolu, banliyö gibi çağdaş bir kentin ihtiyaçları hiç düşünülmemiş. Tramvay da akla gelmemiş.

Bakınız plana hava alanı yeri ayrılmış mı?

Diğerleri yer alıyor mu?

Üniversite olarak, dünyada örneği olmayan bir işi yapmaya başladık.

Her ülkede ve Türkiye’de hava alanlarını ilgili devlet kuruluşları yapar. Bizde Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı DHMLİ.

Çünkü çok önemli alt yapı yatırımlarıdır. Biz ise devletin ilgili bakanlıklarına, belediyeye ve plana rağmen,”fiili bir durum” yaratarak şehre bir “sivil havaalanı” mekanı yaratmak zorunda kaldık.

Ancak bu suretle, planın eksikliğini kapatabileceğiz.

Gönül isterdik ki “nazım planı” bunlarsız kabul eden eski belediyeden sonra, bugünkü belediye uyarılarımızı dikkate alarak, “nazım planını” değiştirsin.

Bu arada şehri bir havaalanına kavuşturmak için üniversite olarak yaptırdığım kamulaştırmalara başta ANAP’lı, DYP’li ve SHP’li il başkanlarının iptal davası açtırdıklarını, Mutallıplıları bu meydanın yapılmasını engellemek için, “siyasi provakosyonlara” giriştiklerini de bir “acı hatıra bir ahmaklık” örneğini burada hatırlatmak zorunda kaldığım için üzüntü duyuyorum.

 Bu hatırlatmam, siyasi çıkarların, bir kentin geleceğini ne denli engellediğine örnek olsun diyedir.

 Abdülkadir Adar,  27 Mart 1994 belediye seçimlerinde SHP’den büyükşehir belediye başkan adayı olmuştur seçilememiştir.

1999 yılında büyükşehir belediye başkan adayı olmuştur seçilememiştir.

2014 yılında Büyükerşen’in listesinden meclis üyesi olmuştur. Uzun zamandan beri, “başkan vekilliği görevlerini” sürdürmektedir.

Geçmişte, engelleme faaliyetlerinde bulunanlarda zaman zaman, Büyükerşen’i ziyaret etmektedirler.

Hatırlansın, bilinsin diye yazdım! 

SAKIN PES ETME!

Büyükerşen’in başına gelenler sadece bunlarla sınırlı da değildir.

Sanki ona, “yüklenen bir misyon” var.

Bu kentte görünmez bir el sürekli onu engelleyecek ve Büyükerşen’de bu engelleri aşmasını bilecek.

Eskişehir’i, “çağdaş bir kent” yapacak.

Hedeflerinizi giden yolda, “elbette taşlar” olacaktır.

Bizlere de öğrettiği, “engeller” karşısında sakın pes etmeyin!

Eskişehir Yeni Gündem