Adnan Öztürk'ün lafları yalı sahiplerini kızdırdı!
Adnan Öztürk, Türk futbolunu Boğazdaki yalı çocuklarının oyuncağı olmaktan kurtaramazsak bu işin içinden çıkamayız dedi ve ortalık karıştı
Spor otoritelerine ve yalı sahibi eski yöneticilere G.Saray’ın 3 numaralı yöneticisinin kullandığı bu metaforu ve kimleri hedeflediğini sorduk.. İşte aldığımız cevaplar: SADRİ ŞENER: Yalı değil para ADNAN Öztürk, neyi düşünerek ortaya böyle bir laf attı, bilmiyorum.. Şükür ki benim yalım yok, 250 metre gerideyim yalıdan.. Bu lafı nasıl yorumlayayım.. Bence zengin olmak başka şeydir para harcayabilmek başka şey.. Benim ne zengin arkadaşlarım var, “Para harcamayı bilmiyoruz” diyorlar.. İkisi çok farklı.. Şunu diyorsa anlaşılır: Hali vakti yerinde, bir spor kulübünde yöneticilik yapıp, elini cebine hiç atmayan insanlar kulüplerin yanından bile geçmemeli.. Kulüpleri yönetelenler üretken, finans bulabilen, yeni kaynak yaratabilen kişiler olmalı.. Ki, yalı sahibi olmak söz konusu kriterlere de uyuyorsa burada pozitif bir özellik olarak bile algılanabilir.. ŞANSAL BÜYÜKA: Gereksiz TAHRİK YALIDA oturmak bir kusur değil.. Yeter ki kamusal görevlerde yeterli bilgi, beceri ve donanıma sahip olunsun.. Şimdiye kadar “yönetici eksikliği” olarak nitelenen çok şey duymuştum da yalıda oturmayı ilk kez duyuyorum.. Bu ülkede gecekondudan yetişip çok etkili görevler yapanları da tanıdık, yalıda oturup aynı beceriyi gösterenleri de.. Hedefine varan bir açıklama değil.. Sadece provokatif bir söylem.. Türkiye’de çeşitli kulüplerde sayıları 5’i, 10’u geçmeyen yönetici tipleri var.. Maalesef bunca derse ve örneğe rağmen toplumu tahrik etme, toplumu germe konusunda henüz frene basma ihtiyacını hissettimiyorlar.. Yöneticilik aynı zamanda topluma karşı bir sorumluluktur.. Bunu unutmamak gerek.. Ahmet Çakar: Yalı çocuklarına değil hırsızlara bakalım! ADNAN Öztürk’ün yalı çocuklarından kastı, belli ki Yıldırım Demirören ve açıklama kesinlikle maksadını aşmış.. Türk futbolunun ekonomik ve etik olarak içler acısı bir durumda olduğu bir gerçek.. Ama bunun sebebi yalı çocukları değil.. Bunun sebebi önce Dernekler Yasası, zira istediğin kadar harca, istediğin kadar borçlandır, sorumluluk sende değil. Ayrıca Türk futbolunda öyle majesteler var ki, kendi takımlarını Arsen Lupen’ler gibi soydular. Üç Büyükler’i de soyanlar Arsen Lupen gibi mütevazı, Anadolu takımlarını soyanlar da Sülün Osmanlar gibi.. Sonra da çıkıp TFF Genel Kurulu’nda beyefendi gibi dolaşanların bir kısmı son 20 yılda yaptıklarından yargılansalar Metris değil Alcatraz’ın dolması lazım. FARUK SÜREN: Hiç tasvip etmedim BENZETME çok yanlış, bu çıkış G.Saray Kulübü’nün resmi çıkışı değildir muhakkak.. Ve de “yalı çocuğu” olmak bir müesseseyi yönetmeye mani teşkil etmez.. Hatta kimi zaman avantaj dahi olabilir.. Adnan Öztürk’ün hedefi Ali Koç değil bence, “Yalıda oturan babaların oğulları” diyor, adres belli: Yıldırım Demirören.. TFF Genel Kurulu’ndan 222 tane oy almış bir Federasyon Başkanı’na bu şekilde çıkış yapmak hem zamanlama bakımından yanlış, hem de konuya böyle bir üslupla yaklaşmak uygunsuz.. G.Saray bu konulardaki politikasını belli etti, zaten kongrede rey de kullanmadı.. Şimdi bu politikayı bu tarz gereksiz bir polemiğe sürüklemek G.Saray’ın menfaatine midir, orası da bir hayli tartışmalı.. Tasvip etmiyorum.. Vatan