3. Havaalanı Kaçınılmaz mı?
Her yönüyle ele aldığımız projenin bir de ekonomik tarafını mukayese edersek, havaalanı projesi ile devletin beklentisinin 22 milyar dolar olup, proje imalat maliyetinin 11 milyar dolar olduğu belirtilmiştir...
3 havaalanı neden yapılmalı ve neden yanlıştır? Seçenekleri yok mudur? "Kanal İstan• bul, 3. Köprü ve 3. Havaalanı ProjeleıTnin" lokasyonlarına göz attığımızda ne yazık ki ekonomik, sosyal ve kültürel boyutuyla eleştirisi bir yana, konsantrasyona yöneldiği ve istanbul'a yeni bir istanbul katacak bir konseptte olduğu anlaşılmaktadır.
Kentsel dönüşüm kapsamında risk altında olduğu öne sürülen Tuzla'dan Silivri'ye kadar ki E-5 ile sahil şeridi arasındaki bölgede mevcut yapı stoku yerine daha yoğunluklu yeni yapılanmalara gidildiğini görmekteyiz.
Öte yandan da TOKl aracılığı ile daha sağlam kaya birimlerinin olduğu Karadeniz sahillerine kadar ki kuzey eksende de çok yoğun yüksek yapılaşmalara da hızlı bir şekilde gidilmektedir. Bu bağlamda akıllara ilk gelen soru şu olmaktadır; Çok uluslu bir yapı mı?
"Amaç bu projeler sonucunda İstanbul'da yeni bir özerk yapı mı kurmak? Yoksa İstanbul'u çokuluslu bir yapıya mı kavuşturmak?" Değilse; bilerek ya da bilmeyerek Anadolu insansızlaşmaya yol açacak bir adımla karşı karşıya kalmıştır. insanlar bugün yeryüzünde ekolojik yıkımlara yol açabilecek kadar etkin olabilmektedir. Özellikle dizginlenemeyen kâr hırsı ve plansız programsız sanayileşme, çevreyi bir daha onarılmayacak şekilde talan etmektedir. Kentleri birbirine bağlayan yol çalışmaları, ormanların yok edilmesi gibi pek çok etkeni de buna eklediğimizde dünyamızın nasıl hızla tüketildiğini anlayabilmek hiç zor olmasa gerek.
insanın doğaya karşı mutlak egemenliği ile birlikte karada, denizde ve havada olan değişim diğer canlı türlerinin aleyhine işleyen bir süreç yaratmaktadır. Yeryüzünde en az bizim kadar yaşama hakkına sahip olan diğer canlılar bu süreçten olumsuz etkilenmekte, genetik çeşitlilik giderek azalmakta ve türler, evrimsel potansiyellerini yitirmektedir. Bu sebeple değinmek istediğim nokta; 3. havaalanının gerçekleşmesi durumunda, canlı hayatına olumsuz etkilerini yaptığım projelere dayandırarak açıklamak isteyişimdir. Bilindiği gibi 3.
havaalanı yapılması planlanan bölgede çok sayıda maden ruhsatı bulunmaktadır. Oluşumu 5-10 milyon yılı bulan ve Tanrı'mn bizlere bahşetmiş olduğu kömür, kil, kum ve kalker gibi hammadde kaynaklarının bulunduğu bu bölgede, yaptığım rezerv hesaplamaları sonucu yaklaşık 25 milyar dolarlık bir varlığın olduğu anlaşılmaktadır. : Öte yandan bu bölgede ilk 60'h yıllarda düzensiz olarak ortaya konan madencilik faaliyetleri, son 20 yılda çevre dostu yaklaşımlar sergilemekte, bilimsel ve ekolojik dengeler gözetilerek rehabilite edilmektedir. Bu çalışmalar sonucu ortaya çıkan yapay göl, gölet ve düzenli ağaçlandırmalar da uygulanan proje ve çalışmaların doğru yolda ilerlediğinin bir kanıtı olmaktadır, istanbul Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölüm Başkanlığı yaptığım dönemde, öncülük ettiğim çevre dostu madencilik çalışmalarına öğrencilerimle birlikte katkı sağlamış, yapay göl ve göletlerin, ağaçlann, yaban hayatının oluşumuna destek verilmiştir. Sonucunda yaşam yeniden canlı bir hale dönüşmüş, su ürünleri oluşmuş, yeni bir yapılanma, yeni bir hayat doğmuştur.
Tüm bu olumsuzluklara inat yaptığımız çalışmaların amacı çevre, orman ve göletlerin var olduğu flora ve faunanın çeşitliliğine, yaban hayatının yeniden oluşturulmasına ve milli parka dönüştürülmesine destek vermektir. İstanbulluların, nefes alabileceği, geniş, modern, ferah ve yaşanılabilir bir alan için yapılan tüm bu rehabilitasyon çalışmaları istanbul halkının mutluluğu içindir. Fosil yakıtların eneıji kullanımına katkı amaçlı kullanımını ve sonrasında da rekreasyon amaçlı düzenlemelerle halkın hizmetine sunulması olanaklı olduğu gerçeği varken atıl bırakılması gayri ekonomik bir yaklaşım olacaktır.
Devletin beklentisi Her yönüyle ele aldığımız projenin bir de ekonomik tarafını mukayese edersek, havaalanı projesi ile devletin beklentisinin 22 milyar dolar olup, proje imalat maliyetinin 11 milyar dolar olduğu belirtilmiştir. Tabii işin jeoteknik açıdan zeminin zayıflığını ve bunun sonucunda yüksek güçlendirme maliyetlerini de dikkate alırsak; 15 milyar dolara kadar ulaşabileceği görülmektedir. Dolayısıyla çevre riskleri bir tarafa, bu projeyle ortaya çıkacak katma değer, mevcut varlıktan daha düşük olacaktır. Önerimizse; çok daha ekonomik boyutlarla Marmara ve Batı Karadeniz Bölgesi'nin tümüne hizmet edecek Izmit-Sakarya, Çorlu-Tekirdağ, Yalova-BursaBandırma, Gelibolu-Çanakkale yörelerine küçük-orta büyüklükte havaalanı ile istanbul ve çevresine ise küçük boyuttaki hava taşıtlarına ve hava dolmuş sistemine hizmet edecek Anadolu ve Avrupa yakalarında ikişer adet mini havaalanlarının yapılabilirliği söz konusu olup, daha verimli, daha ekonomik ve daha pratik projeler olacağı aşikârdır.
Sonuç olarak 3. havaalanı projesi bu lokasyonda kaçınılmaz değildir.
Bu sebeple ülke için, dünya için ve istanbul için son derece önemli olan bu alanın, insan eksenini yaşanabilir kılması adına projenin revizyonunu önemsiyor ve sunduğum önerilerin dikkate alınacağına inanıyorum.
Cumhuriyet/ Prof. Dr. Ali Kahriman