Turizm

48 yeni termal otel geliyor!

Türkiye'de 48 yeni kaplıca oteli, termal tatil köyü ve termal devre mülk tesisi planlama ve inşaat aşamasında.Bu tesislerin 2020 yılına kadar tamamlanması planlanıyor.

Türkiye kaplıcaları ile dünyada önemli bir yere sahip ama bu potansiyeli yeterince değerlendiremiyor. Ancak son yıllarda bu konuda bir atak yaşandığı da göze çarpıyor. Özel sektörün yatırımlarıyla gelişen bu alanda halen 48 yeni kaplıca oteli, termal tatil köyü ve termal devre mülk tesisi planlama ve inşaat aşamasında. Bu tesislerin 2020 yılına kadar devreye alınması planlanıyor. Termal turizmde yatırım atağı yapmak üzere Sağlık Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı da işbirliğine giderek yeni bir teşvik paketi hazırladı. Türkiye'nin bu alandaki turizm potansiyelinin artırılması için termal kentler oluşturulacak. Uluslararası standartlarda ve Avrupa ülkeleriyle rekabet gücüne sahip olması planlanan termal kentlerde kurulacak olan ortak kür merkezlerinin devreye alınmasıyla termal turist sayısının artırılması hedefleniyor. 


Türkiye jeotermal kaynaklarının zenginliği ve potansiyeli bakımından dünyanın ilk yedi ülkesinden biri. Avrupa'da kaynak potansiyeli açısından birinci, kaplıca uygulamaları konusunda ise üçüncü sırayı alıyor. Ancak bu potansiyelini bir türlü paraya dönüştüremiyor. Global Welness Instutite'ün Global Wellness Economy Monitor Şubat 2017 araştırmasına göre, kaplıcaların kullanımını içeren SPA ve vvelness sektörü, dünya çapında yılda 563 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğüne sahip. Bu yıl 679 milyar dolara ulaşması beklenen pazarda Çin 2 bin 200 tesisiyle yıllık 15,7 milyar dolar Japonya 17 bin 328 tesisiyle yıllık 12,5 milyar dolar, Almanya bin 265 tesisiyle yılda 6,8 milyar dolar gelir elde ediyor. Türkiye ise Avrupa'daki kaynakların önemli bir kısmına sahip olmasına rağmen 267 tesisiyle termal turizmden yılda sadece 691 milyon dolarlık gelir rakamına ulaşabiliyor. 


Ancak bu durum yakında değişebilir. Çünkü son yıllarda özel sektörden bu alana ciddi yatırımlar geliyor. Yaptığımız araştırmaya göre, halen planlama ve inşaat aşamasında olan 48 yeni kaplıca oteli, termal tatil köyü ve termal devre mülk tesisi bulunuyor. Bunlar 2020'ye kadar devreye girecek. Hükümetin getirdiği yeni teşviklerle bu alana yatırımların daha da artması da bekleniyor. 


YATIRIMLAR ARTIYOR 


Türkiye'nin zengin kaynak yapısına karşın termal turizmde gelişememesinin en önemli nedeni, dünya standartlarında kür merkezlerinin olmaması olarak gösteriliyor. Çünkü nitelikli turist olarak adlandırılan bir kesime hitap eden bu alanda, tesis kalitesi ve sunulan hizmetler pazarlamada etkili unsurları oluşturuyor. Türkiye'nin hemen her yerinde termal su kaynaklara bulunurken Afyon, Bursa, Güre gibi termal merkezlerle hizmet veriliyor. Bu alanda başarılı olan ülkelerin ise kür merkezleriyle öne çıktıkları görülüyor. Kür merkezi bakımından yeterince tesisi bulunmayan Türkiye'nin de son dönemde çıkarılan teşviklerle kür merkezlerini artırmaya yönelik girişimleri mevcut. 


Termal turizmin 5 faydası 

1)12 ay turizm 1 yapma imkanı.

