1969 yılında 105 bin metrekare tapulu arazi gecekonduculara satılmış!
1969 yılında Okmeydanı'nda 3 kişiye ait, 105 bin metrekare arazi gecekonduculara satılmış. Arazinin sahipleri 5 yıldır kendi mallarını almaya çalışıyormuş, Maliye ise vergi istiyormuş. Arazi üzerine binden fazla gecekondu inşa edilmiş.
105 bin metrekare toprak yok oldu
3 kişinin tapulu toprağı gecekonduculara satıldı!
Arazinin asıl sahibi olan kişiler, ''Türkiye'de mülkiyet esastır'' diyerek 5 yıldır kendi mallarını geri almaya çalışırken, Maliye de vergi istiyor.
HALİT ÇAPIN
ADAMLARIN beş yıl önce tıkır tıkır parasını sayıp aldıkları 105 bin metrekare toprakları varmış... Okmeydanı'nda... Tapulu... Vergisini ödedikleri ... Kendi malları... Şimdi siz memlekette hürriyet olduğu için >>105 metrekare toprak çok>> diyeceksiniz. Çoksa çok... Bu çok lafını size söyletmezlerdi ya! Her neyse... Zaman kötü zaman...
Ne çıkmışsa zaten bu çok lafından çıkmış... Başbakan Süleyman Demirel istediği kadar, ''Türkiye'de mülkiyet esastır. Zorla kimsenin malı elinden alınamaz. Mülkiyet zedelenemez'' desin dursun, bu 105 bin metrekare toprağın çok olduğunu gören ve düşünen bazı kişiler özel teşebbüse girişivermişler aniden... Sessiz sedasız da değil üstelik.. Bağırarak çağırarak..
İstanbul sokaklarında açlıktan bir deri bir kemik dolaşan uyuz itlerin önüne bonfile atın en alakasından, çoğu ağzını sürmeyecektir. ''Bu işte bir bit yeniği var. İnsanoğlu adama et vermez Türkiye'de, içinde zehir yoksa'' diyerekten...
Köpekleri böylesine uyanık ya bu ülkenin.. İnsan kısmına pek kulak asma.. ''Dolandıranlar'' ve ''dolandırılanlar'' diye ikiye ayrılmış, cebelleşip durmakta...
İşte başkasının 105 bin metrekare toprağını çok bulanlar, ilan dahi vererek ve de, ''Hükümetimizin yüksek seciyeleri sayesinde gecekondular bundan böyle katiyen yıktırılmayacaktır'' deyip araziyi satışa çıkartmışlar..
<<- Na, burası sana.. Na, burası da sana.. Na, burası da kaldı Hasan'a>> laflarıyla... Paracıkları <<Na!>> dedikleri anda tahsil ederekten..
İki yıl içinde adamlara ait tapulu arazide 1000 den fazla gecekondu yükselivermiş. Hem de, içlerinde iki katlı villa tipi, üç katlı apartman biçimlileri de dahil olmak üzere...
SAHİPLER
Arazinin sahibi olan kişiler yani Murat Apaydın, Zühtü Erişen ve Seyfettin Doğan, <<Türkiye'de mülkiyet esastır.>> diyerekten 5 yıldan beri kendi mallarını geri alma çabası peşinde, Cumhurbaşkanı'ndan, Belediye Zabıta Memurlarına kadar taşınıp, durmaktalar. <<Ya alın bu malı hükümet olarak, ya verin bize geriye>> diyerekten..
Dolandırıcılara uyup da, burada toprak satın alan -hem de cam kanı pahasına- kişiler de aynı teranede:
<<- Türkiye'de mülkiyet esastır. Hükümetimizin yüksek yetkililerinin sözü var. Gecekondular kat'iyen yıktırılmayacaktır...>> Ve onlar da taşınıp durmaktadırlar. 6 yıldan beri Cumhurbaşkanı'ndan, Belediye Zabıta Memurları'na kadar..
Olay, aslında gülünçlü bir oyun da, ben en çok son taraflarında bir kısma güldüm.. Geçenlerde sarı zarf içinde gelen resmi bir yazıya.. Yazıda 150 bin metrekare toprakla ilgili şöyle bir kısım var:
<<- Arazinin yüzde beş olan filan falan vergisi, bundan böyle yüzde ona çıkartılmıştır. Bilgilerinize..>>
Onun için, büyük mal büyük para, büyük toprak sahibi deyip de bazı kişileri hor görmeyin, kınamayın... Onların da dertleri bu canım...
Milliyet Gazetesi 13 Ocak 1969
Abdullah Kutalmış MIZRAK/Emlakkulisi.com