2013'te Avrupa ekonomisindeki toparlanma cılız kaldı!
2011'in son çeyreğinde küçülme trendine giren Avro Bölgesi, 6 çeyrek boyunca kesintisiz devam eden durgunluktan 2013'ün ikinci çeyreğinde yüzde 0,3'lük büyümeyle kurtulsa da büyüme oranı üçüncü çeyrekte sadece yüzde 0,1 oldu...
Avro Bölgesi tarihinin en uzun süren dur döneminden bu yılın ikinci çeyreğinde çıkarken ekonomideki toparlanma cılız kaldı.
Borç krizindeki ülkelerin yoğun kemer sıkma önlemleriyle 2011'in son çeyreğinde küçülme trendine giren Avro Bölgesi, 6 çeyrek boyunca kesintisiz devam eden durgunluktan 2013'ün ikinci çeyreğinde yüzde 0,3'lük büyümeyle kurtulsa da büyüme oranının üçüncü çeyrekte sadece yüzde 0,1 olması, toparlanmanın kırılganlığını gözler önüne serdi.
AB Komisyonu, 2012'de yüzde 0,7 daralan Avro Bölgesi ekonomisinin küçülme oranının 2013'te yüzde 0,4'te kalmasını ve 2014'te yüzde 1,1 büyümeye dönmesini bekliyor. 2012 yılında yüzde 0,4 küçülen 28 üyeli AB'nin de 2013'te sıfır ve 2014'te yüzde 1,4 büyüme gerçekleştireceği tahmin ediliyor.
AB'de bu yıl 10 ülkenin küçülmesi bekleniyor. AB Komisyonu Kıbrıs Rum kesiminin yüzde 8,7, Yunanistan'ın yüzde 4, Slovenya'nın yüzde 2,7, İtalya ve Portekiz'in yüzde 1,8, İspanya'nın yüzde 1,3, Hollanda ve Çek Cumhuriyeti'nin yüzde 1, Hırvatistan'ın yüzde 0,7 ve Finlandiya'nın yüzde 0,6 daralacağını tahmin ediyor. Öte yandan komisyon, 2013'te Fransa'da yüzde 0,2, Almanya'da yüzde 0,5, Polonya ve İngiltere'de yüzde 1,3 büyümesini bekliyor
Avro Bölgesi ve AB, ekonomide cılız toparlanma işaretlerine karşın rekor seviyelere ulaşan işsizlik sorununa henüz çözüm bulabilmiş değil. Avro Bölgesi'nde Eylül'de yüzde 12,2 ile tarihi zirvesini gören işsizlik oranı, Ekim ayı itibariyle yüzde 12,1 düzeyinde bulunuyor. Ekim itibariyle AB'de ortalama işsizlik oranı ise yüzde 10,9'la son yılların en yüksek düzeyinde.
İşsizlik oranları yüzde 27,3'le Yunanistan ve yüzde 26,7'yle İspanya'da görülürken bu ülkeleri yüzde 17,6'yla Hırvatistan, yüzde 17'yle Kıbrıs Rum kesimi, yüzde 15,7'yle Portekiz, yüzde 13,'le Slovakya ve yüzde 13,2'yle Bulgaristan takip ediyor. AB'nin büyük ekonomilerinden İtalya'da yüzde 12,5, Fransa'da yüzde 10,9, İngiltere'de yüzde 7,5 ve Almanya'da yüzde 5,2 işsizlik mevcut.
AB'de daha acil bir sorun olarak görülen genç işsizlik oranı ise Yunanistan'da yüzde 58, İspanya'da yüzde 57,4 ve Hırvatistan'da yüzde 52,4'ü buluyor.
Avro Bölgesi'nde enflasyonun Ekim'de yüzde 0,7'ye kadar geriledikten sonra Kasım'da yüzde 0,9'a tırmandı. Bu oran AB genelinde ise yüzde 1. AB'de yüzde 2,9'la Yunanistan, yüzde 1'le Bulgaristan, yüzde 0,8'le Kıbrıs Rum kesimi ve yüzde 0,3'le Letonya olmak üzere 4 üye ülke deflasyonda bulunuyor.
Enflasyonun düşmesiyle faiz silahını daha radikal kullanabilen Avrupa Merkez Bankası avro gösterge faizini 13 Kasım'da yüzde 0,50'den tarihinin en düşük düzeyi olan yüzde 0,25'e indirerek ekonomik toparlanmayı destekledi. Bazı ekonomistler ise düşük faizlerin devletleri ve özel sektörü kemer sıkmaktan ve yeniden yapılanmaktan alıkoyacağı endişesini taşıyor.
Avrupa'da ekonomik toparlanmanın diğer gelişmiş ülkelerin gerisinde kalmasında en önemli fak Bölgesi'nde kuzey ve güney ülkeleri arasındaki rekabet gücü ayrışması ve yüksek kamu borçları gibi kronikleşen sorunlar ve bankacılık sektöründe yıllardır üstü kapatılan batıklar oldu.
