Adana'da kentsel dönüşüm çalışmaları hızlandı!
Adana Bölge Gazetesi köşe yazarı olan Uğur Başaran bugünkü yazısında Adana'daki kentsel dönüşüm çalışmalarını değerlendirdi. İşte o haber...
Adana'da eski binaların dönüştürülmesi ile ilgili olarak çalışmalar tam gaz gidiyor. Bu işi hakkı ile yapanda da var, hile ile yapanda var. "Allah kötünün eline düşürmesin" derler ya, gerçekten de öyle... Allah kötü müteahhidin eline düşürmesin. Düşenin vay haline...
Toros Mahallesi'nde 5 katlı bir bina kentsel dönüşüm projesi kapsamında projelendirilmiş. Apartman sakinleri ile yapılan ilk görüşmelerde müteahhit konut sahiplerinin her söylediğine tamam demiş. Sonra bakmış apartman sakinlerinin bu işte gönlü var bu kez gerçek işi anlatmaya başlamış. Adamların 135 metrekarelik evlerine talip olan müteahhit, binayı yıktıktan sonra 135 metrekarelik evin yerine 70 metrekarelik ev vereceğini söylemiş. Tabi apartman sakinleri bunu kabul etmemiş. Herkes bir anda konuştuğu sırada müteahhit boş durur mu?
Hemen kendisini apartmana davet eden kişi ve ona yakın kişilere para tekli etmiş. 4 kişiye 25 bin lira para vermiş. Onların gönlünü para ile kazanmış. Sonrası zaten çorap söküğü gibi gelmiş. 4 kişi razı olmuş, bu 4 kişinin her biri apartman sakinlerinden 1'er kişiyi ikna etmiş...
Para ile ikna olan 4 kişi, 4 kişiyi daha ikna edince apartmanın kentsel dönüşüm projesine girmesi için ikna olanların sayısı bir anda 8 olmuş. 8 kişinin çoğunluğuna aldanan birkaç kişinin de bu işe sıcak bakmasıyla apartman sakinleri bir anda kendilerini noterde satış işlemlerini gerçekleştirirken bulmuş. Tabi imza atanların sayısı arttıkça bizim müteahhit de malzemeden (!) çalmaya başlamış.
İlk önce insanların başka eve taşınmasında nakliye hizmeti vereceğini söyleyen müteahhit bu konuda geri adım atmış, inşaat süresince apartman sakinlerinin kalacağı evler için bin lira kira bedeli ödeyeceğini söyleyen bu kişi imza atılınca kira bedelini devletin verdiği 800 TL'ye düşürmüş, vs. vs...
Anlayacağımız apartman sakinleri mağdur olmuş. Son pişmanlık fayda etmez elbette. Müteahhitten parayı koparanlar hemen dairelerini boşaltmış ve apartmandan adeta kaçmış gitmiş. Diğer apartman sakinleri ise Toros Mahallesi gibi bir yerde hem 800 TL'lik hem de aylık ödeme şartıyla kendilerine kiralık ev aramaya başlamışlar. Ama bulamamışlar.
Toros Mahallesi ve bölgesinde ev kiralarının en kötü ihtimalle bin 100 lira olduğunu öğrenen apartman sakinleri hem kendilerini bu tuzağa çeken komşularına hem de müteahhide veryansın ediyormuş ama nafile. Çünkü imzalar atılmış evler resmen müteahhide devredilmiş.
Bu işten yüzde 50 zarar eden apartman sakinleri ortalama 200 bin TL değerindeki konutlarını da müteahhide 153 bin TL değerle satış işleminin altına imzalarını atmışlar. Yaptıkları bu işten pişman olan apartman sakinleri şimdilerde herkesi uyarıyor.
Kentsel dönüşüm projesi ile insanların mağdur edildiğini söyleyen apartman sakinleri, kentsel dönüşüm projelerinin en ince ayrıntısına kadara incelenmesi gerektiğini söylüyor.
Ayrıca içinde yaşamış oldukları konutlara yönelik böyle bir teklif gelmesi durumunda konut sahiplerinin çok dikkatli olması gerektiğini ve bu işlerin aceleye getirilmemesi konusunda uyarıyor.
Elbette aslında her işin araştırılması ve birkaç yerden telif aldıktan sonra yaptırılması gerekiyor. Yani her zaman yaptığımız işi yapmamız gerekiyor. Örneğin markete girdiğimizde hemen fiyatlara bakarız. Ucuz gördüğümüz ürünleri alırız yada bir semt pazarına gittiğimizde önce bir pazarı gezer ardından en kaliteli ve en ucuz olan ürünlerden alırız. İşte kentsel dönüşümde aslında bunu yapmamış gerekiyor.
Gelen teklif sonrasında mutlaka başka bir müteahhitten teklif yada akıl almak gerekiyor. Aksi taktirde bu gibi mağduriyetleri yaşamaya devam ederiz. Tabi ki burada devlete de büyük işler düşüyor. Sonuçta 200 bin TL'lik evin 153 bin TL bedel ile devredilmesini engellemesi gerekiyor. Sonuçta Noter işlemlerini gerçekleştiren kişilerde Adana'da yaşıyor ve Adana'da Toros, Mahfesığmaz, Turgut Özal, Güzel Yalı, Huzurevi yada Baraj Yolu gibi mahallelerde 153 bin TL'ye ev olmayacağını bilir. Eee bunu bile bile de böyle bir işlemi nasıl yapar, doğrusu anlamak mümkün değil.
Aslında kimin ne yaptığını, nasıl yaptığını yada neden yaptığını sorgulamak yerine, kendimize ait olanlara yeterince sahip çıkmak en doğru olanıdır bence. O yüzden herkesin malına sahip çıkması ve bu şekilde fırsatçılara kaptırmaması gerekiyor.
Sizde de öyle değil mi?
Uğur BAŞARAN/Adana Bölge