2B'den sonra 3B ve 4B kavramları oluşuyor!
Başbakan Yardımcısı AH Babacan, "bütçe", "bankacılık" ve "borçlanma" verileri için 3B yani "üç beyaz" kavramını-kullanıyor. Biz buna "büyüme" verisini de-ekleyip 4B diyoruz...
2B, 3B, 4B...
GÜNÜMÜZÜN en tipik öğrenme ve iletişim yollarından biri de sembol veya kısaltmalar, insanların eğitiminde sembollerin çok önemli yeri vardır. Özellikle öğrenme için sembol, formül ve kısaltmalar büyük bir öneme sahiptir. Çünkü öğrenmeyi daha kolay sağlıyor ve kalıcılığı daha uzun oluyor.
Aslında konumuz bu değil. Sembol ve kısaltmaların günümüzdeki önemi ve dilimize pelesenk olmuş hali asıl konumuz. Örneğin "2B" maddesi dediğimizde, orman vasfını yitirmiş ve yerleşim alanları içerisinde kalmış yerlerin satışı akla geliyor. Malum, muhalefet partileri başta olmak üzere çeşitli kesimlerin ciddi tepkilerinin olduğu bir konu. Hükümetin yıllar önce dile getirdiği bu konu artık "2B" olarak anılıyor. Herkes de 2B denilince bu konuyu anlıyor.
Bugünlerde yeni bir sembol daha oluşmak üzere. Onun adı da "3B. Bu, belki de Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'm ekonomi jargonuna kazandırmak istediği yeni bir sembol veya slogan. Açılımı "üç beyaz" yani Türkiye ekonomisiyle ilgili olarak "bütçe", "bankacılık" ve "borçlanma" konusundaki başarıyı veya olumlu durumu gösteren ifade.
Şimdi biz buna bir dördüncüsünü eklemek ve adına da "4B" demek istiyoruz. Nasıl olsa semboller dünyasında yaşıyoruz. Dolayısıyla yanlış yapmış sayılmayız.
Biz de 4B sloganını "büyüme", "bütçe", "borçlanma" ve "bankacılık" olarak açmak istiyoruz...
En hızlı büyüyen ülkeler (20112. çeyrek)
Çin % 9.5
Türkiye % 8.8
Estonya % 8.4
Hindistan % 7.7
Şili % 6.8
Endonezya % 6.5
Litvanya % 6.1
BÜYÜME
Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 8.8 büyüdü. Türkiye, bu oranla dünyanın ikinci hızlı ekonomisi oldu. Böylece ekonomide ilk 6 aydaki büyüme yüzde 10.2 olarak gerçekleşti.
Bilindiği gibi Türkiye ekonomisi, bu yılın ilk çeyreğinde özel tüketim harcamalarının ve yatırımların desteğiyle beklentilerin üzerinde yüzde 11 büyümüştü. Sonra TÜİK bu oranı yüzde 11.6'ya revize etti. Böylece Türkiye'nin büyümedeki ilk çeyrek rekoru daha da yükselmiş oldu. Yılın ikinci çeyreğinde hiçbir ülke ekonomisinde çift haneli büyüme görülmedi. Çin en hızlı ekonomi olurken, onu Türkiye izledi...
Hatırlanacağı gibi GSYH, geçen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 10.3, üçüncü çeyrekte yüzde 5.2, son çeyrekte yüzde 9.2, 2010'un tamamında ise yüzde 8.9 büyümüştü...
BÜTÇE
Merkezi yönetim bütçesi, Ocak-Ağustos 2011 döneminde 2.1 milyar TL fazla verdi. Bu rakamlarla bütçe, son 8 ayda 6'ncı kez fazla vermiş oldu. Hatırlanacağı gibi bütçe, Ocak-Ağustos 2010 döneminde 14.4 milyar TL açık vermişti. Bu yılın aynı döneminde faiz dışı fazla ise 33.8 milyar TL olarak gerçekleşti.
201 Tin ilk 8 ayında 196.9 milyar TL'lik harcamaya karşılık 199 milyar TL gelir elde edildi. Vergi gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22.1 artarak 169.5 milyar TL oldu. Bu arada, merkezi yönetim bütçesi temmuz ayında 3.5 milyar TL açık, ağustos ayında ise 2.8 milyar TL fazla verdi.
BORÇLANMA
Merkezi yönetimin iç ve dış borç stoku da bir başka olumlu sonucu ortaya koyuyor. 2010 yılı sonu itibariyle merkezi yönetimin toplam borç stoku 473.6 milyar TL. Bunun 352.8 milyar TL'si iç borç, 120.8 milyar TL'si ed dış borçtan oluşuyor. Bir başka anlatımla borç stokunun dörtte biri dış borçlara, dörtte üçü de iç borçlara ait.
2010 yılı GSYH tutarı 1 trilyon 103 milyar 749 milyon TL olduğuna göre; borç stokunun GSYH'ya oranı yüzde 43 civarında. Bu oran, borç batağına girmiş AB bölgesi ülkeleri karşısında büyük bir başarı.
BANKACILIK
2001 krizinin vurduğu bankacılık sistemimiz, alınan radikal kararlar ve kurulan BDDK sayesinde şimdi çok güçlü durumda. Sermaye yeterlilik oranı itibariyle de çok iyi durumda olan bankacılığımızın aynı zamanda çok da karlı olduğu ortada.
Son söz: Makro çerçevede bu olumlu sonuçlar, ne yazık ki dünyada esen ters rüzgarlar nedeniyle risklere açık. Yine de anlatmak ve algılatmak adına "4B" diyerek bir çekicilik yaratmak istediğimiz ortada.
Para/PROF. DR. NEVZAT SAYGILIOĞLU