2)Tesislerde yüksek doluluk oranına ulaşılması. 

3) Yüksek istihdam oluşturulması. 

4)Diğer alternatif turizm türleriyle ' kolay entegre olarak dengeli gelişmenin sağlanması. 

5)Kür merkezi (tedavi) entegrasyonuna sahip tesislerin, maliyetini çabuk geri ödeyen kârlı ve rekabet j gücüne sahip yatırımlar olması. 


Nitelikli turizm olarak adlandırılan bu alana yapılan yatırımların sayısı giderek artıyor. Öyle ki İstanbul'dan Urgüp'e, Bolu'dan Hatay'a kadar Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde 48 yeni termal otel yatırımı geliyor. Bu yıldan başlayıp 2020'ye kadar açılması planlan bu otellerle birlikte 30 bin 693 yeni yatak devreye alınırken 6 binin üzerinde kişiye istihdam yaratılması planlanıyor. Bu tesislerde inşaattan tekstile, gıdadan temizliğe, bilişimden leasinge kadar 55 farklı sektöre de milyarlarca TL'lik iş hacmi yaratılacak.







 

POTANSİYEL YÜKSEK 


Türkiye Kaplıca Talasso ve Kür Merkezleri Demeği (TÜRKAP) Başkanı Koksal Köse, 2023 hedeflerinde termalde 500 bin yatak kapasitesi hedefi olmasına rağmen şu anda 50 bin yatak kapasitesi bulunduğuna dikkat çekiyor. Köse, "Türkiye turizmin önemli bir dalı olan bu alanı destekleyecek çalışmalar yapıyor. Yılda 60 bin yabancı, 2 milyon yerli kaplıca turisti var. Şu anda yapımı süren ve planlanacak yeni yatırımlarla 500 bin yatak, 25 milyon yerli-yabancı kaplıca turisti hedefine ulaşılabilir. Böylece bu alandan yılda 50 milyar dolar kazanılabilir" diyor. 


Gelişmiş ülkelerde yaşam şekli ve kalitesine verilen önem artıyor. Çünkü günümüzde hasta olmadan insan sağlığının korunması öne çıkıyor. Sağlıklı bir yaşam için de doğal kaynakların kullanılması giderek daha fazla tercih ediliyor. Türkiye iklimi, tarihi, doğal güzellikleri, zengin kültürü ve geleneksel kaplıca ve Türk Hamamı ile termal turizmde çok ciddi bir potansiyel barındırıyor. 


2000'li yıllarda nüfusunun yüzde 17'si 65 yaşın üzerinde olan Avrupa'da bu oran 2025'te yüzde 20'ye yükselecek. Özellikle alım gücü çok yüksek olan ve üçüncü kuşak olarak tabir edilen 50 yaş ve üstü insanlar, sağlıkta önleyici tedavi ve zinde kalma arzusu ile termal turizmde talep oluşturuyor. Terör olaylan öncesinde İsveç, Norveç ve Danimarka'dan sonra Almanca ve Hollanda'daki bazı özel sigorta şirketlerinin de termal tedavileri için Türkiye'ye göndereceği hastalarının masraflarını karşılama kanın almalan ülkemizin termal turizmdeki önemini artırmıştı. 


Daha çok harcıyor!


Termal turistlerin en önemli alışkanlıklarından biri, herhangi bir mevsime bağlı kalmadan, kendilerine yakın bölgelere sık sık seyahat etmeleri. Yatırımcılar, dünyada hızlıca gelişim gösteren 'vvellness' olgusunun yarattığı fırsatlara odaklanarak mevsimselliğin getirdiği sıkıntıları aşabilirler. Termal, Türkiye'nin turizm potansiyelinden farklı bölgelerin de pay almasını sağlıyor. Normal bir turist seyahat başına 700 dolar harcarken, vvellness amaçlı turist 2 bin dolar harcıyor. 


