1965 yılında İstanbul'da kapıcılar 15 milletvekili çıkaracak durumdaymış!
1965 yılında, Türkiye Umum Kapıcılar ve Hizmet İşçileri Sendikası Taksim'de genel bir kongre yapmış. İstanbul'da 100 bin kapıcı varmış ve seçimlerde 15 milletvekili çıkartacak durumdalarmış.
KAPICILAR: ''15 MİLLETVEKİLİ ÇIKARACAK DURUMDAYIZ''
TÜRKİYE Umum Kapıcılar ve Hizmet İşçileri Sendikası'nın Taksim'deki Özgül Düğün Salonu'nda dün yapılan genel kongresinde, kapıcıların İstanbul'da en kuvvetli partiden de daha kuvvetli olduğu belirtilmiş, önümüzdeki seçimlerde kapıcıların milletvekili çıkaracak kudrette olduğu açıklanmıştır.
Kongre Başkanlığı'na seçilen Deniz Nakliyat İşçileri Sendikası Başkanı Ömer Canca yaptığı konuşmada, ''İstanbul'da en kuvvetli partiden de kuvvetlisiniz. Şehrimizde 100 bin kapıcı bulunmaktadır. Kapıcıların aileleri ve çocukları ile beraber nüfusu 300 bini geçmektedir. Bu da 15 milletvekili çıkarabilecek bir rakama dayanmaktadır.'' demiştir.
Kongrede, mikrofona gelen kapıcılar, tecrübeli birer hatip gibi konuşmuşlar ve dertlerini dile getirmişlerdir.
Bir kısmının kravatlı bir kısmının da kısa kollu gömlek giymiş olarak katıldıkları kongrede, emeklerinin hakkını alamadıklarını, bodrum katlarında çürüdüklerini, mal sahiplerinin istediği anda kendilerini işten çıkardıklarını söylemişler buna bir çare bulunmasını istemişlerdir.
''Aranızdan yetişen bir insan olarak arkadaşlarımın dertlerini gayet iyi bilen bir kimse olarak'' diye söze başlayan Kapı-İş Sendikası Hukuk Müşaviri Şevket Yalovalı, kapıcıların ayda 300-350 lira maaş aldıklarını, insan gibi yaşamaları için ücretlerinin arttırılmasının lazım geldiğini söylemiş, sözlerine şöyle devam etmiştir:
-''Mal sahibi, apartmanına kapıcıyı alırken, kapıcıya karısı ile çocuğunun da çalışmasını şart koşuyor. Böylece, fert başına aylık kazanç, 150 liraya kadar düşmektedir. Kapı iş kolunda asgari ücret yoktur. Mal sahipleri bu yüzden kapıcılara gayet az maaş vermektedirler. Kapıcılar, dünyanın en uzun unvanına sahip kimseleridir. Kapıcılar, bu işleri gördükten sonra dairelerin kapılarını çalarlar, bir istekleri olup olmadığı sorarlar. Kış gelir kaloriferleri yakarlar kalorifercidirler. Hizmet gördükleri kimselerin çocuklarına bakarlar, dadıdırlar. Bütün bu işlerden ayrı ayrı para almaları lazımdır.''
Kadın kapıcıların da hazır bulunduğu kongrede, Fatma Kaya adında 30 senelik kapıcı bir kadın mikrofona gelmiş, gayet heyecanlı olarak yaptığı kısa konuşmada, mal sahibinin sebepsiz olarak kendisini çıkardığını, 8 seneden beri aynı yerde kalorifer de yaktığını ve yattığı odada asansör bulunduğunu ifade etmiştir.
Nuriye Çatak adında, 25 senelik bir kapıcı kadın da, mal sahibinin yanında çalışmadığı için çıkartılmış olduğunu ve ayda 125 lira maaş aldığını söylemiştir.
(1965 yılında Reşat Altın 149 liraya satılıyormuş.)
Hürriyet Gazetesi 2 Ağustos 1965
Abdullah Kutalmış MIZRAK/Emlakkulisi.com