23. Dünya Mimarlık Kongresi kapılarını ziyaretçilerine açtı

İtalya'nın Torino kenti Dünya Mimarlık Kongresi'ne ev sahipliği yapıyor.

Bu yıl 29 Haziran - 3 Temmuz tarihleri arasında 23.sü gerçekleşecek olan "Dünya Mimarlık Kongresi", Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) tarafından 1948'den itibaren 3 yılda bir düzenleniyor.

Bu seneki kongrenin ana teması: "Mimarlığı Aktarmak", başka bir deyişle mimarlığın, zaman içindeki algıları, değerleri ve farklı kültürler arasındaki iletişimi ifade etme yeteneği.

2011 yılında "Çember" temasıyla Tokyo'da düzenlenecek olan Kongre daha önce Barselona (1996), Pekin (1999), Berlin (2002) ve İstanbul'da (2005) gerçekleştirildi. Kongre üç yılda bir, mimarlık perspektifinin sosyal ve kültürel konularla ilişkisini bütün dünyadan binlerce mimarın ve mimarlık öğrencisinin katılımıyla tartışıyor.

Bu tema iki anlamı içinde barındırıyor: mimarlığın sosyal ve tasarımsal faaliyetler arasındaki iletişimi sağlaması ve toplumun mimarlığı, pozitif enerjiyi ve olağanüstü gelişmeyi bir araya getirmesi olarak özetlemesi. Bu tema, mimarlığın sadece ürettiği ile değer kazanmasının değil değerlerin aktarılarak tanıtılmasının da önemli olduğunu söylüyor.

Kongre, Mario Bellini, Gary Chang, Michele De Lucchi, Peter Eisenman, Massimiliano Fuksas, Thomas Herzog, Knafo ve Klimor, Kengo Kuma, Dominique Perrault, Renzo Piano, Hani Rashid, John Rykwert, Alvaro Siza, Paolo Soleri ve Muhammad Yunus'un da aralarında bulunduğu dünya çapında tanınmış birçok mimarı Torino'da ağırlıyor.

"Mimarlığı Aktarmak" temalı kongre üç adet ana konu etrafında şekilleniyor: Kültür, Demokrasi ve Umut. Son yıllarda gerçekleşen ve önümüzdeki yıllarda gerçekleşecek olan olaylar etrafında şekillenen bu üç ana konu bizim toplu ve bireysel yaşamımızı da karakterize ediyor. Kısaca bu kongre mimarlığın son kullanıcıları olan halkla mimarlığı yaklaştırmayı hedefliyor. Mimarlık, her şeyi insanların etrafında şekillendiren ve herkesle iletişimi amaçlayan bir disiplin. Mimarlık, doğal kaynakların azalması, sürdürülebilir gelişim, kentleşme yöntemleri, bütünleşme, toplu yaşam ve güvenlik gibi çağımızın önemli konularıyla da bizi yüzleştiriyor.