18 / 02 / 2025

6 Şubat depremleri sonrası çelik yapılara ilgi arttı!

6 Şubat depremleri sonrası çelik yapılara ilgi arttı!

Uzmanlar, asrın felaketi şeklinde nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra konutlarda çelik ve ahşap gibi betona alternatif ürünlere ilginin arttığını belirtti.


"Asrın felaketi" şeklinde nitelendirilen ve üzerinden iki sene geçen Kahramanmaraş merkezli depremler, Türkiye'deki konutların malzeme yetersizliğini bir defa daha ortaya koyarken, kalitesiz beton ve demirle yanlış mühendislik uygulamalarının büyük facialara neden olduğu görüldü.

Konu ile ilgili olarak paylaşılan detaylara göre söz konusu sürede konutlarda betona alternatif ürünler bir defa daha gündeme geldi, bu konudaki çalışmalar da hız kazandı.

Uzmanlar konu ile ilgili olarak yaptıkları açıklamalarda kısa ömürlü olması, karbon salımına yol açması, geri dönüştürülememesi ve deprem sırasında büyük kayıplara neden olması gibi nedenlerle betonun ciddi zararlarının bulunduğunu vurgulayarak, depremleri daha az hasarla atlatmak için çelik ve ahşap gibi alternatif ürünlere yönelmek gerektiğini belirtti.

ÇELİK YAPILAR DEPREME KARŞI GELENEKSEL YAPILARA GÖRE 7-10 KAT DAHA DAYANIKLI

Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, ülkemizin dünyanın yedinci, Avrupa'nın ise birinci büyük çelik üreticisi olduğunu dile getirerek, bu alandaki üretim kabiliyetlerine değindi.

Konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada çelik yapıların depreme karşı dayanıklı ve sürdürülebilir olduğunu kaydeden Şimşek, hızlı inşa edilmeleri ve maliyet avantajlarıyla öne çıktığını belirtti.

Şimşek açıklamasında çelik yapıların, geleneksel yapılara  göre, 7-10 kat daha hafif ve depreme karşı aynı oranda daha dayanıklı olduğunu belirterek, sözlerine şu şekilde devam etti:

"Çelik taşıyıcılı yapılar, endüstriyel ortamda yüzde 100 denetimle üretildiklerinden insan hatalarına karşı çok daha fazla güvenilir. Deprem sırasında yapıların salınım yapabilmesi ve esneklik yetenekleri hasar almalarını önlüyor. Çelik yapıların tamamlanma süresi geleneksel konutlara göre en az yüzde 50 daha kısa. Söz konusu bu sistemle enerji tasarruflu yapılar inşa etmek çok daha mümkün. Çelik ve geleneksel yapıların maliyetleri kağıt üstünde aynı olsa da çelik yapılar, zaman ve kazanılan alanlardan dolayı her zaman daha ekonomik."

6 Şubat depremleri sonrası çelik yapılara ilgi arttı!

ÇELİK BİNALAR HASAR GÖRMEDİ

Melih Şimşek açıklamasında çelik yapıların hızlı inşa edilebilmeleri sebebiyle kentsel dönüşüm için önemli bir alternatif olduğunu dile getirerek, "Binalar ve inşaat endüstrisi, tüm karbon emisyonlarında yüzde 38'lik paya sahip. Çelik yapılar hem gelecek nesillerin haklarının korunmasını hem de büyük israfların önüne geçilmesini sağlıyor” diye konuştu.

Kahramanmaraş merkezli olarak gerçekleşen depremlerde bölgedeki çelik binaların hiçbirisinde hasar ya da yıkım görülmediğini dile getiren Şimşek, bu verinin çelik binaların ne kadar dayanıklı ve güvenli olduğunu kanıtladığını belirtti.

TÜRKİYE’DEKİ KONUTLARIN YAKLAŞIK YÜZDE 1.5’İ ÇELİKTEN

Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şimşek konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada Japonya ve Tayvan gibi ülkelerde yaşanan şiddetli depremlerde can kaybının çok az olmasının ana nedenlerinden bir tanesinin çelik yapılar olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Ülkemizdeki  endüstriyel yapılarda çelik yapıların oranı yüzde 5'lere yükseldi fakat ne yazık ki konutlar için yeterli artış yaşanmadı. Konutlarda çelik binaların toplam binalar içindeki oranı yüzde 1,5 düzeyinde. Dünyaya baktığımız zaman da konutların ABD ve İngiltere'de yüzde 50'sinin, Almanya ve Fransa'da yüzde 30'unun, İran'da ise yüzde 50'sinden fazlasının çelik taşıyıcı sistemle inşa edildiğini görüyoruz.

Her fırsatta çelik binaların ne kadar önemli olduğunun altını çiziyoruz. Meydana gelen depremler sonrası çelik yapılara ilgi arttı ancak asla istenilen seviyede değiliz. Bu konuda çok yol almamız gerekli."

