ABD’de güvenli emlak yatırımının sahne arkası!
ABD’de emlak yatırımı yapmak, global emlak piyasasına baktığınızda ciddi kar etmenizi sağlayabiliyor. Peki paranızı, nasıl ‘güvenle’ değerlendirebileceğinizi merak ediyor musunuz? Reologic Sotheby’s şirketinin Seattle’daki emlak broker’ı Murat Dabağoğlu, Türk yatırımcılar için yazdı…
Kenarda biriktirdiğiniz bir miktar paranız var. Uzun vadede güvenli, doğru bir kanala yatırım yaparak bu paranın değerini artırmak istiyorsunuz. Bu durumdaki pek çok kişi için, dünyanın en büyük ekonomisine sahip olan Amerika Birleşik Devletleri’nde emlak yatırımı yapmak, pek çok açıdan avantajlı. Kimisi için “İleride eğer istersem gidip orada yaşayabilirim ya da çocuklarım büyüdüğünde orada okutabilirim” düşüncesiyle, kimisi içinse “Param dolar bazında değerlenecek, ayrıca bir yandan da her ay, dolar olarak düzenli kira geliri ayacağım” düşüncesiyle… Genellikle ABD’de emlak yatırımı yapanlar da ‘bir taşla iki kuş vurmuş’ oluyor.
Üstelik benim Türkiye’den pek çok müşterim, kalkıp buraya gelmeye gerek bile duymadan ev alıp kiraya verebiliyorlar. Kira gelirleri de her ay hesaplarına yatırılıyor. Ancak biliyorum ki pek çok Türk insanının aklında, bu cazip yatırım fırsatıyla ilgili sorular var. Burada sizleri, aklınızdaki bu sorularla ilgili biraz aydınlatmak istiyorum.
Param nereye gidiyor, nasıl güvende oluyor?
Bir kere öncelikle şunu söylemeliyim ki, ABD’de ev almak tahmin ettiğinizden çok daha kolay bir prosedür gerektiriyor. Birikmiş nakit parası olan bir Türk vatandaşı, kimlik bilgileri dışında herhangi bir özel evraka gerek olmadan, hatta buraya gelmesine bile gerek kalmadan ABD’den ev satın alabiliyor.
Ancak pek çok müşterimden öğrendiğim kadarıyla, Türkiye’de yaşayanların önemli bir yanılgısı ve bu yanılgıya bağlı bir endişesi oluyor. Satın aldıkları evin yüklü miktardaki parasını tam olarak nereye ve nasıl yollayacaklarını ya bilemiyorlar ya da parayı, onlara hizmet veren emlak danışmanına göndereceklerini düşünüyorlar. Bu bilinmezlik de kendilerinde bir güven sorununa sebebiyet verebiliyor.
Oysa evinizi satın alma sürecinde ABD’ye göndereceğiniz tüm paralar, ESCROW denilen, ABD devleti denetimindeki bir kurumun hesabına yatar ve bu şirketin güvencesi altındadır. Tapu masraflarından kaparo ödemesine kadar tüm ödemeler ESCROW üzerinden yapılır. Burada size hemen şu linki vermek isterim: https://app.paperlesspipeline.com/dashboard/
Bu link üzerinden ESCROW sistemini detaylarıyla inceleyebilirsiniz.
Masraflarım ne olacak?
Aldığınız evin değerine göre masraf tutarınız değişecektir elbette ama aklınızda bir fikir oluşması için, örneğin, 300 bin dolarlık bir ev üzerinden bilgi vereyim size. Ev almak için göndereceğiniz paranın güvenirliğini sağlayan ve paranızın gerekli yerlere dağıtımını yapacak olan ESCROW’un bir hizmet bedeli oluyor. Bir de tapu işlemlerinizi resmi olarak halledecek TITLE denen kurumun hizmet bedeli var. Bu iki şirketin hizmet bedeli, 300 bin dolarlık bir ev için 2-3 bin dolar arasında olacaktır.
Aldığınız evi kiralamak isterseniz, kiralama sürecinizi yönetecek ve sonrasında da size hizmet vermeye devam edecek bir Property Management şirketiyle çalışmanız gerekir. Bu şirket sizden ilk kira bedelini alır ve kira bedeliniz üzerinden her ay yüzde 10 talep eder.
Bunlar dışında belki bir masrafınız daha olabilir ama o da sizin tercihinize bağlıdır. Eğer müstakil bir ev alıyorsanız ve evin durumunu tam olarak analiz ettirmek isterseniz, bir bilirkişi hizmeti alabilirsiniz. Bunun masrafı da aşağı yukarı 400-500 dolar civarında olacaktır.
Bir de şu var; ABD’deki gayrimenkul satışlarında, Türkiye’dekinin tersine, emlakçıların komisyonunu sadece evini satan kişi öder. Dolayısıyla siz, satın alma hizmeti için çalıştığınız emlak danışmanına herhangi bir ödeme yapmazsınız.
ABD’de mortgage sistemiyle ev alabilir miyim?
ABD’de, avantajlı bir mortgage kredisiyle ev alabilmek için, vatandaş olsun ya da olmasın, kişinin ABD’deki kredi skorunun belli bir seviyede olması gerekir. Dolayısıyla, teknik olarak yabancı bir yatırımcı ABD’de mortgage sisteminden faydalanabilse de, ne yazık ki kredi skoru belli bir seviyede olmayan kişilere sunulan paketler oldukça yüksek faiz oranlarına ve dezavantajlı koşullara sahiptir. Bu nedenle ben, ABD’de kredi skoru yüksek olmayan Türk müşterilerime, nakit parayla ev almalarını tavsiye ederim. Ancak eğer ABD’deki ciddi bir firmadan iş teklifi aldıysanız ve bu iş için ABD’ye taşınacaksanız, kredinizi bu duruma dayanarak yüksek gösterip iyi bir faiz oranıyla mortgage ayarlama ihtimaliniz olabilir.