ABD büyükelçisi Türk müteahhitleri teselli etti!

Libya ’daki savaş nedeniyle 17 milyar dolarlık işlerini bırakmak zorunda kalan Türk müteahhitleri ABD ’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone teselli etti. Büyükelçi, kayıplarımız var ama oraya refah döndüğünde Türk firmaları yine orada olacaklar ” de

Libya 'daki savaş nedeniyle 17 milyar dolarlık işlerini bırakmak zorunda kalan Türk müteahhitleri ABD 'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone teselli etti. Büyükelçi, “Risk, zorluk ne kadar büyük olursa getirisi de o kadar büyük olacaktır. şžuna inanmak zorundayız ki kayıplarımız var ama oraya refah döndüğünde Türk firmaları yine orada olacaklar ” dedi.Türkiye Müteahhitler Birliği'nin yemekli sohbet toplantısına konuk olan Ricciardone, Türkiye-ABD ticari ve ekonomik ilişkileri üzerine bir konuşma yaptı. Konuşmasına Türkçe ve Atatürk'ten bir alıntı ile başlayan Büyükelçi, Atatürk'ün 'Vatan imar istiyor, zenginlik ve refah istiyor,   bilim ve ustalık, yüksek uygarlık, hür düşünce ve hür yaşayış istiyor' sözlerine atıfta bulundu.

ABD Başkanı Barack Obama'nın kendisini   Ankara'ya gönderirken ilişkileri ve iki ülke arasındaki işbirliğini ekonomi de   dahil her alanda geliştirme talimatı verdiğini söyledi. Türk müteahhitlerinin dünyanın Afganistan gibi pek çok   zorlu bölgesinde iş yaparak kendini kanıtladığını vurguladı. Büyükelçi   Ricciardone, babasının da müteahhit, küçük bir iş adamı olduğunu belirterek, bu nedenle   büyük fikirlere sahip küçük işyerlerinin dünyayı nasıl değiştirebildiğini   bildiğini söyledi.

Aysel ALP yazıyor hurriyet.com.trAYRILANLAR YENİDEN DÖNÜYOR    

Ricciardone, Büyükelçilikte iki ülke arasındaki ticaret, yatırım ve işbirliğinin gelişmesi konusunda çalışan 6 kişilik ekibini de işadamlarına tanıttı. Her konuda bu isimlerden bilgi ve yardım alabileceklerini belirten Büyükelçi, Amerikalı firmaların Türk firmalarla üçüncü ülkeler de dahil olmak üzere işbirliği yapmak istediklerini bildirdi. Yıllar önce Türkiye 'den ayrılan ABD 'li firmaların yeniden dönmeye başladıklarını kaydeden Ricciardone, 20 yıl önce ayrılan Parsons firmasının yeniden Türkiye 'ye gelmek istediğini anlattı.

çIKARLARIMIZ ORTAK

Büyükelçi 'nin konuşmasının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Ancak işadamlarının hiç soru sormaması dikkat çekti. Akşamın tek sorusu bir gazeteciden geldi. Türk firmalarının Libya 'da milyarlarca dolarlık işlerinin kaldığını anımsatarak, durumlarının ne olacağını sordu.

Ricciardone, Türkiye ile ABD'nin Libya'da çok önemli ortak çıkarları bulunduğunu belirterek,   iki ülkenin de önceliği Libya halkının ve oradaki vatandaşlarının güvenliğinin   sağlanmasına verdiğini vurguladı. Türk hükümetinin mucizevi ve başarılı bir operasyonla Libya'daki 25 bin   Türk işçisini kurtardığını anımsattı. Libya lideri Muammer   Kaddafi'nin acımasız bir şekilde kendi halkına zarar verdiğini söyleyerek, bunun   üzerine herkesin Kaddafi'nin durdurulması gerektiği konusunda görüş birliğine   vardığını, Türkiye'nin de aynı şekilde düşündüğünü aktardı.

Türkiye'nin siyasi çözüm için yol   haritası sunduğunu belirten Büyükelçi, 'Türkiye'nin yeteneklerine güveniyoruz. Türkiye'ye bu katkılarından dolayı müteşekkiriz ” dedi.