Şimşek, yapılaşmaya ve kentsel dönüşüme ayrılmış olan milyarlarca dolarlık kaynağın bir kısmının çelik yapılara ayrılması durumunda  konutların çok kısa zamanda hayata geçirilebileceğini dile getirerek, “İstanbul ve Türkiye genelinde milyonlarca konut dönüşümü bekliyor. Türkiye, 50 milyon tonluk çelik üretimi ve eleman yeterliliğiyle üç senede 1 milyon yapısal çelik konut inşa edebilir. Yıllık en az 300 bin konut üretebilecek altyapıya sahibiz." dedi.

Çelik yapıların tercih edilmesi için kamunun teşvik edici paketler ortaya koyması gerektiğini dile getiren Şimşek, yıkılmayacak binalar yapmak zorunda olduklarını belirtti.

ÇELİK YAPILARIN PAHALI OLDUĞU GÖRÜŞÜ DOĞRU DEĞİL


Melih Şimşek yaptığı açıklamada çelik yapıların pahalı olduğuna dair doğru olmayan bir görüşün hakim olduğunu dile getirerek, “Konut gruplarındaki binaların taşıyıcı sistemleri, toplam maliyetin yalnızca yüzde 20'sini oluşturuyor. Yapılan karşılaştırmalar genel algının tersine, çelik yapıların ekonomik olduğunu gösteriyor. Ömürleri uzun olduğu gibi geri dönüştürülebildikleri için sürdürülebilirler de." Dedi.

Depreme karşı dirençli kentlerin inşası için çelik yapıların çok önemli olduğuna değinen Şimşek, özellikle kentsel dönüşüm süreçlerinde çeliğin oldukça önemli bir rol oynaması gerektiğine de değindi.

6 Şubat depremleri sonrası çelik yapılara ilgi arttı!

KONUT FİRMALARI ÇELİK KONSTRÜKSİYONLA PROJELER YAPMAYA BAŞLADI


Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (KENTSEV) Başkanı Haldun Ersen de özellikle Kahramanmaraş merkezli depremlerinden sonra  çelik, ahşap ve taş gibi alternatif malzemelerle konut üretimine ilginin arttığını, burada başı çeliğin çektiğini fakat henüz istenilen seviyelerde olmadığını dile getirdi.

İlginin artmasının ana nedenlerinden bir tanesinin çelik yapıların üretilmesindeki hız olduğunu vurgulayan Ersen, daha dayanıklı ve geri dönüştürülebilir olmasıyla da çeliğin betona karşı öne çıktığını söyledi.

Haldun Ersen, "Takip ettiğimiz projelerden ve görüştüğümüz sektör paydaşlarından çelik binalara ilginin arttığını çok net görüyoruz. Özellikle villalar veya küçük çaplı binalarda gözle görülür bir artış var.

Birçok konut firması çelik konstrüksiyonla projeler yapmaya başladı fakat söz konusu bu artış çok yüksek değil. Çünkü Türkiye'de öğretiler ve akademideki dersler hep beton üzerine. Çelik ve ahşap üretimi konusunda öğretileri olan bir ülke değiliz." diye konuştu.

Çelik ve ahşap malzemelerin betona karşı avantajlarına da değinen Haldun Ersen, "Özellikle bu binaların artması için çelikle üretim yapmak teşvik edilmeli. Burada akademik altyapının oluşması da oldukça önemli. İnşaat mühendisleri ve mimarlar bu konuda bilinçlenmeli ve akademik olarak beslenmeli. Betonla 1,5 senede yaptığınız bir apartmanı çelik konstrüksiyonla 6 ayda yapabiliyorsunuz." dedi.

 

DİRENÇLİ ŞEHİRLER İÇİN BETONA ALTERNATİF MALZEMELERİ İHMAL ETMEMELİYİZ


Helmann Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün de konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada Türkiye'de halihazırda 6 milyondan fazla konutun dönüştürülmesi gerektiğini dile getirerek, “Depreme karşı dirençli şehirler  oluşturmak için seferber olmalıyız. Bunun için de mutlaka fakat mutlaka betona alternatif malzemeleri de ihmal etmemeliyiz.”dedi.

Betonarme yapıların büyük bölümünün ömrünün en fazla 60 yıl olduğunu kaydeden Özgün, şu değerlendirmeleri yaptı:
 
"Sürekli yıkıp yaparak nereye kadar gidebileceğiz? Çünkü söz konusu bu molozlar geri dönüştürülemiyor ve bu gidişle topraklarımızın uçsuz bucaksız bir moloz çöp döküm sahasına dönüşme ihtimali de var. Yüzlerce sene önce yapılmış taş ve ahşap binalar hala ayaktayken hiçbir betonarme bina geleceğe miras kalamayacak.

Betonun kısa ömürlü olması ve geri dönüştürülememesi gibi problemlerinin dışında bir de deprem gerçeğiyle yüzleştik. Her sene milyarlarca dolarlık milli servetimiz de çöp oluyor. Bu nedenlerle betona alternatif ürünlere odaklanmalı, çelik, taş ve ahşap yapıları önceliklendirmeliyiz."


Geri Dön