ÜÇ KÜR MERKEZİ VAR 


Dünyada kür merkezleri öne çıkarken termal turizmde 50 bin yatak kapasitesine ulaşan Türkiye'de dünya standartlarında hizmet veren sadece üç kür merkezi bulunuyor. Bunlar; İstanbul Medikal Termal, Balçova Termal, Denizli Karahayıt'taki Pam Thermal Hotel. Kür merkezlerinin artırılmasıyla özellikle İskandinav pazarından ve Ortadoğu pazarından nitelikli turistler çekmek mümkün olabilecek. Çünkü Avrupa ülkeleri dünya standartlardaki tesislere sosyal güvenlik kurumlarıyla yapılan anlaşmalarla vatandaşlarını bakım amaçlı gönderebiliyor. 


İstanbul Medikal Termal Genel Müdürü Harun Gençtürk, bir kaplıca turistinin 21 gün kalıp minimum 2 bin dolar bıraktığına dikkat çekiyor. Gençtürk, "50-75 yaş arası bir profilden oluşan kaplıca turistleri bu özellikleriyle iyi gelir bırakan turist statüsünde yer alıyor. Hepsi belli bir yaşın ve gelir seviyesinin üzerinde oldukları için alışveriş yapmayı da seviyorlar" diyor. 


Kür merkezine gelen turistler için ilk üç günden sonraki her 2-3 günde bir dış mekanda aktivite yaratılması öneriliyor. Otel içinde de gün içinde sıkılmamaları için resimden müziğe ve seramiğe kadar aktivite ve hobi odalarının bulunması gerekiyor. Bu nedenle termal bölgelerin oluşturulup termal park içinde bu aktivitelerin yapılması büyük önem taşıyor. 





BELEDİYELER DESTEKLİYOR 


İstanbul, Tuzla'nın yanı sıra son yıllarda Rsenyurt'taki termal tesisleriyle de öne çıkıyor. Esenyurt Belediyesinin katkılarıyla keşfedilen hipotermal suyu vatandaşa tennal tesis ve kaplıca hizmeti olarak sunuluyor. Rsenyurt'ta hayata geçirilen Kıraç Tennal Tesisleri ve Saadetdere Termal Tesislerinde termal havuz, hamam, duş, engelli havuzlan, fizyoterapi hizmetleri mevcut. 


Termal turizm konusunda bir diğer yatırımın öncüsü de Bursa Büyükşehir Belediyesi. Bursa, Avrupa Tarihi Termal Şehirler Birliği tarafından 2013 yılında Fransa'da gerçekleştirilen meclis toplantısında, Türkiye'nin ilk Avrupa Tarihi Termal Kenti olarak kabul edilmişti. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, geçtiğimiz yıl Bursa'da Sıcak Su Kentsel Dönüşüm Proje Alanı'na termal kür merkezi yapacaklarını açıkladı. Kür merkezinin proje çalışmaları devam ederken Bursa'ya önemli bir kür merkezi kazandırılması planlanıyor. Avnca Bursa'da yine Bursa Biiyükşehir Belediyesinin himayesinde İpekiş Fabrikası'nın bulunduğu alana yapılacak olan Termal Kür Merkezimin projesi de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylandı. Yaklaşık 540 yatak kapasiteli olması planlanan tesiste kür merkezi-fızik tedavi ve rehabilitasyon üniteleri de bulunacak. 



INDIGO GROUP GENEL MUDURU TOLGA TOSUN 


"Dünyaya örnek olacak kalkınma" 


"Kapadokya sadece Türkiye'nin değil dünyanın en önemli termal turizm merkezi olmaya aday. Yılda 2 milyonu aşkın turisti ağırlayan Kapadokya dünyaca tanınan bir kültür turizmi bölgesi. Geliştirdiğimiz termal turizm yatırım projelerimizle bölgenin gelişimine katkı sağlamak istiyoruz. Projelerin hayata geçmesiyle birçok sektörde yapılacak yatırımların doğal bir sonucu ortaya çıkacak olan Bölgesel Ekonomik Kalkınma tüm JaH dünyaya örnek olacaktır!' 


