2003 yılında Beylerbeyi Sarayı çürüyormuş!

2003 yılında Beylerbeyi Sarayı ilgisizlikten çürüyormuş. Restore edilmeyi bekleyen Üsküdar'daki tarihi sarayın içindeki tarihi eserler de bakımsızlıktan çürüyormuş. Sarayın arka bahçesindeki köşklerde aynı kaderi paylaşıyormuş.

Beylerbeyi yıkılmaktan kurtarıldı ama çürüyor

Dolmabahçe saray da burası gecekondu mu?

Tarihi eserleri bakımsızlıktan çürümeye yüz tutmuş sarayın müdürü Asa, ''Dolmabahçe Sarayı çok göz önünde. Beylerbeyi üvey evlat muamelesi gördü. Bize sıra gelmiyor'' dedi.

    Beylerbeyi Sarayı kapılarını Milliyet'e açtı. Bodrumundan çatı katına her yerini gezdiğimiz sarayın uzun yıllar nasıl ilgisiz kaldığına tanık olduk. Bodrumlarında son anda yapılan müdahale ile saray yıkılmaktan kurtarılmış ama içindeki eserler bakımsızlıktan çürümeye yüz tutmuş. Tarihi tabloları nem ve rutubetin etkisiyle yırtılmış, boyaları dökülmüş.

    İlk olarak sarayın altına ahşap olan ana taşıyıcı mekandayız. Onarım 1999 yılında başlamış ancak ödeneksizlik nedeniyle 4 yıldır hala bitirilememiş. Seki ay önce saraya müdür olan Birsen Asa, yıkılma tehlikesinin atlatıldığını, ana taşıyıcıların sağlamlaştırıldığını söyledi. Asa, ''Kurtlanmaya karşı ahsap malzeme önceden ilaçlanıyor. Havalandırma ve drenaj sistemleri 15 günde bir kontrol ediliyor'' dedi.

TABLOLARIN DURUMU

    Bodrumundan sonra sarayın ziyaret güzergahındayız. Duvarlarda asılı tabloların durumu içler acısı. Nem ve ısı farkı yılların ihmali ile birleşince ortaya korkunç bir görüntü çıkmış. Ayvazovsky, Zonaro, Şeker Ahmet Paşa gibi ünlü ressamların da tablolarının bulunduğu sarayda bugüne kadar 46 tablodan sadece 3 tanesi restore edilmiş. Üç tablo da Dolmabahçe Sarayı'ndaki atölyede sıra bekliyor. Müdür Asa, ''Durumu yazı ile üst makamlara bildirdim'' diye konuştu.

    Sarayın arka bahçesindeki Sarı, Mermer ve Ahır köşklerin durumu da ana mekandan farklı değil. Mermer Köşk yıllardır restore bekliyor. Duvarları rutubetten dökülüyor. 

    Tavanlardaki kalem işleri onarım bekliyor. Köşkün tarihi eşyaları üzeri bez örtülerek korunuyor. Örtülerin altındaki tarihi eşyaların hepsi bakımsızlıktan yıpranmış. Döşemeleri çürümüş, ahşaplarını kurtlar yemiş. 

    Defalarca istenmesine rağmen saraya bir itfaiye aracı da temin edilmemiş. Bir çok yeri ahşap olan sarayda yangın tüpleri ve bahçedeki otopomp yangına karşı önlem olarak bulunuyor. Asa bu konuda da şöyle konuştu. ''Dolmabahçe Sarayı çok göz önünde. Bu nedenle hep oraya önem verildi. Beylerbeyi Sarayı üvey evlat muamelesi gördü. Bize sıra henüz gelmedi. Ancak durum tespitleri yapıldı.''

Milliyet 4 Ekim 2003

Abdullah Kutalmış MIZRAK/Emlakkulisi.com