14 Mayıs sonrası ekonomide neler olacak? Ünlü ekonomistin iki farklı senaryosunu duyunca ağzınız açık kalacak!
Ünlü ekonomist Prof. Dr. Korkut Boratav, 14 Mayıs seçimleri sonrasında Türkiye ekonomisinde meydana gelebilecek olayları anlattı. İki farklı senaryoyu paylaşan Boratav, muhalefete de birtakım uyarılarda bulundu. Türkiye’nin önde gelen iktisatçılarından Prof
Tarihi seçime sayılı günler kala, 14 Mayıs sonrasında ekonomide yaşanabilecek senaryolar da gün geçtikçe daha fazla gündeme geliyor.
Türkiye’nin önde gelen iktisatçılarından Prof. Dr. Korkut Boratav, Cumhur İttifakı’nın kazanmasını ve muhalefetin kazanmasını kapsayan iki farklı senaryoda Türkiye ekonomisinde yaşanmasını beklediklerini anlattı.
MEVCUT İKTİDAR DEVAM EDERSE…
Sözcü’ye konuşan ve ilk olarak, mevcut iktidarın devam etmesi senaryosuna değinen Prof. Dr. Boratav, “Bugünkü karmaşık ve kargaşalı politikalarını sürdürmeye çaba göstereceklerdir. Fakat bu politikalar sürdürülemez” şeklinde konuştu.
Kısa vadeli dış borcun 196 milyar dolar, son bir yıllık cari açığın 55,4 milyar dolar olarak gerçekleştiğini ocak-şubat aylarındaki yüksek temponun devamı durumunda 2023 yılında dış açığın 100 milyar doları geçeceğini ve 300 milyar doları aşan bir dış finansman ihtiyacının doğacağını ifade eden Boratav, bu nedenle mevcut politikaların devam etmesinin olanaksız olduğunu söyledi.
Cumhur İttifakı’nın hem cumhurbaşkanlığı seçimini hem de parlamento çoğunluğunu kazanması halinde, mevcut politikaların da devam edemediği ve ödemeler dengesi krizinin gündeme geldiği durumda büyük miktarda kredi alma teşebbüsü ile beraber IMF’ye gidebileceğini söyleyen Boratav, IMF’nin de çok sıkı kemer sıkma koşuluyla talep edilen krediyi verebileceğini belirtti.
Peki, muhalefet kazanırsa ne olacak? İşte detaylar...
MİLLET İTTİFAKI KAZANIRSA…
Diğer senaryoda, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanması ihtimaline değerlendiren Boratav, bu ittifakın mutabakat metninin, neoliberal kapsamda bir istikrar programı barındırdığını, bunun da faizlerin yükseltilmesi, döviz kurunun serbest bırakılması ve döviz kurunu baskılayan makro ihtiyati tedbirlerin ortadan kaldırılmasını içerdiğini aktararak uyarı yaptı.
“Döviz kuru o kadar baskı altına alındı ki çok ani bir serbestleşme kurlarda hızlı yükselmeye sebep olur” şeklinde konuşan Boratav, 12 aylık bir geçiş süreci tarif edilmesi, ani serbestleşme barındıran uçuk bir liberal model uygulanmaması ve bu süreçte de kur korumalı mevduat (KKM) gibi uygulamaların devam edilmesinin gerektiğini paylaştı.
2024 yılının mart ayında yerel seçimlerin olduğunu, mevcut iktidarın gidişini garanti altına almak için o seçimlerin de önemli olduğunun altını çizen Boratav, kamu harcamaların azaltılmasını öngören mali kural gibi Türkiye ekonomisini durağanlaşmaya sokacak ve istihdamı azaltacak aşamalardan kaçınılması gerektiğini paylaştı.
Bankalar üzerindeki mevcut baskının devam ettirilemez olduğunu ve 14 Mayıs sonrasında bankaların serbest kalması halinde faizlerin yukarı çekilip dengeye ulaşabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Boratav, bankalara komisyon cezaları ve sözlü döviz kontrolleri gibi politikaları barındıran mevcut politikanın en rasyonel olmayan kısımlarının ortadan kaldırılmasının beklenebileceğini söyledi.
1 gram altını olanlar bile baksın! İslam Memiş, ‘Mayıs ayı çok kritik’ dedi ve ekledi...