SARAR YÖNETİM KURULU BAŞKANI CEMALETTİN SARAR 



"İş dünyası termalde rahatlayacak"

 

"İstanbul Beylikdüzü'nde 150 milyon dolarlık yatırımla bir termal otel projesi geliştirdik. 285 yatak kapasiteli bu tesisimizi j 2018 yılında devreye almayı planlıyoruz. Fuar ve kongre merkel zine yakın olan bu tesisimiz toplantı salonlarıyla iş dünyasına j hitap edecek. İşadamları iş streslerini termal havuzlarda atabi; lecekler. Bu konsepti iş dünyasına sunmuş olacağız." 


NG HOTELS BAŞKANI HEDİYE GÜRAL GÜR 



"İran ve Azerbaycan pazarları üzerine çalışıyoruz" 


"Normal bir turist seyahat başına 700 dolar harcarken, vvellness amaçlı turist 2 bin dolar harcıyor. Bu nedenle Türkiye'nin dünyada hızla büyüyen vvellness pazarından daha büyük pay alması için çalışmalar yapılmalı. NG Afyon olarak Afyon'un ve termal turizmin tanıtımında önemli rol üstlendik. Tanıtımla Kore'den kültür turları kapsamında, Kazak ve Özbek pazarlarından termal kür amaçlı, Ortadoğu'dan termal destekli sağlıklı yaşam programlarıyla misafirler ağırlıyoruz. Şu anda İran ve Azerbaycan pazarları üzerinde çalışıyoruz. Azerbaycan pazarında termal kür alışkanlığı bulunduğu için bu pazar önemli potansiyel vaat ediyor!' 


SERVOTEL KURUCU ORTAĞI AYLA HEYFİGEL 



"Hedef kitleye uygun yatırım yapılmalı" 


"Turizmde otel yatırımcıları daha temkinli yatırımlar yapıyor ama yatırımlar yine de devam ediyor. Yatırımcılar, 'Dünya zor bir dönemden geçiyor ama bugünler de geçecek' mantığıyla duruma bakıyor. Ayrıca turizmin farklı alanlarını besleyen yatırımlar da çeşitlilik yaratmaları bakımından büyük önem taşıyor. Yatırım yaparken yeter ki hedef kitleye uygun projeler geliştirilebilsin." 



TEŞVİKTE BEŞİNCİ BÖLGEDE 


Termal turizm, kış ve bahar aylarında yapılması nedeniyle ülke turizmin 12 aya yayılmasına katkı sağlıyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de insanların hastalanmadan sağlıklarını korumak adına termal kürlere katılmaları gerektiğini belirten TÜRKAP Başkanı Koksal Köse, Avrupa ülkelerinin devlet düzeyinde bu tesislerin kullanımını teşvik ederek vatandaşlarının sağlığını koruduğunu ve ilaç giderlerini azalttığını vurguluyor. 


Türkiye'de termal turizmin geliştirilmesini sağlamak üzere teşvik uygulamaları yapılıyor. Koksal Köse, geçen yıl başlayan uygulamayla Türkiye çapındaki tüm termal tesislerin teşvikte Beşinci Bölge uygulaması kapsamına alındığına dikkat çekiyor. Köse. "Bu uygulamayla tennal tesisler ve termal bölgeler kalkınmada öncelikli yöre oldular. Bu teşvik SSK indirimi, vergi muafiyeti gibi konulan içeriyor. Yeni vanam, ek tesis yatırımı ve restorasyon yatınmlannda teşvik belgesi ile yararlanabiliyor. Önceki uygulamada herkes kendi bölgesinin teşvik statüsüne dahildi. Örneğin İstanbul ve Yalova teşvik alamıyordu" eliyor. 


