Acil 15 bin yeni bina!
Kentsel dönüşümün yıllardır dile getirildiğini fakat kimsenin uyarıları dikkate almadığını kaydeden Hüseyin Aslan, “Uydu kentler baz alınmalı. Hemen yeni konut alanı yaratılmalı” dedi.
Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, 17 Ağustos 1999 depremindeki büyük yıkımın ardından, 30 Ekim’de yaşanan, İzmir’in Bornova ve Bayraklı ilçesini olumsuz etkileyen, 117 kişinin ölümüne, 1033 kişinin yaralanmasına ve 107 vatandaşın enkazdan kurtarıldığı 6.6. büyüklüğündeki depreminin, kentsel dönüşümün önemini bir kez daha çok net bir şekilde ortaya koyduğunu vurguladı.
Milliyet'te yer alan habere göre; yıllardır sık sık dile getirilmesine, çok sayıda uyarıcı, ciddi açıklama yapılmasına rağmen, dönüşümün hayata geçirilmemesine tepki gösteren Aslan, “Son yıkımın İzmir merkezindeki zemin ve bina yapısının ne kadar sağlıksız olduğunu gözler önüne serdi” diye konuştu.
Aslan, bu durumun çok önemli sebep-sonuç ilişkilerini yarattığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“Vatandaş, satın aldığı veya kiraladığı konutların mutfak dolapları ve seramiklerin renkleri ile değil; binanın kimliğiyle inşaatı yapan firmanın geçmişiyle ilgilenmeli. Halk, Covid-19 salgınında yaşanılan sıkıntıdan dolayı müstakil eve yönelmeye başladı. Aslında yapılması gereken, yavaş yavaş buzdolabına kaldırılmakta olan deprem ve dönüşüm İzmir’in gündeminden düşmemesinin sağlanması.”
‘Yapılaşmaya yön verilmeli’
“İzmir, aldığı göç, nüfus artışı, sosyal yetersizlikler, ekonomik nedenler ve özellikle deprem odaklı afetler sebebiyle sağlık ve güven içinde oturabilecekleri dönüşüm hamlesine hiç zaman kaybetmeden başlamalı” diyen Ege-Koop Genel Başkanı Aslan, “Merkezi ve yerel yönetimlerin bazı yatırımları askıya alarak bu konuya öncelik vermesi gerekir. 30 Ekim depreminden sonra şu ana kadar yıkılan 243 binadan oluşan 7 bin 158 bağımsız konut dışında, risk arz eden orta hasarlılar da göz önüne alınarak, yaklaşık 15 bin konutluk yeni yaşam alanı yapılmalı. Şehir merkezinde ova üzeri yapılaşmaların en kısa sürede yeni uydu kentlere taşınması da şart oldu artık” diye konuştu.
Bu arada kiralık ve satılık ev fiyatlarının ikiye katlandığını, taşınma, tamirat ve tadilat maliyetlerinin yüzde 50’inin üzerinde arttığını vurgulayan Aslan, “Yıllardır Ege-Koop olarak İzmir’in öncelikli sorununun deprem ve sağlıklı dönüşüm olduğunu söylüyoruz. Bilim insanları da aynı görüşte. Ne merkezi yönetim ne de yerel yönetim, olayın ciddiyetinin farkına varamadı, uyarıları ciddiye almadı. Şimdi, sormak gerekir; 25-30 saniyede bu kadar insanımızı kaybetmemizin, çocuklarımızın öksüz, birçok kişinin sakat, bunca vatandaşın kış-kıyamet günü çadırda yaşamak zorunda kalmasının, on binlerce insanın maddi zarara uğramasının sorumlusu kim?” dedi.
‘Özfatura incelenmeli’
Aslan, dönüşüm konusunun yeniden ele alınması gerektiğini, sorunlu alanların sağlıklı ve yaşanabilir hale getirilebilmesi için yıkılıp, yeniden yapılmasını, bunun için projeler üretilmesini ve uygulanmasını önerdi. Aslan, “İzmir’de Burhan Özfatura döneminde yapılan EVKA’lar ve Ege-Koop’un İzmir’in 12 ilçesinde gerçekleştirdiği uydu kentler incelendiğinde, konutların hangi zeminlere yapıldığına iyi bakılmalı” diye konuştu.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne, “binalarının depreme karşı dayanıklılığının test edddilmesi için” başvuruda bulunanların testlerden memnun kalmadığını dile getiren Aslan, “Farklı farklı sonuçlar kafaları karıştırdı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Büyükşehir Belediyesi hiç zaman kaybetmeden İzmir’in dörtbir yanına yeni uydu kentlerin yapılabileceği Hazine arazilerini imara açmalı. 30 yıl sonra İzmir’in nüfusu 8 milyon civarında olacak” açıklamasında bulundu.
‘Etkin denetim ve Deprem Master Planı kaçınılmaz’
Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, siyasi partilere de bir çağrıda bulundu. Aslan, çağrısında şunları kaydetti:
“Bundan sonraki süreçte, milletvekillerinden belediye başkanlarına, il başkanlarından ilçe başkanlarına kadar tüm partilerin ileri gelenlerinin acil şekilde ‘Deprem/Kentsel Dönüşüm’ konusunda ortak toplantı düzenlemeli. İzmir’deki felaket bir kez daha göstermiştir ki; deprem değil, kontrolsüz inşa edilen, mühendislik hizmeti almamış, zemini çürük binalar can ve mal kaybına neden oldu. Yapı denetim sistemi acil gözden geçirilmeli ve yapı denetim şirketlerine daha çok sorumluluk verilmeli. Kısa sürede üniversitelerimizle, meslek odalarımızla işbirliği yapılarak, kentin fay hatları bilimsel olarak ortaya konulmalı. İzmir’de 17 fayın hareketli olduğu unutulmamalı.”