Adana Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi tanıtım toplantısı yapıldı!
Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi tanıtım toplantısı bugün Adana'da Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un katılımıyla gerçekleştirildi.
2007 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile kurulması kararlaştırılan, Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi, gelişmiş ülkelerin en önemli kalkınma kaynaklarından biri olan petrokimya endüstrisinin Türkiye’de gerçekleştirilecek ve Türkiye’yi petrokimyada global üretim üssü olarak konumlandıracak en büyük projesi.
Rönesans Holding, Cumhurbaşkanlığı 2019-2021 orta vadeli ekonomik programı doğrultusunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi’nin yönetimi ve altyapısının geliştirilmesini, iş ortakları Port of Rotterdam ve Adana Sanayi Odası ile birlikte yürütecek.
Yaklaşık 10 milyar dolar çekerek kurulacak bölgede, Rönesans Holding sanayi tesislerinin bir araya getirilmesinde ve altyapı desteğinin sağlanmasında önemli bir rol üstlenecek.
Rönesans Holding, Avrupa’nın en büyük limanının yönetim, işletme ve operasyonundan sorumlu Hollandalı Port of Rotterdam’ın tecrübesini Türkiye’ye taşıyarak bölgeye yapılacak uluslararası yatırımların önünü açmak ve öncü olmak için çalışacak.
Rönesans Holding’in Cezayir’in milli enerji şirketi Sonatrach ve Güney Koreli GS E&C ile 1,3 milyar dolar yatırımla ortak olarak hayata geçireceği Polipropilen Üretim Tesisi ise, bölgedeki yatırımların ilki olacak.
2023 yılında tamamlanmasını hedeflenen Polipropilen Üretim Tesisi, yıllık 450 bin ton üretim kapasitesiyle Türkiye’nin cari açığının azaltılmasına 450-500 milyon dolar arasında katkı sağlayacak.
Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi tanıtım toplantısı bugün Adana'da Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un katılımıyla gerçekleştirildi.
Rönesans Holding Başkanı Erman Ilıcak şöyle konuştu; Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın 2019-2021 yıllarını kapsayan orta vadeli ekonomik programında, öncelikli proje olarak yer alan, Ceyhan’da petrokimya Endüstri Bölgesi oluşturulması ve bu plan kapsamında amaçlanan her yıl yaklaşık 15 milyar dolar ödeyerek ithal ettiğimiz, başta Polipropilen, Polietilen ve PVC olmak üzere birçok petrokimya ürününün Adana’da üretmemiz, en az 10.000 gencimize bölgemizde iş imkânı sağlanması ve 4 milyar dolar dış ticaret açığımızın azaltılması hedeflerine ulaşmak için atılan adımları sizlerle paylaşmak, önümüzdeki 5 yıl içerisinde yapmak istediklerimizi anlatmak ve bölgeyi, iş hayatını en iyi bilen insanlar olarak siz değerli konuklarımızın görüşlerini alabilmek için bir araya geldik.
Şimdi müsaade ederseniz, öncelikle neler yaptığımızı ve şu anda nerede olduğumuzu anlatarak başlamak istiyorum. Sonra da geleceği konuşalım.
2007 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Ceyhan’da, 14 milyon metrekarelik bir alanda, enerji ihtisas bölgesinin kurulması kararlaştırıldı.
İçinde rafineri, petrokimya tesisleri, termik santraller, liman hatta tersaneler olan çok geniş kapsamlı bir projeydi.
Başta Adana Sanayi Odası ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olmak üzere, birçok kurum bu projenin hayat bulması için emek verdi. Ama 2008 yılındaki global kriz, ardından petrol fiyatlarındaki düşüş, ilgili firma sayısını çok azalttı.
Gelmek isteyenler de yıllarca süren kamulaştırma davaları, sonuçlanmayan imar çalışmaları ve başlayamayan, başta liman olmak üzere altyapı yatırımlarını bahane ederek maalesef gelmedi.
Ankara’daki inşaat şirketinin Ceyhan’da Petrokimya işiyle ne alakası var diye düşünenler vardır doğal olarak.
