57. Alay Anıtı gerçek şehitlerine kavuştu!
Her yıl 24 Nisan gecesi Gelibolu'da gerçekleştirilen Anzak şafak törenleriyle 57. Alay yürüyüşüne bugün, başka bir tören daha eşlik ediyor; 57. Alay Anıtı'nın açılışı. çevre köylerin ve anıtın yenilenme hikayesini yerinde dinledik...
çanakkale'ye gelen turist sayısı son yıllarda büyük bir hızla artarak yılda 2 milyon civarına ulaşmış. Ziyaretçilerin önemli bir bölümünü Gelibolu'ya, 1915'te yapılan çanakkale Savaşları'nı anmak, tarihi yerleri görmek için gelenler oluşturuyor. şu günler ise Gelibolu'nun en hareketli günleri. 1980'lerin ilk yıllarından itibaren her yıl 24 Nisan'ı 25 Nisan'a bağlayan gece düzenlenen Anzak şafak törenlerine katılmak için Avustralya, Yeni Zelanda'dan 10 bin civarında turist geliyor. Bir süredir bu rakama aynı gece düzenlenen 57. Alay yürüyüşüne katılmak için Türkiye'nin farklı yerlerinden gelen binlerce öğrenci ekleniyor. Geceyi çadırlarda geçiren öğrenciler sabaha karşı, 1915'te Anzak askerlerinin Gelibolu çıkarmasını savuşturmak için yola çıkan ve büyük kısmı şehit olan 57. Alay'ın izlediği rotada yürüyüşe geçiyor. çoğumuz söz konusu alayın adına Atatürk'ün 'Size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum' emrinden aşinayız.
Bu yıl, bu iki törenin yanında bir tören daha düzenlenecek. Özellikle 1994'teki orman yangınından ciddi biçimde etkilenen, taşıyıcı ayakları zayıflayan, çevre düzenlemesi bozulan ve törenler için yetersiz kalan 57. Alay Anıtı'nın yenilenmiş hali, bugün bir törenle açılıyor. Anıtın yeni düzenlemesinin sahibi akaryakıt firması Opet. Düzenlemeyi 2006 yılından beri Gelibolu Yarımadası'nda yürüttüğü Opet Tarihe Saygı Projesi kapsamında gerçekleştirmiş.
ÖNCEKİ ANITTA İSİMLERİN çOÄU YANLIşTI
Uzun yıllardır ihmal edilmişliği hakkında sürekli haberler okuduğumuz bölgeyi gezerken bize, çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burhan Sayılır da eşlik ediyor. Kendisi Opet Tarihe Saygı Projesi'nin danışmanlarından... Malum, geçeklerin efsanelerle karıştığı çanakkale Savaşı'yla ilgili bilgi kirliliği epey fazla... Anlatılanları dinlerken ya da okurken şehit düşen asker sayısından, Seyit Onbaşı'nın 257 okkalık top mermisini sırtında mı yoksa kucağında mı taşıdığına kadar pek çok olayın birbirinden farklı yansıtıldığını görüyorsunuz. Neredeyse her olay işin bu vahim yanından nasibini almış. Örneğin Sayılır'dan öğrendiğimiz kadarıyla 57. Alay Anıtı'nın önceki kitabelerinde yazılı şehit asker isimlerinin önemli bir kısmı asker olmayan ya da farklı alaylarda askerlik yapmış kişilere aitmiş.
İNGİLİZ MİÄFERİNDEKİ ATATÜRK İMZASI
Sayılır, çanakkale Savaşları'nın hala araştırılmaya, üzerinde çalışılmaya muhtaç bir alan olduğunu, askeri arşivlerde, müzelerde ortaya çıkarılacak pek çok belgenin, bilginin akademisyenleri beklediğini söylüyor.
Söz buradan açılmışken, çanakkale araştırmalarının uzman ismi Prof. Haluk Oral'ın önceki haftalarda Askeri Müze'de keşfettiği bir 57. Alay anekdotundan bahsedelim. Atlas Tarih dergisine bir makale yazan profesör, cephede ele geçirilen bir İngiliz miğferinin hikayesini de anlatmış. Oral, ilginç bir biçimde Askeri Müze'nin çanakkale Savaşı'na duyduğu ilginin henüz savaş sürerken başladığını söylüyor. Tasvir-i Efkar Gazetesi'nin 19 Kasım 1915 tarihli sayısında 'İngilizlerden Alınan Ganaim Askeri Müze'de' başlıklı kısa bir haber yer alır. Bu haberde, Harbiye Nezareti'nin Seddülbahir'de düşmandan ele geçirilen on adet büyük İngiliz gemi bayrağının, on adet işaret flamasının, kara ve deniz subayı ile erata ait 39 şapkanın sergilenmek üzere Askeri Müze'ye verildiği yazmaktadır.
