Konut

5 soruda konut ve emlak piyasasının trendi!

Dünya para ve sermaye piyasaları çok hareketli. Tüm dengeler altüst oldu. 1929'dan bu yana yaşanılacak en büyük kriz kapıda... Türkiye konut ve emlak piyasası ne olacak?

Gelin bunları hep beraber değerlendirelim:

Konut piyasasında ciddi bir düşüş beklemek hata olur. Çünkü maliyetler ortada. Son dönemde satışa çıkan projelerin önemli bir kısmı düşük kar marjlarıyla piyasaya sunuldu. Bu fiyatları aşağıya çekmek şirketlerin zarar yazması anlamına gelir. Şirketlerin finansal durumuna baktığımızda zararına satacak şirket sayısı yok denilecek kadar az.

Bundan sonraki 3 ayda konut fiyatlarının yükselmesini beklemek doğru olmaz. Ama arsa ve arazi fiyatlarında yükseliş devam eder.

Piyasa yatay bir trend izler. Daha önceki analizlerimizde belirttiğimiz gibi Türkiye'de genel emlak trendinden bahsedemeyiz.  Doğru lokasyonda, doğru metrekareli, metrekare bazında ve toplamda doğru fiyatlı konutlar satılır. Ayrıca konut şirketleri daha fazla kampanyaya yönelir. Önümüzdeki dönem kampanyaların artacağı bir dönem olacak.

Bankalar işin kolayına kaçtı. Hiçbir şekilde risk almak istemedi. Kredi satmamak yerine çareyi faiz oranlarını yükseltmekte buldu. Faizler biraz daha yükselme potansiyeli taşıyor. Ama bu bankacıların kolaya kaçmasından kaynaklanıyor. Orta ve uzun vadede Türkiye ciddi bir risk taşımamasına rağmen, faizler son 1 ayda çok sert bir şekilde yükseltildi.

Türkiye'de ciddi bir konut politikasının olmaması nedeniyle kiralar, enflasyonun üzerinde artıyor. Bu artış devam edecek. Resmi enflasyon oranları ne olursa olsun, kira fiyatları bu oranın çok üzerinde artmayı sürdürecek. Kiralardaki artış konut satın almaya yönelik talebi artıracak. Bu noktadan baktığımızda orta ve uzun vadede konut fiyatlarının yükselmesinde kira artış oranları önemli bir etkiye sahip.