13 yılda 4 bin kültürel varlık restore edildi!
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, 2002-2015 yılları arasında ülke genelinde yaklaşık 4 bin kültürel varlığın restorasyonunun gerçekleştirildiğini bildirdi.
Selçuklu ve Osmanlı eseri yüzlerce han, hamam, cami, mescit, çeşme, köprü ve kemer, son yıllarda restorasyon çalışmalarıyla adeta yeniden hayat buluyor. Başta Türkiye olmak üzere Balkanlar ve Orta Doğu'daki ecdat yadigarı kültürel varlıklar, Vakıflar Genel Müdürlüğünün çalışmalarıyla turizmin hizmetine sunuluyor.
Vakıflar Genel Müdürü Ertem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de 2002'den itibaren çok önemli restorasyonlar gerçekleştirdiklerini söyledi.
Hem sayısal olarak hem de proje bazlı önemli işlere imza attıklarını ifade eden Ertem, "Türkiye'de son 13 yılda 4 bin civarında kültürel varlığımızın restorasyonunu gerçekleştirdik. Her yıl 250 şantiyeyi ayakta tutuyoruz. Bu, çok önemli bir rakam. Bunu daha da artırmaya gücümüz yeter ancak 'Hem kontrollü olsun hem de daha kaliteli restorasyon olsun' diye sayıyı 250 ile sınırladık" dedi.
Ertem, bundan sonra da yüksek tempoda çalışmaya devam edeceklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Bütün eserlerin restorasyonunu tamamlayacağız. Bunların geleceğe taşınması konusunda misyonumuzu yerine getireceğiz. Yılda 250 şantiyemizde çalışma devam ediyor. Bunların da çoğu camidir. İnsanların ibadet ihtiyacını karşılamak için önceliği camilere verdik. Diğer eserlerin de projelerini çizdiriyoruz. Bu yapıldıktan sonra yıkılsa da zaten yenisini yaparız. Önemli olan da projeleri çizmek. Zaten bütün eserlerin hemen hemen hepsinin projesi çizildi."
Türkiye kültürel mirasına sahip çıkıyor
Tarihi kültürel varlıklar bakımından en zengin illerin başında İstanbul'un geldiğini vurgulayan Ertem, bu kentte de Sultanahmet Camii dışında restorasyonu yapılmayan hiçbir eserin kalmadığını aktardı.
Son dönemde Edirne ve Konya'da restorasyon çalışmalarına ağırlık verdiklerine dikkati çeken Ertem, şöyle konuştu:
"Bu çalışmaları yurt sathında imkanlarımız ölçüsünde devam ettireceğiz. Ecdat yadigarı kültürel mirasımıza sahip çıkıyoruz. İnanıyorum ki bundan sonra bu sayıda restorasyon ihtiyacı kalmayacak. Restorasyona ihtiyaç duyulan cami yok. Geride yapmamız gereken medreseler, hamamlar var. Tarihin çeşitli dönemlerinde yok olmuş, farklı müdahalelerle ortadan kaldırılmış eski eserlerimiz var. Onların fotoğraflarına ulaşıp, aslına uygun ihya edilmesine yönelik projemiz var. İnşallah onları da hayata geçireceğiz."
"Ağırlığı Balkanlar'a verdik"
Bosna Hersek'teki Hisarbey Hamamı'nın yurtdışında gerçekleştirdikleri ilk restorasyon olduğunu belirten Ertem, bu eserin tamamlanarak açılışının yapıldığını bildirdi.
Bosna Hersek'te iki eserin daha restorasyon ihalesinin yapıldığını anlatan Ertem, "Kosova'da 3, Makedonya'da 1 işimiz devam ediyor. Üç önemli eserin de ihalesi yapılma aşamasında. Buradaki eserlerin projesi de yoktu. Şimdi bunun üzerine çalışıyoruz. Balkanlar, Orta Doğu ayrımı yapmaksızın, Osmanlı coğrafyası olarak algıladığımız her mekan ve toprak, vakıf toprağıdır. Ecdat gitti vakıf kurdu. Onların sorumluluğunun bizde olduğunu düşünüyoruz. Ağırlığı Balkanlar'a verdik. Orada rahat çalışma imkanı buluyoruz. Yemen'de de bir çalışmamız var" dedi.
Ortadoğu