Emlakta Nostalji

1989 yılında Vefa Lisesi, ilgisizlikten can çekişiyormuş!

1989 yılında tarihi Vefa Lisesi, ilgisizlikten can çekişiyormuş. Tarihi lisenin kalorifer, elektrik, su tesisatı çürümüş durumdaymış. Liseye çeki düzen verilebilmesi için 1.5 milyar liraya ihtiyaç varmış.



Tarihi lise, ilgisizlikten can çekişiyor


''Vefa'da vefasızlık''


117 yıllık lisede, elektrik, kalorifer, su tesisatı çürümüş durumda. Yataklar, yastıklar kullanılacak gibi değil. Bütün duvarlar rutubetten dökülüyor.




 ''Vefa''da vefasızlık


Gülseren GÜVER


    YÜZ on yedi yıllık köklü geçmişe sahip Vefa Lisesi can çekişiyor. Kalorifer, elektrik ve su tesisatı çürüyen, duvarları çivi, sıva tutmayan, yatak ve yastıklarının sünger ve pamukları dökülen, karyolaları pas içindeki okula çeki düzen verilebilmesi ancak 1.5 milyar lira ile mümkün. Oya devletin verdiği ödenek, 100 milyon lira.

   Vefa Lisesi'nde halen 156'sı parasız yatılı kız olmak üzere toplam 1830 öğrenci öğrenim görüyor. Yatılı kız öğrencilerin kaldığı yatakhaneler, rutubet kokusu yüzünden girilmez halde. Karyolalar öylesine eskimiş ki, yayları bile onarılamıyor. Su boruları, yıllar öncesinin ihtiyacına göre incecik döşendiğinden tıkanmış ve su geçişine izin vermiyor. 

   250 yatak kapasiteli yatılı bölümde sadece 8 küçük banyo var. Sık sık tıkanan bu banyoların her birine 31 öğrenci düşüyor. Eğer sular akarsa haftada bir sıcak su veriliyor. Çamaşırhane olmadığından, öğrenciler çamaşır yıkama işini de banyo ile birlikte kendileri hallediyorlar ve üst kat koridoruna gerilmiş iplerde kurutmaya çalışıyorlar.

   Vefa'da elektrik tesisatı tam anlamıyla tehlike saçıyor. Elektrik düğmelerinden çıkan kablolardaki plastik kısımlar yıprandığından bakır kablolar açıkta, ölüme davetiye çıkarıyor.

   Okulun, Osmanlı döneminden kalma 400 yıllık iki binasında, ''tarihi'' özelliğinden dolayı gerekli değişiklikler yapılamıyor. Bu binalardan birinin zemin katındaki yemekhanenin durumu içler acısı. Artık 3-4 parmak kalınlığına ulaşan duvarlar, ufak bir dokunmayla dökülüyor, dirsek boruların bulunduğu köşeler küf ve pas içinde. Yemeklerin pişirildiği yer, yapılan tamir dayanmadığı için mezbele görünümünde. Yiyeceklerin saklandığı dondurucu ise küçücük.


(1989 yılında Reşat Altın 191.425 liraya satılıyormuş.)


Milliyet Gazetesi 13 Kasım 1989



Abdullah Kutalmış MIZRAK/Emlakkulisi.com