Konut

Aden Ballıkpınarı yatırımcıya değil, oturacak olana satılıyor!

Ankaralı gayrimenkul şirketi Lejant, bölgede yapılan her 10 projeden 5’ine imza atıyor. Firma, yapımına devam eden Lejant Aden Ballıkpınarı projesini yatırımcıları değil oturacak olanlara satıyor.

2007 yılından beri Ankara'da faaliyet gösteren gayrimenkul şirketi Lejant, gayrimenkul projeleri için mimari çözümler, proje geliştirme, finansman yönetimi, işletme alanında hizmet veriyor. 


Lejant'ın kurucu ortaklarından mimar Durul Dalgıç, Ankara’da inşa edilen her 10 projeden 5’inde Lejant’ın imzası bulunduğunu açıkladı. Dalgıç, yapımı devam eden Lejant Aden Ballıkpınarı'n Mogan Gölü ve Eymir Gölü ile Beynam ormanları tarafından çevrelendiğini söyledi.


İki etap şeklinde inşa edilen projede 32 villalık ilk etapta yaşam başlarken ikinci etabın bir bölümünün ise bu yıl, bir kısmının gelecek yıl teslim edilecek. İkinci etapta 44 villa yer alıyor.


Dalgıç, “Çocuğunuz belli bir yaşta olup eve geldiğinde çocuk güvenliği düşünülerek evdeki bazı prizler açılmıyor ve gaz kapatılabiliyor. Siz geldiğiniz zaman devreye giriyor. Katlarda yine çocukların güvenliği düşünülerek açılıp kapanan mekanizmalar daha dikkatli seçiliyor. Evlerinde mutlu olmalarını sağlıyoruz. Böylece evlerine daha fazla gitmek istiyorlar bu da emlağın değerini artırıyor” şeklinde konuştu.


İlk etabın tamamının, ikinci etabın ise yarısının ise satıldığını söyleyen Dalgıç, oturum amaçlı alanlara satış yaptıkları Aden'de 170-180 metrekarelik villaların 500-550 bin TL, 540 metrekarelik havuzlu villaların ise 1 milyon 150 bin TL’den satıldığını açıkladı.


Ankara’da kat karşılığı anlaşmalarda sorunlar oluştuğunu söyleyen Dalgıç, “Müteahhit firma zaman içinde dairelerin satış fiyatını yükseltiyor. Böylece ilk alan yatırımcı kazanıyor. Örneğin geliştirici firma fiyatları 700 bin TL’ye çıkarırken, toprak sahibi 500 bin TL’den satışa çıkabiliyor. Bu nedenle müteahhit de fiyatları düşürmek zorunda kalırken, yatırımcı ise zarar ediyor. Ankara’nın büyük projelerinde böyle problemler yaşanıyor” diye konuştu. Sektörde son dönemlerde barter işlerinin yaygınlaşmaya başladığını ifade eden Dalgıç, “Örneğin tesisat malzemelerine karşılık 10 daire alıyor. Kapı Pencere için barter yapıyor. Bunlarda bir süre sonra satış çıkınca satışta problemler yaşanıyor” dedi. Bu nedenle satışın projelendirilmesi gerektiğini aktaran Dalgıç şöyle konuştu:“Nasıl projeyi düşünüp, planlıyorsak bunun bir parçası olan satışı da planlamak gerek. Çünkü yatırım projeleri yapıyoruz. Bunlar da eskisi gibi 40-100 daireli projeler değil. 100 bin 200 bin metrekareli, içinde AVM, konut, ofis, otel olan karma nitelikli projeler. Yönetmesi ve satması ayrı ayrı süreçlerden oluşuyor. Ancak müteahhidimiz hala ben yaparım, satarım, alırım pozisyonunda'' dedi.


Yönetim firmalarından hizmet almadığı için koca koca projelerin zamanında teslim edilemediğini, 1 yıla varan gecikmeler yaşandığını söyleyen Dalgıç, “Müteahhit projenin kabasını, tesisatını yapar, yönetim firmaları ise bu iki grubu bir araya getirerek işi yönetir. Türkiye’de ise sektör firmaları bunu yeni yeni keşfetmeye başladı. Eğer firmalar bu sistemlere geçmezlerse, projelerde geri dönüşler, yüzde 50’nin altında doluluklar ve boş kaldığı için işletilemeyen ve çürüyen binalar karşımıza çıkmaya başlıyor” ifadelerini kullandı.



www.adenballikpinari.com/



Dünya