1988 yılında dar gelirlinin konuta kavuşması hayal olmuş!
1988 yılında, İstanbul'da 1 milyon aile ev için kıvranırken, dar gelirli ailelerin konuta kavuşması artan pahalılık yüzünden çıkmaza girmiş. Kooperatif taksitlerinin 200 bin liranın üzerine çıkması, dar gelirli üyeleri zor duruma sokmuş.
Sadece İstanbul'da 1 milyon aile ev için kıvranıyor
Bir kaç yıl önce dar gelirlinin konuta kavuşması için tek ümit haline gelen kooperatifçiliği artan pahalılık yüzünden çıkmaza girdi. Üç yıl önce toplu konut kredisi inşaat maliyetinin yüzde 70'ini karşılarken, bugün bu oran yüzde 20'ye düştü.
Burhan ÇINAR
Bülent KIZANLIK
1984 yılında yürürlüğe giren Toplu Konut Kanunu ve Toplu Konut Fonu'nda biriken paraların kooperatiflere kredi olarak kullandırılması sonucu yüz binlerce vatandaşın ev sahibi olması, konut edinme yolunun kooperatiflerden geçeceği kanaatini uyandırmıştı. Bu gelişmeler kooperatif sayısının hızla artmasına neden olmuş, kooperatif sayısı da 40 binin üzerine çıkmıştı.
Konut edinmek için umut bağladıkları kooperatiflere giriş peşinatı olarak karısının bileziklerini satan kooperatif ortakları, artık aylık taksitleri ödeyebilmek için de çoluk çocuğunun günlük nafakasını kesmek zorunda kalıyorlar.
Enflasyondaki hızlı tırmanış nedeniyle inşaat sektörünün girdiklerinde ki günlük fiyat artışlarının kooperatif yöneticilerinin planlarını çok kısa sürede altüst etmesi, kooperatif üyesi ve orta gelirlilerin konut sahibi olma ümidini kursağında bıraktı. Bunun sonucunda da sadece İstanbul'da 1 milyonun üstünde aile, başını sokacak bir ev için kıvranmaya başladı.
1984 ve 1985 yıllarında devletin vermiş olduğu kredi miktarı genel maliyetin yüzde 70'ine yakın kısmını karşılarken, bugün kredi miktarı maliyetin ancak yüzde 20'sini karşılayabiliyor. Hatta kooperatiflerin bir çoğu kredi tıkanıklığı yüzünden hak ettikleri kredi dilimlerini dahi alamıyorlar. Kooperatifçilik olayında bugün Nasrettin Hoca'nın hesabı gibi herkes haklı gözüküyor. Kooperatif yöneticileri kayıt sırasında üyelerine vadettikleri yerine getiremiyorlar. Kredilerin inşaat maliyetindeki payı hızla azaldı. Krediler bile artık zamanında verilmiyor. Yöneticiler inşaatın yürümesi için üyenin aylık taksitini yükseltmek veya ek ödeme koymaktan başka yol bulamıyorlar.
İnşaatı yarım bırakıp sözleşmeyi feshe kalka müteahhit de kendini haklı görüyor. Kooperatif inşaatı yapam müteahhitler, yaptıkları inşaat karşılığında kooperatif yönetiminden alacağını tahsil edemediklerini öne sürüyorlar.
Öte yandan kooperatife köyündeki tarlasını, karısının kolundaki bileziğini satarak üye olan ortaklar müteahhitlerden çok daha fazla yakınıyorlar. Çoğunluğu memur veya işçi olan bu dar gelirli ortaklar artık almış oldukları aylığa bir o kadar daha ekleyerek ancak kooperatif taksitini ödeyebiliyorlar. Üyeliğe devam için her türlü fedakarlığa katlanmalarına karşın çözümde güçlük çekiyorlar.
(1988 yılında Reşat Altın 155.150 liraya satılıyormuş.)
Sabah Gazetesi 22 Mayıs 1988
Abdullah Kutalmış MIZRAK/Emlakkulisi.com