Sözü Oral'a bırakalım; 'şimdi müzede bu 39 şapka sergilenmiyor ama çanakkale Savaşları reyonunda 57. Alay'ın kahraman kumandanı Hüseyin Avni Bey'in şehit olduğunda üzerinde bulunan üniformasının sergilendiği vitrinde iki şapka var. İngilizlerin 'Wolseley güneş miğferi' dediği şapkaların birinin arka siperinde mor mürekkeple '19. Fırka Kumandanı' Mustafa Kemal'in imzası var. Yanında şu yazı okunuyor: '57. Alay tarafından Korku Deresi'nde (Arıburnu) iğtinam edilmiştir. / 57. Alay K. Kaymakam Hüseyin Avni'.
Yazıyı yazan ve imzalayan da efsanevi 57. Alay'ın kumandanı Binbaşı Hüseyin Avni. 25 Nisan 1915'te Arıburnu çıkartması başladığında 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, yanına bu alayı ve bir dağ bataryasını alarak düşmanı ilk karşılayan 27. Alay'ın yardımına yetişmişti. 57. Alay, Arıburnu Cephesi'nde hep ön saflardadır. Düşmana karşı elde edilen başarılar sonucu Hüseyin Avni Bey haziran başında yarbaylığa terfi etti. 13 Ağustos 1915'te de karargahına düşen bir obüs mermisiyle şehit oldu.'
Biyoloji öğretmenliğinden şirket yöneticiliğine
Opet Tarihe Saygı Projesi'nin başındaki ismin, Opet'in kurucusu Nurten Öztürk'ün dikkat çekici bir 'başarı öyküsü' var. Köy enstitüsü mezunu bir öğretmenin çocuğu olarak 1949'da, Bolu Mengen'de doğar. Eşi Fikret Öztürk'le yatılı okuduğu öğretmen okulunda tanışır. O günleri, 'Tanışıp arkadaş olduktan sonra gezip tozmamız da gerekiyordu, dolayısıyla masraflarımız arttı. Ailelere yük olmayalım diye Fikret memleketine gittiğinde öğrencilere ders verirdi ve birikmiş paramızla da tarla kiralayıp pamuk ektirirdik' sözleriyle anlatıyor. Kendisi gibi öğretmen olan eşiyle birlikte tayinlerinin Mersin'e çıkması hayatlarının da dönüm noktası olur. Doğum yapan Nurten Öztürk ücretsiz izne ayrılınca eşi tek maaşla geçinmenin zor olacağını düşünüp ticaretle, madeni yağ alım satımıyla ilgilenmeye başlar. Ek iş olarak başlayan madeni yağ ticareti kısa zamanda ciddiyet kazanınca o da öğretmenlikten ayrılıp eşiyle birlikte çalışmaya karar verir. İş zamanla Türkiye'nin en büyük madeni yağ ve akaryakıt distribütörlüğüne dönüşür. 1992'de ise dağıtım şirketlerini Opet adıyla kurarlar.
Koroların kalbi çanakkale'de atacak
Türkiye'de ilk defa 400 korist bir arada konaklayarak bir koro kampı oluşturuyor. Türkiye'deki koro müziğine birçok alanda yeni deneyimler, yeni heyecanlar kazandıracak bu etkinliğin adı; 2011 çanakkale Korolar Festivali. 27 Nisan-1 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek festivalde Türkiye'nin çeşitli şehirlerinden gelen 13 polifonik koro ile Almanya, Yunanistan, Rusya ve KKTC'den gelen korolar yer alıyor. Salon konserlerine, panellere ve workshoplara eşlik edecek en dikkat çekici etkinlik ise 35 tane sokak konseri düzenlenecek olması.
çanakkale Valiliği, çanakkale Belediyesi ve Onsekiz Mart Üniversitesi'nin ana destekleriyle sivil toplum kuruluşlarının, özel kurumların destekleriyle gerçekleşecek festival, bir kentin tümüyle bu festivale hazırlanması bakımından da bir ilk. Festivalin genel uygulama organizasyonu, çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi GSEB Müzik Öğretmenliği bölümünün öğrencileri tarafından gerçekleştirilecek.
Akşam/EYÜP TATLIPINAR