Biz 75bin çalışanı, yaklaşık 10 milyar dolar aktif varlığıyla, Avrupa’nın 9. En büyük inşaat ve yatırım şirketiyiz. İnşaat grubu iki bölümden oluşuyor
Bu grup sayesinde başta Sonatrach ve Gazprom olmak üzere birçok petrokimya şirketiyle yakın ilişkimiz oluştu.
PPP konusundaki ihtiyacı ve Ceyhan Bölgesi’ni, Sayın Zafer Çağlayan bakanımızın tavsiyeleriyle 2012 yılında öğrendik. Ardından ne yazık ki çalışmalarımızı sonuca ulaştıramadık.
Geçtiğimiz yıllarda Cezayir’de ofisimizi açtık ve çalışmaya başladık.
Sonatrach başkanlığında gelen Sayın Ould Kaddour ile Türkiye’de düzenlenen 2017 petrol zirvesinde görüşme imkanımız oldu. Projeyi anlattık, incelediler
Türkiye ekonomisine ve Adana’nın stratejik olarak doğru nokta olduğuna inandılar. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Mustafa Varank bakanımız ile görüşerek, desteklerini ve onaylarını aldıktan sonra ortak olmaya ve gereken sıvı propanın önümüzdeki 15 yıl boyunca teminini garanti ederek bu projeye en büyük desteği sağladılar. Ardından GS firmasıyla anlaştık.
Yatırımı Adana’da yapma kararı aldık. Sıra ikinci büyük engeli aşmak için çalışmaya gelmişti. (Yani yatırıma uygun deniz bağlantısı olan, büyük bir arsanın bulunması) Bu aşamada Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve Sayın Valimize başvurduk. Planlarımızı anlattık, onlar da bizlere enerji ihtisas bölgesi için düşünülen alanın bir kısmını gösterdiler. Her türlü desteği sağlayacaklarını bu projenin Adana’nın hayali olduğunu anlattılar. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Bakanlarımızın desteğiyle, Ceyhan’ın entegre bir petrokimya bölgesi olarak düzenlenebileceğini ve kamulaştırma davalarının çözüme çok yakın olduğunu anlattılar.
Ardından Ankara’ya gittik, Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanımız ve Sayın Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın destekleriyle projeyi Sayın Cumhurbaşkanımıza anlatma imkanı bulduk. Kendileri bize, sadece bir fabrika olarak değil, bölgeyi entegre edilmiş bir petrokimya alanı ve liman olarak düşünmemizi söylediler. Bu konuda, Rotterdam Limanı’nı yöneten devlet şirketinin, bölgeyi ve bu işi çok iyi bildiğini ve onlarla çalışmamızın iyi olacağını söylediler. Orada Bay Renee ile görüştük ve onların bu projeye çok sıcak baktıklarını gördük. Ve onların da desteğini alınca aslında taşlar yerine oturdu.
Rotterdam Limanı dünyanın petrol ve kimyasal ürünlerinin üretildiği, alındığı, satıldığı ve dünyanın her yerine gönderildiği bir liman. Bu limanı işleten büyük bir kısmı Hollanda devletine ait olan şirket, sadece liman işletmeleriyle kalmayıp, aynı zamanda dünyada petrokimya alanında çalışan birçok şirket ile çok iyi ilişkilere de sahip.
Onların da desteğini aldıktan sonra, Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesinin yönetimini üstlenmek için başvurumuzu yaptık. 21 Mart 2019 itibarıyla başvurumuz kabul edildi, atamamız yapıldı ve yönetici şirketimizin tescili gerçekleşti.
Açıkçası yönetici şirket olarak yetkilerimiz son derece sınırlı. Sonuçta bölgenin sahibi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na ait. Ve onların onayı olmadan hiçbir şey yapamayacağız.
Sorumluluklarımız ise neredeyse sınırsız, saymakla bitmez. Ama en önemlisi nedir derseniz, bölgenin en iyi şekilde planlanması ve yatırım yapan firmaların bölgemize getirilmesi.
