Emlakta Nostalji

1956 yılında ölüm denizi olan Haliç'te, deniz canlısı yaşamaz olmuş!

1956 yılında Haliç, ölüm denizi halini almış. Yabancıların Altın Boynuz dediği Haliç'e çeşitli artıkların dökülmesi yüzünden, Unkapanı Köprüsü'nden itibaren balık, yengeç gibi deniz canlıları yaşamaz olmuş.

Haliç ''ölüm denizi'' halini aldı: İstanbul'un Boğaziçi kadar şöhretli yeri Haliç'te artık canlı deniz mahluklarına rastlanmadığı için burası bir ölüm denizi halini almıştır. Çeşitli artıkların Haliç'e dökülmesi yüzünden, kıyılarda yaşamak bir tehlike halini alırken, ecnebilerin ''Altın Boynuz'' dedikleri bu meşhur ve güzel yer, aynı zamanda dolmaya da başlamıştır. Resim, Eyüp sırtlarından Haliç'in panoramasını tespit etmektedir. Yazımız 5'inci sayfadadır. 




''Ölüm denizi'' olan Haliç'te deniz hayvanları yaşamıyor.


  Haliç, Haliç olalı beri ilk defa içinde canlıların bile yaşamadığı bir ''Ölüm Denizi'', halini almıştır.

  20 seneden beri Haliç üzerinde tetkikler yapan Hıfzıssıha Enstitüsü Başkimyageri Mehmet Ali Kağıtçı, ecnebilerin Altın Boynuz dedikleri bu küçük denizde, Unkapanı Köprüsü'nden itibaren Kağıthane tarafında da balık, yengeç vesaire gibi deniz hayvanlarının hayatiyetinden eser kalmadığını söylemiştir.


Haliç neden zehirli bir su oldu?


  Bu mütehassıs kimyagerin de içinde bulunduğu bir heyet, şimdiye kadar Haliç için iki rapor hazırlamış ve alakalı makamlara vermiştir. Bu raporlara göre Haliç, şu sebeplerden dolayı zehirli bir su halini almıştır:

1 - Haliç sahilindeki yağ fabrikaları, artıklarını devamlı bir şekilde denize dökmektedir.

2 - Mezbaha artıkları olduğu gibi Haliç'e atılmaktadır.

3 - Haliç kenarındaki dokuma fabrikalarının asitli suları hiçbir ameliyeden geçmeden bu denize akmaktadır.

4 - Yağmurlarla beraber Haliç'e akan dereler birçok pislikleri buraya sürüklemektedir.

5 - Haliç'e muhtelif yerlerden lağımlar akmaktadır.


Bir litrede 80 santigram kükürtlü hidrojen


 Mütehassıs kimyagerin söylediğine göre, bütün bu artıkların tefessühü neticesinde kükürtlü hidrojen (H. S) zehiri meydana gelmektedir. Haliç sularında bu öldürücü maddeden 1 litrede 80 santigram bulunmaktadır. Bu, balıkların yaşamasına mani olmaktadır. Ayrıca, gaz şeklinde su sathına çıkan kükürtlü hidrojen insanlar için gözün beyaz kısmını tahriş edip hastalıklara sebebiyet verdiği gibi erkeklerde iktidara da tesir etmektedir.


 Haliç, üstelik doluyor da... 


 Haliç bir yandan böyle canlılar için bir tehlike heline gelirken, onun sahilindeki fabrikalar da zaman zaman curufla doldurmak suretiyle yer kazanmaktadır. Bunlar için Belediye ancak 50 - 100 liralık cezalar ile iktifa etmektedir ve Haliç her geçen gün böylece dolmaktadır.



Hürriyet Gazetesi 5 Temmuz 1956



Abdullah Kutalmış MIZRAK/Emlakkulisi.com