Sektörel

Afetlerde yıkılan binalarda sorumluluk kimin?

Para Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Demir, bina inşaatlarında uygulanan prosedürleri kaleme aldı. İşte Oğuz Demir'in '32 imzaya rağmen yıkılan binalar başlıklı yazısı...

Para Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Demir, bina inşaatlarında uygulanan prosedürleri kaleme aldı. İşte Oğuz Demir'in '32 imzaya rağmen yıkılan binalar başlıklı yazısı...

Her doğal afet sonrası hemen hemen aynı haberleri okuruz. Özellikle binaların yıkılması ve can kaybı ile sonuçlanan afetlerden sonra savcıların açıklamaları gelir. Binanın müteahhidi ile ilgili soruşturma açılır. Sonrası yasal prosedür ne ise öyle devam eder. Yıllar süren ancak bir türlü sonuçlanamayan davalar görürüz. Ya da bir müteahhit hapse girer. Kamuoyu vicdanı az da olsa rahatlar vs... Benzer bir sürece son olarak Kastamonu Bozkurt'ta (Pazaryeri) yaşanan sel felaketinde şahit olduk. Dere yatağına yapılan çok katlı binalar selde yıkıldı. Onlarca canımızı kaybettik. Savcılar bir müteahhit hakkında soruşturma açtı... Yani yıkılan onlarca binanın karşılığı bir müteahhit ceza alacak. Öncelikle şunu belirtelim, eğer müteahhit suçluysa (Dava devam ediyor. Henüz suç kesinleşmedi.) cezasını çeksin. Oysa deprem, sel, heyelan vb gibi doğal afetler sonrası sorunlu olduğu için yıkılan bütün binaların altında tam 32 imza var. 

En başından anlatmaya başlayalım. Türkiye (Osmanlı'da da çok ağır şekilde yaşandı), dünyanın en yoğun bürokrasilerinden birine sahip. Hayatın her alanında bunu yaşıyoruz. İnşaat sektörü de aslında ciddi bir bürokratik prosedüre tâbi. Biz, olaya sadece yerel yönetim tarafından bakalım. Bir arsaya bina yapacağız. Bunun için yerel yönetimlerdeki işlemlerin tamamı sadece mal sahibi tarafından yürütülür. (Sadece mal sahibi veya sahipleri veya vekalet verilen kişi) Daha net bir anlatımla mal sahibi olan kişi veya kişiler inşaat için karar verir. İnşaatı yönetecek kişi proje yönetim şirketi veya müteahhit ile anlaşırlar. (İmza 01) Hemen sonrasında bir mimar ile anlaşırlar ve bir eser sözleşmesi imzalarlar. (İmza 02) 

İlk olarak Avan (Ön Tasarım) Proje çizilir. Yönetmeliğe göre, belediye imar yönetimiyle gayri resmi görüşme ile maksimum alan inşa etme konusunda ön mutabakat yapılır. Bu mutabakat sonucu son ticari anlaşmalar, son şeklini alır. (Bu aşamada birçok imza var. Ancak biz bunları tek bir imza olarak alalım. (İmza 03) 

Müteahhit inşaat mühendisliği proje hizmetleri sözleşmesi yapar. Burada makine, elektrik, geoteknik, jeoloji, harita ve şantiye şefi ile sözleşmeler devreye giriyor. Hazırlanan tüm projeler müellifleri tarafından imzalanarak yapı denetim havuzuna mimar tarafından girilir. Ve otomatik olarak rastgele bir yapı denetim şirketi belirlenir. (İmza 04). 

Yapı denetim, projeleri inceler ve onaylar (İmza 05) 

Böylece tüm dosyalar belediye imar müdürlüğüne teslim edilir. Yapılan uzman inceleme sonucu imar büro şefi projeleri tek tek imza ediyor. (İmza 06) 

Sonra imar müdür yardımcısı veya bizzat imar müdürü imzalıyor (İmza 07). 

Bu süreçte en son belediye teknik başkan yardımcısı imza atıyor. (İmza 08). 

Ve imzalar toplandıktan sonra ruhsat işlemi imza toplantısı yapılır (Bu aşamada ilave on adet imza daha var. (İmza 09). 

Belediye Başkan ve mal sahibi ve proje mühendisleri de ayrıca yedi adet ıslak imza veriyor. Burada devreye yapı denetim şirketi giriyor. Ve artık inşaat başlıyor. Ama imzalar bitmiyor. Bir inşaat subasmandan itibaren denetim, yapı denetim şirketine geçiyor fakat belediye ve çevre bakanlığı da istediği zaman inşaatta denetleme yapabiliyor. 

Ana iskelet beton yapı çatıya kadar gelince, yapı denetim şirketine son ödeme yapılır. (İmza 10) 

Kaba inşaattan sonra ince inşaat başlar. Burada da bir denetim süreci var. 

Bina tamamen bitince iş bitmiyor. İskân, diğer bir deyişle yapı kullanım belgesi alma sırası geliyor. İşte en önemli yerlerden biri burası. Bu bina insan sağlığına uygun ve depreme dayanıklıdır anlamına gelen iskân belgesi için sivil savunma ve itfaiyenin de uygundur imzası alınır. (İmza 11). 

Burada 4-5 imza daha var. İskân belgesi ile mal sahibi tapuya gider ve bağımsız bölüm tapusu çıkartır. (İmza 12) 

Bu prosedür 1999 depremi sonrası kağıt üstünde de olsa adım adım uygulanıyor!.. Sonuç olarak bir binanın inşaatında ara onaylarla birlikte tam 32 imza var. Yani anlayacağınız bir binaya yerel yönetiminden bakanlığına, sivil savunmadan itfaiyeye onayı gereken her yer uygun demezse o binada oturamazsınız. Oysa Kastamonu'da, Rize'de, Trabzon'da, Artvin'de İzmir'de, Konya'da gördük ki dere yataklarına heyelan bölgelerine bina yapılmış. Bırakın oralara bina yapmayı çivi çakılmaması lazım. Yangin merpeni olmayan binalara yurt ruhsatı verilmiş. Yıkılması gereken binalar çürük raporu almamış. Ve bunların altında onlarca yetkili' imzası var. Buna karşılık tek bir müteahhit için soruşturma açılıyor. Tabii ki müteahhit soruşturulsun. Tabii ki varsa cezasını çeksin. Eğer o binaların altında imzası olan diğer insanlar da tek tek soruşturulmazsa daha çok imar müdürünün çekmecesinden dolarlar eurolar fışkırırken görmeye devam ederiz!.. Sağlıkla nice 29 Ekim'lere...