Ekonomi

ABD'de hisse senetleri son 52 senenin en kötü düşüşünü gördü

Küresel piyasalarda, açıklanan makroekonomik verilerin özellikle ABD ekonomisi için resesyon riskinin güçlendiğine işaret etmeye devam etmesiyle negatif bir seyir izledi. ABD'de hisse senetleri 1970'den bu yana en kötü ilk yarı düşüşünü yaşadı.Son altı ayda, S&P 500 endeksi yüzde 20,6 düştü

ABD hisse senetleri, enflasyonu düşürmeye yönelik atılan adımların ekonomik büyümeyi nasıl etkileyeceğiyle ilgili endişelerin artmasıyla, 1970'ten beri yılın en kötü ilk yarısını yaşadı.

Son altı ayda, S&P 500 endeksi yüzde 20,6 düştü. Bunun yanı sıra diğer büyük ABD endeksleri de keskin bir düşüş yaşadı.

İngiltere, Avrupa ve Asya'daki hisse senetlerinde de büyük kayıplar görüldü. Bunda dünyanın dört bir yanından merkez bankalarının, gıda ve yakıt fiyatlarındaki artış başta olmak üzere yükselen yaşam maliyetleriyle başa çıkmaya çalışması etkili oldu.

Bazı ekonomistler, faiz oranları yükselmeye devam ederken dünyanın en büyük ekonomisi ABD'nin bu yıl resesyona girmesini bekliyor.

Hang Seng Bank China'nın Baş Ekonomisti Dan Wang, BBC'ye "ABD Merkez Bankası faiz oranlarını artırmaya devam ederse, borsa bir hayli olumsuz tepki verecek" dedi.

FED'İN FAİZ ARTIRIM POLİTİKASI ÜLKEYİ RESESYONA MI SOKACAK?

ABD'de son 40 yılın en yüksek enflasyonuyla mücadele için agresifleşen para politikasının ülkeyi resesyona sokacağına ilişkin endişeler güçleniyor.

Dün açıklanan makroekonomik verilere göre kişisel harcamalar yüzde 0,2 artsa da beklentilerin altında kalırken, martta 170 bin seviyelerine inen haftalık işsizlik maaşı başvuruları haziran başından bu yana 230 bin bandında kayıtlara geçiyor.

İşsizlik maaşı başvurularının resesyona işaret etmek için henüz düşük seviyelerde bulunmasına karşın, son 5 ayın en yükseğinde bulunması dikkati çekiyor.

ABD Merkez Bankası'nın (Fed) para politikasında oldukça önem verdiği kişisel tüketim harcamaları ise mayısta yüzde 6,3 artışla beklentilerin hemen altında gerçekleşmesi ise enflasyonun zayıflayabileceğine ilişkin beklentileri sınırlı şekilde desteklese de, tahvil piyasalarında resesyon korkusuyla alış ağırlıklı seyir güç kazanmaya devam ediyor.

Dün, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi 8 Haziran'dan bu yana ilk kez yüzde 3'ün altını test etmesinin ardından, yeni günde de düşüşünü sürdürerek yüzde 2,97'ye geriledi.

ABD'nin 2, 3, 5 ve 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 2,93 ila yüzde 2,97 arasına sıkışırken, getiri eğrisinin terse dönerek güçlü şekilde resesyonu fiyatlamasından endişe ediliyor.

Öte yandan, Fed'in getiri eğrisinin resesyon fiyatlamasında dikkate alacağını duyurduğu 3 aylık tahvil faizi ile 10 yıllık tahvil faizi arasındaki makas daralıyor. Buna göre iki varlık arasında mayıs sonunda 180 baz puan olan getiri farkı, yeni gün itibarıyla 130 baz puana geriledi.

Söz konusu gelişmelerle para piyasalarındaki fiyatlamalarda temmuz toplantısında 75 baz puanlık faiz artışı ihtimali yüzde 80'e gerilese de güçlü kalmaya devam ederken, eylül toplantısında yüzde 70 ihtimalle 50 baz puan faiz artırılacağı öngörülüyor.

Brent petrolün varil fiyatı Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubu, petrol üretimini ağustosta günlük 648 bin varil artırma kararı alması ve küresel ekonomik aktiviteye ilişkin olumsuz beklentilerle düşüş eğilimini üçüncü güne taşıyarak 108,3 dolara geriledi.

Bu gelişmelerle dün New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,88, Nasdaq endeksi yüzde 1,33 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,82 değer kaybetti. ABD'de endeks vadeli işlem kontratları yeni güne de düşüşle başladı.