BÜYÜK AVANTAJLARINIZ VAR

Türk firmalarının şu anda Libya ile iş yapamadıklarını bildiğini,   bunların zor zamanlar olduğunu aktaran Ricciardone, ancak Libya halkı refaha   ulaştığı zaman yine çok güvendikleri Türk işçileri ve firmaları ile çalışmak   isteyeceklerini kaydetti. Buna ilişkin olarak Irak örneğini veren Ricciardone,   Türk firmalarının Irak'ta şu anda çok büyük işler yaptıklarını, ilerde Libya için   de aynı durumun söz konusu olacağını, Türkiye'nin bu ülkede çok büyük avantajlara   sahip olacağını belirtti.

AMERİKALI FİRMALAR GELİYOR

Riccardione, konuşmasında Kuzey Afrika, Irak ve Afganistan 'da problemler olduğunu ancak risk, zorluk   ne kadar büyük olursa getirisinin de büyük olacağını söyledi. Türk firmalarının bir markaya dönüştüğünü, dünyada risk almalarıyla tanındığını anlatan Riccardione, Amerikalı firmaların finansman ve teminatlar konusunda Türklerle ortaklık yapabileceğinin altını çizdi.

Büyükelçisi Ricciardone, Amerikan Eximbank'ın Türkiye'de   portföyünün 3 milyar dolara ulaştığını, belirterek iki ülke Eximbankı arasında “ortak finansmanı mümkün kılmak ”   istediklerini, buna yönelik proje üzerinde çalıştıklarını söyledi.

 ABD firmalarının Türkiye'deki büyük ölçekli yatırımları ve ortaklıkları   hakkında bilgi veren Ricciardone, iki ülke yatırımcıları arasındaki işbirliğinin   artırılmasını istediklerini belirtti. ABD hükümeti olarak, dış ticaret hizmetlerinde 7 Türk   delegasyonunu ABD ve Avrupa'ya çekeceklerini söyledi. Özellikle enerji, sağlık hizmetleri,   enformasyon, iletişim teknolojileri ve havacılık alanında faaliyetler   gerçekleşeceğini belirtti. Büyük ticaret fuarlarına yapılacak olan bu ziyaretlerle Türk   firmalarının stratejik, uzun vadeli ortaklıklarını Amerikalı muadilleriyle   kurabileceklerini kaydetti.

Büyükelçi, “Büyük teknolojileri, en son teknolojileri burada   öğrenebileceksiniz ve kendi pazarınızı da gelecekte küresel pazarda, ABD'de nasıl   yerleştirebilirsiniz, pozisyonlandırabilirsiniz bunları görebileceksiniz ” dedi.

Haziran ayında çok sektörlü ama özellikle petrol ve gaz sektörüne   yoğunlaşan 15 şirketin, ABD'den İstanbul'a ve Ankara'ya geleceği bilgisini aktardı. Ekim ayında bir   ticaret delegasyonu ile 15-20 Amerikan şirketinden oluşan bir grubun enerji   sektöründe çalışmak üzere Ankara ve İzmir'e geleceklerini söyledi.

ZARARLARIMIZ KARşžILANSIN

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Emin Sazak, iki ülke   Eximbanklarının sağlayacağı finansal destekle özellikle gelişmekte olan ülkelerde   Türk ve ABD firmalarının birlikte projeler üstlenmesinin, mevcut işbirliğinin   daha üst noktalara taşınması açısından önem taşıdığını belirtti.

Sazak, “Bu   tablo, dünyada, bölgemizde, ülkemizde ve biz inşaat sektörü mensuplarında büyük   kaygı uyandırmaktadır. Olayların ne kadar yaygınlaşacağını, nasıl ve ne zaman   sona ereceğini tahmin edememek, kaygılarımızı daha da artırmaktadır ” dedi.

Libya'da iş yapan yabancı firmaların uğrayacağı zararların minimize   edilmesi ve bugüne kadar oluşan zararların tazmini için uluslararası önlemlerin   de alınmasını isteyen Sazak, Birleşmiş Milletler veya başka uluslararası üst   otoriteler nezdinde çözüm üretilmesi gerektiğini kaydetti.
Hürriyet/Aysel ALP