TERMAL KENTLER KURULACAK 

Termal turizm Almanya ve Çin gibi ülkelerin en büyük gelir kaynakları arasında yer alırken, Türkiye'de de termal turizmin geliştirilmesi için adımlar atılıyor. Bu amaçla Sağlık Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığının işbirliğinde çalışmalar yapılacak. Avrupa ülkeleri ile rekabet ede bilmek için, Türkiye Turizm Stratejisi Eylem Planı kapsamında, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından termal kentler oluşturulacak ve ortak kür merkezleri hizmete girecek. Uluslararası standartlarda termal tesislere sahip termal kent niteliğindeki destinasyonlar oluşturulacak. 


Bu kapsamda Aydın, Denizli, İzmir, Manisa kentlerini içeren Güney Ege; Balıkesir, Çanakkale, Yalova'yı içeren Güney Marmara; Afyonkarahisar, Ankara, Eskişehir, Kütahya, Uşak'ı içeren Frigya; Aksaray, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Yozgat'ı içeren Orta Anadolu olmak üzere dört bölgede termal turizm master planları hazırlandı. Türkiye'deki tesislerde, yurtdışmdaki örneklerde olduğu gibi birçok aktivitenin bir arada bulunması için altyapı çalışmalarına başlandı. Tesislerde, kür merkezleri, kür parkları, su parkları, binicilik parkları, yüksek yatak kapasitesine sahip oteller, hastane, klinik oteller, konser salonları, ibadet yerleri yer alacak. 


SİVAS NEDEN KAPSAM DIŞINDA?

 

Öncelikle belirlenecek pilot bölgelerde imar planı çalışmaları tamamlanacak ve yatak kapasitelerine göre termal su dağıtım hattı projeleri yapılacak. Sağlık Bakanlığının doktor ve fizik tedavi uzmanı gibi sağlık personelini atayabileceği, Sağlık Bakanlığı veya Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca ortak kür merkezleri oluşturulacak. 


Ancak oluşturulması planlanan termal kentler kapsamında, tanıtım yapılmadan dünyada Türkiye'nin tek markası olmayı başaran Sivas Kangal Balıklı Kaplıcalan'nın yer almadığı görülüyor. Sektör temsilcileri, Sivas Kangal Balıklı Kaplıcalarının yetirince destek ve teşvik verilmediğinden gelişemediğine vurgu yapıyor. Balıklar dünyada meşhur olmasına rağmen teşvik kapsamında yer almamasına anlam verilemiyor. Oysa kaplıcalar konusunda dünyada yapılan kongrelerde Kangal'daki kaplıcaların balıklan Dr. Fish olarak damgasını vurmayı başarabiliyor. Türkiye'den giden balıklarla Tayland'da ve Ingiltere'de balıklı kaplıca açılmış durumda iken Sivas'ın neden kapsam dışında tutulduğu merak ediliyor. 


ÇALIŞTAYIN GÜNDEMİNDEYDİ 


Türkiye Kaplıcalar Derneği'nin geçtiğimiz yıl 12-16 Aralık'ta yapılan 4 termal turizm bölgesi Güney Ege: Denizli, İzmir, Manisa Güney Marmara: Balıkesir, Çanakkale, Yalova Frigya: Afyonkarahisar, Ankara, Eskişehir, Kütahya, Uşak Orta Anadolu: Aksaray, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Yozgat Turizm Çalıştayı'nda termal kentleri gündeme geldi. Termal kentlerin Organize Sanayi Bölgesi (OSB) statüsüne getirilip buralarda organizasyon komitesi oluşturulup tek elden yönetilmesi önerildi. Böylece OSB'lerde olduğu gibi sektörün kendi kararlarını kendisinin vermesi, tüm kaplıcalarda ortak bir kaplıca kür kliniği oluşturulması isteniyor. Tüm oteller kür merkezinden istifade edip SGK uygulamalarından ve yurtdışındaki turistlerin hükümet desteklerinden faydalanarak buraya turist getirilebilmeleri sağlanabilecek. Bölgelerde sektöre eleman yetiştirecek derslikler ve sertifika programlarının oluşturulmasıyla Türkiye'deki işsizliğin ve göçün engellenebileceğine de dikkat çekiliyor. 