Geçmişi anlattım, önümüzdeki 5 yıl içerisinde yapmak istediklerimize gelince;
1.aşamada bölgenin amacına uygun şekilde, altyapısının planlanması, imar ve parselasyon işlerinin tamamlanması ile başlayacağız. (14 milyon metre kare alanı ve 3 km’yi aşan sahil şeridi…
2.Aşamada; Bu bölgede kurulacak ilk yatırım olacak. Yıllık 450 bin ton üretim kapasiteli, 1,3 milyar dolar yatırım tutarlı polipropilen fabrikasının ve bölgede hizmet verecek liman ile depolama tesisinin inşaatını başlatacağız.
1,3 milyar dolarlık bu yatırımı Sonatrach ile beraber Güney Kore’nin önde gelen mühendislik ve yatırım firması GS ile beraber yapacağız. Ve finansmanın tamamını yurtdışından temin edeceğiz.
Polipropilen Fabrikası bölgemizin ilk kiracısı olacak.
3. Aşamada, Rotterdam Limanı’nın değerli yöneticileri, Sayın Cumhurbaşkanımıza bağlı yatırım ofisi yetkilileri ve siz değerli sanayicilerimiz ile birlikte, ülkemizin her yıl 15 milyar dolar tutarında ithal ettiği etilen, polietilen, polipropilen ve PVC’yi üretecek yatırımcıları bulup, onların önünü açacağız.
İlk başta da belirttiğim gibi, 10 milyar dolar yatırım çekmek 10 bin gencimize iş imkânı sağlamak ve dış ticaret açığımızı 4 milyar dolar azaltmak mecburiyetindeyiz.
Projenin 4. Aşamasına gelince; bugüne kadar beraber çalıştığımız, konuştuğumuz, Adana’ya getirdiğimiz her uzmanın aynı fikirde olduğu tek konu bu diyebilirim.
Adana’da 2023 yılı itibarıyla devreye girecek polipropilen, ardından gelecek etilen, polietilen ve PVC’yi hammadde olarak kullanarak, yüksek kaliteli plastik ürünleri imal edecek fabrikalar kümelenecek. İmkan olursa hammadeyi üreten fabrikalara, boru hatlarıyla bağlanacak bir Plastik Organize Sanayinin, Adana Sanayi Odamız ve Valiliğimiz öncülüğünde kurulması.
Ülkemizde 35 milyar dolar büyüklüğünde bir plastik endüstrimiz var. Ve Adana’mızı bu endüstrinin başkenti haline getirmek için el birliğiyle çalışmak gerekiyor.
Bugün ekonomik bir savaş var ve içinden geçtiğimiz günlerde, böyle milyarlarca dolarlık yatırımlardan bahsedince birçok insanın hayal dünyasında yaşadığımızı düşünüyor. Size son olarak geçtiğimiz Ekim ayında, İzmir Aliağa’da 6,5 milyar dolar yatırım ile devreye giren, Star rafinerisini örnek göstermek isterim.
Ardından Adana’da Sayın Valimiz ve özellikle Büyükşehir Belediye Başkanımızın değerli katkıları ile 2,5 yıl içerisinde (15 Eylül 2017, 5 bin çalışan); belediyemizin yaptığı altyapı, yollar, kavşaklar ile beraber açtığımız, 600 Milyon Euro’ya mal olan tamamını yabancı bankalardan finanse ettiğimiz; bence belediye, valilik, bakanlık, özel sektör ve uluslararası finans kuruluşlarının bir olduğunda, birlik olduğunda, neler başarabileceğinin en güzel kanıtı olan Adana Şehir Hastanesi örneğiyle konuşmama son vermek istiyorum.
Bu güzel Pazar sabahında, bizlere destek vermek üzere geldiğiniz için teşekkür ediyorum. Evde bıraktığınız ailelerinize, çocuklarınıza da teşekkür ediyorum. Bunca yıllık tecrübeden sonra, artık eminim ki sadece kendi çocuklarımızın geleceği için değil, bölgemizin ve ülkemizin tüm çocukları, gençlerimiz için bir araya gelip, iyi niyetle çalıştığımızda bütün hayalleri gerçekleştireceğimize inancım tam, tekrar hepinize teşekkür ediyorum, sağlıcakla kalın.