Emlakta Nostalji

1989 yılında Terkos Gölü'ne kanalizasyon akıyormuş!

1989 yılında İstanbul'un en büyük içme suyu deposu Terkos Gölü'nü besleyen Istranca Deresi'ne 12 köyün kanalizasyonu akıyormuş. Köylüler, Çatalca Kaymakamlığı'na ve İstanbul Valiliği'ne yaptıkları başvurulardan bir sonuç alamamışlar.



12 köyün lağımı İstanbul'un suyunda


TERKOS'A mikrop akıyor


Köylerine kanalizasyon yapılması için 15 yıldır başvurmadık yer bırakmayan köylüler çocuklarının bu pis suların içinde oynamak zorunda kalmasından da dertli...


Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Atık ve Kirlenme Denetimi Araştırma Grubu Başkanı Prof. Curi, sorunun uzun yıllar çözümlenememesine İSKİ'nin birkaç yıl öncesine kadar bir yönetmeliğinin olmamasının yol açtığını öne sürdü


Metin ÖZYILDIRIM


   İSTANBUL'un en büyük içme suyu deposu Terkos Gölü'nü besleyen tek su kaynağı Istranca Deresi'ne akan 12 köyün kanalizasyonu, 15 yıldır bir türlü kapatılamadı.

   Çatalca ilçesine bağlı özellikle Karacaköy, Karamendere, Ormanlıköy, Terkos Köyü, Celepköy, Balabanköy ve Belgratköy'ün kanalizasyonlarının Terkos Gölü'ne akması milyonlarca İstanbullunun sağlığını tehdit ediyor.

   Adı geçen köylerin kanalizasyonlarının bir disiplin altına alınmaması için 




yapılan başvuruların 15 yıldır sonuçsuz kaldığı belirtildi. Bu köylerden bazılarını birlikte dolaştığımız Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Kriton Curi ve Prof. Dr. Fahir Borak, açıkta akan kanalizasyonları ve bunların içinde oynayan çocukları ''utanç verici bir manzara'' olarak nitelendirdiler. 

   Uzun yıllar Karacaköy'de muhtarlık yapan Adnan Gülter, Mayıs 1974, Mart 1978, Kasım 1981 ve daha sonraki tarihlerde Çatalca Kaymakamlığı'na, İstanbul Valiliği'ne, Sağlık Bakanlığı'na ve ayrıca ilçe ve il sağlık kuruluşlarına yaptığı yazılı ve sözlü başvurulardan bugüne kadar hiçbir sonuç alamadığını söyledi.


PROF. DR. CURİ NE DİYOR?


   Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Atık ve Kirlenme Denetimi Araştırma Grubu Prof. Dr. Krition Curi, sorunun uzun yıllardır çözümlenmemesine İSKİ'nin birkaç yıl öncesine kadar bir yönetmeliğinin olmamasının yol açtığını öne sürdü.

   Prof. Dr. Curi, bugün İSKİ'nin elinde su kaynaklarını korumayı amaçlayan bir yönetmelik bulunduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

   ''Bu yönetmeliğe göre, içme suyu kaynağı olarak kullanılan su kütlelerinin civarında bu tip kirli dereler kesin olarak yer alamaz. İçme suyu olarak kullanılacak olan bir su kütlesinde ve bu su kütlesini besleyen akarsulara kanalizasyon deşarj edilmesi yasaktır. İSKİ Yönetmeliği'ne göre, bu tip su kütlelerinin etrafında mutlak koruma alanı yer alması gerekmektedir. Bu mutlak koruma alanı içinde hemen hemen yerleşim bakımından hiçbir faaliyet olmaması gerekmektedir. Bırakınız yerleşim alanı olmasını, bu bölgede tarım dahi yapılmamalıdır. Bu köylere arıtma tesisi yapılmalıdır. Arıtma tesisi yapılması ekonomik nedenlerden zor olabilir. Fakat bunlardan hiçbirisi yapılamadığı zaman en azından kanalizasyonun sağlık kurallarına uygun foseptiklere verilmesi birçok sorunu halledecektir.''


Milliyet Gazetesi 11 Nisan 1989



Abdullah Kutalmış MIZRAK/Emlakkulisi.com