7'nin üzerinde beklenen Marmara Depremi'nden sadece İstanbul değil, Marmara da etkilenecek!
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Yönetim Kurulu Üyesi ve Balıkesir İl Temsilci Yardımcısı Aysun Aykan, Marmara fayı ve Balıkesir-Gökçeyazı faylarına dikkat çekti. "Bu fayların kırılma zamanı geçti. Her iki fay 7’nin üzerinde deprem üretebilir" dedi..
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Yönetim Kurulu Üyesi, Balıkesir İl Temsilci Yardımcısı Aysun Aykan, beklenen Marmara depremiyle ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Yönetim Kurulu Üyesi ve Balıkesir İl Temsilci Yardımcısı Aysun Aykan, beklenen Marmara depremi ile ilgili, “Marmara Denizi’nin içinde olacak, depremi, İstanbul depremi diye adlandırıyorlar. Fakat bu söylem, kamuoyunda yanlış algılara neden oldu. Bu depremden Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm şehirlerin ağır bir şekilde etkileneceği bilinmelidir” uyarısında bulundu.
Türkiye’de 500 civarında 5.5 büyüklüğünde deprem üretebilecek fay hattı olduğunu anımsatan uzmanlara göre, özellikle Marmara Denizi’ndeki Marmara fayı ve Balıkesir-Gökçeyazı fayları önemli. Çünkü bu fayların kırılma zamanı geçti. Her iki fay 7’nin üzerinde deprem üretme potansiyeli bulunuyor.
Aysun Aykan, Türkiye’de 500 civarında 5.5 büyüklüğünde deprem üretebilecek fay hattı bulunduğunu belirtti ve özellikle Marmara Denizi’ndeki Marmara fayı ve Balıkesir-Gökçeyazı fayını vurgulayarak, “Bu fayların kırılma zamanı geçti. Her iki fay 7’nin üzerinde deprem üretme potansiyeline sahip” diye konuştu. Marmara fayında kırık sürecinin başlamış olabileceğini belirten Aykan, “Marmara Denizi’ndeki son depremler bize, Marmara Denizi’nin deprem açısından aktif olduğunu, diri olduğunu, deprem üretme potansiyelinin olduğunu bir kez daha göstermiştir. Ulusal ve uluslararası yapılmış bilimsel çalışmalar bu, bölgede 7’nin üzerinde ve maksimum 7.6 büyüklüğe çıkabilecek bir depremin olacağını göstermektedir. 26 Eylül ve 11 Ocak’taki Marmara Denizi içerisinde meydana gelen depremlerle dikkati çeken durum ise hiç hareket etmeyen Marmara fayının orta kolunun, çok uzun zaman süren sessizliğini bu depremlerle bozmasıdır. Bu deprem ile kırık harekete geçmiş, kırık süreci başlamış olabilir. Bu deprem uzun süre sessiz kalan fayda ki gerilimi artırdı, bu yüzden de bek İndiğimiz büyük depremin biraz daha yakın olduğunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.
Marmara Denizi’nde oluşacak depremin çevresinde birçok etkiye sebep olabileceğini açıklayan Aykan, “Marmara Denizi’nin içinde olacak depremi İstanbul depremi diye adlandırıyorlar. Fakat bu söylem, kamuoyunda yanlış algılara neden oldu. Bu depremden sadece İstanbul etkilenecekmiş gibi yanlış algılama da oluşmuştu. Bu depremden Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm şehirlerin ağır bir şekilde etkileneceği bilinmelidir. Bu yüzden de Marmara Depremi dememiz daha doğru olur. Bu sadece İstanbul’u, Balıkesir’i etkilemez. Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm şehirler; İstanbul, Balıkesir, Yalova, Bursa, Kocaeli, Çanakkale ve Tekirdağ ağır bir şekilde etkileneceği bilinmelidir” dedi. Balıkesir bölgesi için de uyarılarda bulunan Aysun Aykan, “Balıkesir-Gökçeyazı fayında yapılmış olan jeolojik-paleosismolojik çalışmalar sonucunda bu fayda MÖ 850’ye kadar 4 paleodepremin geliştiği, deprem tekrarlama periyodunun 1000 yıl olduğu ve kırıldığında 6.5 ve 7.2 büyüklüğe çıkabilecek deprem üretme potansiyeline sahip olduğu belirlenmiştir” ifadelerini kullandı.
Adıyaman hattına dikkat edilmeli
Elazığ Sivrice’de meydana gelen depreme ilişkin de açıklama yapan Aykan, “Sivrice depreminde kırılan fayın her iki ucundaki fay segmentlerine, enerji transfer olmuş olabileceğinden bu fay segmentlerine dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Palu- Hazar fayına, Adıyaman-Çelikhan fayına dikkat etmemiz gerektiğini ve Kahramanmaraş-Gölbaşı bölgesinde en son 1513 tarihinde deprem olan ve üzerinden uzun zaman geçmiş olduğu için bu bölgeye de dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Türkiye’de şu anda 500 civarında deprem üretebilecek aktif fayların olduğunu belirten Aysun Aykan şunları kaydetti: “2012 yılında Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan diri fay haritasına bakıldığında 5.5 üzeri büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahip 500 civarında diri fay olduğu bilinmektedir. MTA’nın sitesinden bu diri fayların geçtiği yerleri görebilirsiniz. Depremlere karşı gerekli önlemleri almamız gerekiyor. Fay hattındaki binaların güçlendirilmesi teknik olarak çok zor, depremde ayakta kalamaz, yıkılır. Türkiye’de aktif fay hatları veya zonları üzerine bina inşa edilmesi, ABD Kaliforniya Fay Yasası’nda olduğu gibi yasaklanmalıdır. Aktif fay zonları üzerine inşa edilmiş bulunan binalar kentsel dönüşüme tabi tutularak halkımızın güvenliği sağlanmalıdır.”
Hasan Akgün: İstanbul depremi düşündüğümüzün üzerinde olabilir!
Naci Görür: Marmara’da minimum 7.2 büyüklüğünde deprem olacak!