TÜRKİYE KAPLICA TALASSO VE KÜR MRK. DERNEĞİ (TÜRKAP) BŞK. KOKSAL KÖSE

 



"İlaçta tasarruf edilebilir" 


"Türkiye'nin 16 milyar TL ilaç gideri var. Bunun yüzde 40'ı hiç kullanılmadan çöpe atılıyor. Bu da 6,5-7 milyar TL yapar. Türkiye'de beyaz yaka dediğimiz devlet çalışanlarını yıllık izinlerinde devletimiz 15 gün kaplıcaya gönderse maaliyeti 2 milyar TL tutmuyor. Bu kaplıcalarda ilaç tüketimiyle ilgili eğitim verilse çöpe atılan ilaçların çöpe atılmamasıyla 7 milyar TL tasarruf sağlanır. Her yıl 2 milyar TL'lik tasarruf bile yılda 100 tane nitelikli kaplıcanın devreye alınmasını sağlar, ilaç tüketimi azaltılıp sağlık turizminde patlama sağlanabilir. Bu da devlete geri dönüşü olan bir teşvik olacaktır. Çünkü insanlar hasta olmadan bağışıklık sistemini güçlendirip, hastalıkları uzaklaştırıyorsunuz. Almanya bunu yapıyor" 


TURİZM YATIRIMCILARI DERNEĞİ (TYD) BAŞKANI MURAT ERSOY 




"Turizmin çeşitlendirilmesine katkı sağlar" 


"Turizm sektörü zorlu bir dönemden geçiyor ancak bu süreçte daha önce planlanan yatırımlar da devam ediyor. Termal turizm yatırımları da bunlar arasında. Termal turizm yazdan çok kışa hitap eden bir turizm çeşidi olduğu için, Türkiye'nin turizmini çeşitlendirmesine katkısı olacaktır. Yüksek sezon dışında hareket yaratması bakımından önemli bir turizm segmenti." 


TÜRKİYE OTELCİLER FEDERASYONU (TÜROFED) BAŞKANI OSMAN AYIK 




"Coğrafyanın lideri olmalı" 


"Türkiye'nin hemen her bölgesinde termal potansiyeli bulunuyor. Bu konuda son yıllarda yatırımlar da yapılıyor. Ancak bu yatırımların iyi planlanıp yapılması çok önemli. Bu alanı nasıl kalkındırmak istiyorsak teşvikleri ona göre yönlendirmeliyiz. Belirli bölgelerde yoğunluk yaratmadan iyi planlanarak yatırımlar yapılmalı. Bulunduğumuz coğrafyada bu işin lideri olma hedefiyle ilerlemeliyiz. Ayrıca bu alanda çalışacak nitelikli işgücünü de yetiştirmemiz gerekiyor" 



RİX0S YÖNETİM KURULU BAŞKANI FETTAN TAMİMCE 



"Marmara'da yer bakıyoruz" 


"Türkiye termal kaynaklar bakımından oldukça zengin bir ülke. 

Ancak bu potansiyeli geliştirip iyi pazarlamak gerekiyor. Bu alanı kür merkezi, zayıflama merkezi, check-up merkezi gibi tesislerle çeşitlendirmek lazım. Rixos olarak Gürcistan'da ve Ukrayna'da termal tesisimiz var. Türkiye'de Eskişehir'de Polimeks Grubu ile bir tesis açmıştık ama oradan çekildik. Şimdi Marmara Bölgesi'nde görüştüğümüz yerler var. Anlaşmamız halinde bir tesis açabiliriz!'


Ekonomist