Sektörel

6 ayda müteahhitlik belgesi verilen kişi sayısı yüzde 20 arttı!

İzmir’de gecekondu bölgelerinden sonra şimdi de kent merkezindeki evler tek tek 'Kentsel dönüşüm' adı altında müteahhitlerin kıskacı altında. Vatandaşlar hak mağduriyetleri ile karşı karşıya.

İnşaat sektöründe büyüyen rantı fırsata çevirmek isteyen iş adamları müteahhitliğe akın ediyor. Sadece son altı ayda müteahhitlik belgesi verilen kişi sayısı 20 bin arttı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre 2011’de 135 bin olan müteahhit sayısı 2015’in ilk 3 aylık verilerine göre 305 bini geçmiş durumda.   


SIRA KENT MERKEZİNDE

Müteahhitlere rant kapısı sağlayan 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun çerçevesinde İzmir’de yoksul halkın oturduğu bir çok semte kentsel dönüşüm çerçevesinde yıkım kararı çıktı.

Gecekondu mahallelerinden sonra kent merkezindeki özellikle denize yakın bölgelerde bulunan ve emlak değerleri yüksek evler, inşaat rant çevrelerinin yakın hedefi haline geldi. İnşaat şirketleri ilk olarak yaşı diğerlerine göre daha yüksek olan binaları hedef alıyor.


HEMEN RİSKLİ YAPI RAPORU ALINIYOR

Müteahhitler, hedef binalardaki hissedarlardan biriyle işbirliği yapıyor ve diğer kat maliklerinin tümünün ve ya çoğunluğunun rızası dahi olmadan binadan depreme dayanaklılık için parça (karot örneği) alınıyor. Parça alınan yapıların inşa yılında henüz icat edilmemiş dirençte beton ve demir testlerine tabi tutulduğu için riskli yapı raporu alınıyor. Rapor tapu kütüğüne şerh ediliyor. Hızlı bir süreç sonunda yapı yıkılıp kat irtifakları ve kat mülkiyetleri tapudan silinip taşınmaz arsa vasfına dönüştürülüyor. Bu hızlı süreçte kat malikleri, inşaat şirketlerinin dayattığı sözleşmeleri imzalamaya mecbur ve mahkûm ediliyor.  

Eski binanın yıkımı ve moloz atımı masrafları ile birlikte, yeni bina yapılıncaya kadarki kira masrafı da ev sahibine yükleniyor.


‘EVİMİZ TEKRAR BİZE SATILACAK’

Bu mağduriyetlerden birini yaşamakla karşı karşıya olanlardan biri de Bostanlı’da oturan Erdan ve Müesser Barut çifti. Çift, kiracı olarak girdikleri evi kredi çekerek satın almışlar. Daha 6 yıl kredi ödemesi olan evleri yakında yıkılabilir. Süreci yargıya taşıyacaklarını belirten ve aynı zamanda avukat olan Erdan Barut, oturdukları evlerin kendilerine bir kez daha satılacağını belirterek, “Müteahhit bizden binanın yenilenmesi karşılığında para istiyor. Öğrendik ki; bizim bu bölgede dört kat olan imar izni beş kata çıkmış. Bu da müteahhitleri bizim bölgeye yönlendiriyor” dedi. Defalarca değişen imar kanunu hukuçuların bile takip etmekte zorlandığını ifade eden Barut şunları söyledi; “Öyle hale getirdiler ki sadece rant çevreleri bu karmaşa içinde işlerine geleni bulup devşirebiliyor. Önce azınlıkların mallarını ellerinden aldılar, şimdi sıra bize geldi. 2008’den önce yapılan binaların hiç biri son deprem yönetmeliğini geçebilecek durumda değil. Bu çerçevede bütün tarihi yapıların yıkılması gerekiyor.”


Evrensel