1935'te Mecidiyeköy'de tapusuna kavuşamayan halkın haklı isyanı: 'Evimizde konuk gibiyiz'

1935 yılında Mecidiyeköy'de ev sahibi olan halk, hükümetten tapularını verilmesi konusunda isyanda bulunmuş.

1935 yılında evlerinde konut gibi yaşadıklarını dile getiren Mecidiyeköy halkı, evlerinin ve topraklarının tapularının artık kendilerine verilmesini istemiş. 'Evimizde konuk gibiyiz' diyen halk, Mecidiyeköy'ü Mecidiyeköy yapanların kendileri olduklarını, bölgeyi ağaçlandırdıklarını, ev yaptıklarını, kısacası şehri imrendirecek bir hale getirdiklerini belirterek hükümetten tapularını istemiş.

Halk, hakkı olan evlerinin kendilerine verilmesi konusunda ısrarcı davranışını sürdürmüş. Öte yandan Milli Emlak Müdürlüğü'nün iki sene öncesine kadar arsa isteyenlere 25 bin liraya arsa sattığını açıklayan halk, 3 yıldır seslerini kimsenin duymadığını açıklamış. 

''YUVAMIZDA KONUK GİBİYİZ''

Mecidiyeköy halkı bütün emeklerinin boşa gittiğini sonrasında Milli Emlak Müdürlüğü tarafından kendilerine ait olan arsaların satışa çıkarıldığını anlatmış. Bunun için 'Yuvamızda, bahçemizde konuk gibiyiz'' diyen halk mağduriyetlerinin giderilmesi ve bu durumlara bir son verilmesini istemiş.  

Söz konusu haber 7 Nisan 1935 yılında Milliyet Gazetesi'nde ''Mecidiyeköylülerin isteği''başlığı ile kaleme alınmış. İşte o haber...

Mecidiyeköylülerin isteği

Hükümete ve devlet büyüklerine yeni bir müracaat yapıldı
Mecidiye köyündeki ev ve arazi sahipleri hükümete ve devlet büyüklerine yeni bir müracaat yapmışlardır.

Bu müracaatlarımda diyorlar ki: "Uzun yıllardanberi süren mu amelelere rağmen Mecidiye köyün deki evlerimizin bahçelerimizin va ziyeti halledilmemiştir. Yıllarc evvel çorak ve çıplak olan bu yere küçerek evler yaptık. Ağaçiar diktik. Şehri imrendirecek asri bir semt yarattık. Bu açık hak ve insan karşısında eserlerimizin tesbit ve tapuca tescilini hayli zamandır ala kadar makamlardan diledik.

İstanbul Milli Emlak Müdürlü iki sene evveline kadar hariçten arazi isteyenlere buralarda dönümü yirmi beş liraya sattı. Bu emsallere göre köy halkı için de muamele yapılmasını Akça Bakanlığından Mill Emlak idaresinden istedik. Köyümüzün Tapu heyeti fenniyesince ha ritası tanzim edildiği halde üç yıl dır netice vermiyen muameleler cereyan ediyor.

Geçen yıl Milli Emlak müdürlüğü emrinde bu işin halli için teşekkül eden komisyona emsaller göstererek dileklerimizi bildirdik, fakat netice alamadık. Emekler sarfile vücude getirilen bahçelerimizi Milli emlak idaresi şimdi de müzayede ile satışa çıkar maktadır. Yuvamızda, bahçemizde konuk gibiyiz. Her geçen gün beşyüz küsur ev halkını zarar ve endişeye düşürmektedir. Bu vaziyete bir son verilmesini dileriz.''

1935 yılında İstanbul'da toplam 142 bin 820 bina varmış!