AB Komisyonu, yüksek cari fazla veren Almanya'yı bu yıl ilk kez gözetim altına alarak Berlin yönetimine iç tüketimi güçlendirecek tedbirlere yönelmesi tavsiyesinde bulundu.
Avro Bölgesi'nde borç krizi yaşayan ve kurtarılan ülkelerden İrlanda 2013 sonunda mali programı tamamlayarak piyasalara geri döndü ve bu alanda bir ilki başardı. Portekiz, İrlanda örneğini izleyerek 2014'te büyümeye dönmeyi ve mali programa veda ederek ekonomik bağımsızlığını geri almayı hedefliyor. Yunanistan kriz öncesine göre gayri safi milli hasılasının 5'te 1'inden fazlasını kaybederken şimdilik tek olumlu haber ekonomik daralmanın yavaşlaması... Atina yönetiminin 2014'te ekonomik büyümeye dönüş hedefi tutturulamazsa uygulanan AB+Uluslararası Para Fonu (IMF) mali programının revizyonu zorunlu hale gelecek. Bankalarındaki devasa zararları ağırlıklı olarak Rus mudilere yükleyen Kıbrıs Rum kesiminin 2017'ye kadar küçülmeye devam etmesi bekleniyor.
Yoğun kemer sıkma önlemleri AB'de kamu borçlarındaki rekor artışı sadece yavaşlatabildi. 2010'da AB ortalaması yüzde 80 olan kamu borcunun gayrı safi yurtiçi hasılaya oranı 2011'de yüzde 82,9'a ve 2012'de yüzde 86,6'ya ulaştı. AB Komisyonu, 2013 sonunda yüzde 89,7 ve 2014'te yüzde 90,2 olmasını beklediği kamu borç oranının 2015'te düşüşe geçeceğini umuyor. Avro Bölgesi'nde kamu borç oranının da 2013'te yüzde 95,5 ve 2014'te yüzde 95,9'a ulaştıktan sonra düşüşe geçeceği tahmin ediliyor.
AB liderlerinin 19-20 Aralık'taki zirvesinde bankacılık birliğine siyasi onay verilirken banka zararlarını yüklenecek olan 55 milyar avroluk ortak fonun 11 yıllık uzun bir geçiş sürecinin ardından 2025'te tam kapasiteyle faaliyete girecek olması beklentileri karşılamadı.
AB Komisyonu, 2008'den itibaren 25'i tasfiye olmak üzere toplam 68 bankanın yeniden yapılandırıldığını ve sektöre 592 milyar avro kamu kaynağının aktarıldığını bildirdi. AB içinde İngiltere 82 milyar avroyla son 5 yılda bankalarına en çok kaynak aktaran ülke olurken 64 milyar avroyla Almanya, 63 milyar avroyla İspanya ve 62 milyar avroyla İrlanda bu alanda ilk 4'ü oluşturdu.
Kredi derecelendirme kuruluşu S&P, 12 Aralık'ta yayınladığı bir raporda, Avrupa'daki 50 büyük bankanın mevcut kredi notlarını muhafaza edebilmeleri için 110 milyar avroya kadar sermaye takviyesine ihtiyaç duyduğunu vurgulamıştı.
Ekonomik durgunluk nedeniyle AB'nin neredeyse tüm önemli ekonomilerle dış ticareti gerilerken Türkiye istisna oluşturdu. Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) verilerine göre 2013'ün ilk 9 ayında, 10 büyük ticaret ortağı arasında AB'ye ihracatını artırabilen 2 ülke yüzde 4'le Türkiye ve yüzde 1'le Hindistan oldu. Bu dönemde AB'ye 37,4 milyar avro ihracat gerçekleştiren Türkiye'nin karşılığında yaptığı ithalat yüzde 5 artışla 59 milyar avroyu buldu.
- AB'nin sorunlu ülkeleri
Türkiye 2013'ün ilk 9 ayında AB'nin 6'ncı büyük ticaret ortağı konumunu muhafaza ederken bir basamak yükselerek Avro Bölgesi'nin 9'uncu büyük ticaret ortağı haline geldi.
2013 yılında bölgede gündeme oturan konulardan biri de Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde meydana gelen kriz oldu. Mart ayında başlayan krizde Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF ile mali kurtarma paketinde görüşmelere başladı.
Güney Kıbrıs, AB ile vardığı mutabakat sonucu Rum bankalarındaki mevduatlardan vergi alınması şartı getirdi. Ancak Güney Kıbrıs Rum Kesimi Parlamentosunda AB’nin bu vergi paketi kabul edilmedi. Güney Kıbrıs Rum kesiminde, Avro Bölgesi maliye bakanlarının 10 milyar avro yardım karşılığında ön koşul olarak öne sürdüğü 5,8 milyar avroluk önlem paketi üzerinde de Troyka ile anlaşma sağlanamadı.
Bu kriz esnasında Güney Kıbrıs Rum kesimi Maliye Bakanı Mihalis Sarris istifa etti. Nisan ayında yapılan görüşmelerde IMF Güney Kıbrıs’a 1 milyar avro büyüklüğünde bir katkı sağlayacağını açıkladı. Eylül ayında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi parlamentosu yaptığı oylamada uluslararası yardımı alması için şart koşulan kanundaki 2 maddeyi kabul etti.
Avrupa'da gündeme oturan diğer iki sorunlu ülke ise İspanya, İtalya ve Yunanistan oldu. Krizle uğraşan İspanya bu yılın 3. çeyreğinde yüzde 0,1 oranında büyüyerek resesyondan çıkmayı başardı.
Bölgenin diğer sorunlu ülkesi İtalya ise 2013 yılına seçimlerle başladı. İtalya'da şubat ayında yapılan seçimleri, sol Demokrat Parti kazandı. Seçimlerden sonra nisan ayına kadar hükümet kurulamayan İtalya’da nisan ayında Letta hükümeti yemin etti. Siyasi çalkantılarla boğuşan ülkede merkez sağ lideri Silvio Berlusconi, senatörlükten ihraç edildi. Avro Bölgesi resesyondan çıkmasına karşın İtalya’da hala resesyon devam ediyor. Bu yılın 3 çeyreğinde de İtalya’da daralma yaşandı.
Yunanistan ise yüzde 169,1'le Avrupa Birliği ülkeleri arasında en fazla kamu borcuna sahip ülke oldu. Daha önce birlik tarafından defalarca kurtarılan ve yeni bir kurtarma paketinin gündemde olduğu ülkenin kamu borcunun GSYH'ye oranı geçen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 149,2 seviyelerinde bulunuyordu.
Ekonomik darboğazda bulunan Yunanistan'da, bütçeye ek gelir sağlanması amacıyla özelleştirme çalışmaları sürerken, piyango ve bahis oyunları şirketi OPAP uluslararası özel bir şirkete satıldı. IMF, Yunanistan ekonomisini kurtarma programı çerçevesinde bu ülkeye 2,29 milyar dolarlık fon ayrılmasına onay verdi.
- ABD ile AB arasındaki STA anlaşması
Dünyanın en büyük iki ekonomisi ABD ve AB arasında 8 Temmuz'da müzakereleri başlayacağı duyurulan serbest ticaret anlaşmasının (STA), AB ekonomisine 134, ABD ekonomisine ise 157 milyar dolar katkı sağlaması bekleniyor.
ABD ile AB arasında Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) anlaşmasına yönelik ABD'nin başkenti Washington'da başlayan ilk müzakerelerde Başmüzakereciler Mullaney ve Garcia-Bercero görüşmelerden olumlu ayrıldı. 20 Aralık'ta tarihinde gerçekleştirilen yılın son müzakerelerinden de taraflar olumlu ayrıldı. ABD ve AB, 2014 yılı sonuna kadar iki taraf arasında kapsayıcı bir ticaret anlaşmasına ulaşmayı amaçlıyor.
-2014 yılı tahminleri
Avro Bölgesi'nin 2014 yılı ekonomik görünümüne ilişkin olarak AA muhabirinin sorularını cevaplayan Berenberg Kıdemli Ekonomisti Christian Schulz, Avro Bölgesi’ndeki ekonomik durumun iyimser bir yapıya sahip olduğunu söyledi. Avro Bölgesi’ndeki büyüme hızının 2014 yılında biraz daha fazla olacağını ifade eden Schulz, bölgede uygulanan para politikasının destekleyici bir yapıya sahip olduğunu kaydetti.
Schulz, mali sıkılığın azaldığı bölgede reform yoluna giden ülkelerin bu reformların yararlı sonuçlarını göreceklerini dile getirdi. Almanya'nın güçlü bir ekonomik yapıya sahip ve iç kaynaklı ekonomik iyileşmesinin daha güçlü bir şekilde gerçekleşeceğini vurgulayan Schulz, Fransa’nın bu büyüme yarışında geriye düşeceğini ifade etti.
Schulz, Avro Bölgesi'nin 2014 yılında yüzde 1,2 oranında büyüme kaydedeceğini, enflasyonun ise yüzde 2’nin altında kalacağını bildirdi.
ING Group Avro Bölgesi Başekonomisti Peter Vanden Houte ise Avro Bölgesi'nin 2014 yılında resesyondan tamamen kurtulacağını ancak ekonomik iyileşmenin kırılgan ve durgun yapıda olmaya devam edeceğini belirtti.
AA