Ağaoğlu: Hepimiz oturup ağlarsak kim iş yapacak?
Ali Ağaoğlu, yatırımların ertelendiği, herkesin geriye çekildiği kriz dönemlerindeki adımlarının kendisini inşaatta zirveye taşıdığını belirtiyor.
Daha önce müteahhitlerin peşinde koştuğu arazi sahiplerinin arsalarını satmak için kapılarına geldiğini vurgulayan Ağaoğlu, "Kriz döneminde fiyatları düşen arsalardan uygun gördüğümü hemen alırım. Haritadan seçtiğim, yerini bile bilmediğim arsalar beni bugünlere getirdi. Elimizdeki mevcut konut stokuyla 15 yıl konut üretecek potansiyele sahibiz." diyor.
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, 1,4 milyar dolarlık servetiyle geçen yıl milyarderler listesine 19'uncu Türk olarak girmişti. İstanbul Ümraniye'de temellerini attığı, zamanla başka bölgelere de yaydığı 'My' konseptli konut projeleriyle hızla büyüyen Ağaoğlu, başarısındaki sırları Zaman'a anlattı. Ağaoğlu, ekonomik belirsizliğin yaşandığı bu dönemdeki yatırım cesaretinin geçmiş krizlerdeki tecrübelerine dayandığını belirtiyor. Milyarder işadamı, 2001 yılındaki sert krizde insanların bankaya paralarını yatırmaya dahi korktuğu bir ortamda aynı anda toplam yatırım değeri 500 milyon dolar olan beş konut projesinin temelini atmış. O dönemki yatırım hamlelerini 'Herkes üç adım gerilerken beş adım ileriye gittim' sözüyle özetleyen Ağaoğlu, kriz yatırımlarının meyvelerini fazlasıyla toplamış: "Projelerin hepsini başarılı bir şekilde yaptık sattık. Ben kazandım, benden alan kazandı, aynı zamanda her projemde çalışan yüzlerce elemanım kazandı. Üç lira kazanacağıma bir lira kazandım ama çarkı çevirdik, bir anlamda ülkenin geleceğine katkıda bulunduk."
Ağaoğlu, krizle birlikte işadamlarının 'yandım, bittim' tavrı içine girmesini doğru bulmuyor. "Hepimiz oturup ağlarsak kim bu ülkede iş yapacak? Ağlamakla çözüm olmaz." diyen Ağaoğlu, ülkeyle ilgili iktidarlar kadar işadamlarının da sorumluluğu bulunduğuna dikkat çekiyor. Ağaoğlu'na göre işadamları bu süreçte eskiye göre hesaplarını çok daha ince yapmalı. Kârlılıkların minimum seviyede tutularak çarkların dönmeye devam etmesi gerekiyor. Ali Ağaoğlu, Türkiye'de finans sektörünün Cumhuriyet tarihinin en sağlam halini yaşadığına, batağa düşen banka olmadığına dikkat çekiyor: "Hükümet bankalara, 'Sendikasyonları çevirmede sıkıntımız olursa ben sizin arkanızdayım.' demeli. Gerekirse IMF'yle anlaşma yapıp kaygıları azaltmalı. Bu sayede bankalar kredi musluklarını daha çok açar."
'Ne yaparsak satarız' günleri geçti
Zor günler geçiren inşaat sektörünü de değerlendiren Ali Ağaoğlu, Türkiye'nin yeni, güvenli konutlara şiddetle ihtiyaç duyduğunu, doğru projelerin kriz dinlemediğini belirtiyor. 2 yıl içinde 6 bin konut inşaa ettiklerini, bunların yüzde 90'ını sattıklarını vurgulayan Ağaoğlu, "Doğru projeyi, doğru yerde, doğru fiyatla, doğru ödeme şartlarıyla sunanlar her zaman sonuç alır. Eskiden var olan 'Ne yaparsak satarız' mantığı artık bitti. Önümüzdeki günlerde satışına başlayacağımız İstanbul Bahçelievler'deki projemizde iki ayda bin konut satacağım konusunda iddialıyım. Müşterilerimize çok cazip bir ödeme planı sunacağız." diyor.
2-B Yasası, devlet ile vatandaşı barıştıracak
İşadamı Ali Ağaoğlu, 2-B arazileri konusunda devletin suçlu olduğu görüşünde. Bu arazilerin, vatandaşların ormanları keserek açtığı yerler değil, 1943 yılında tek taraflı bir yasa çıkarılarak devletleştirilen alanlar olduğunu ifade eden Ağaoğlu, 2-B yasasının bir an önce çıkarılmasını istiyor. Ağaoğlu, bu sayede devletin krizde azalan gelirlerini telafi etme imkanı bulacağını, ek vergiler yerine 2-B'lerin satışından elde edeceği gelirle kaynak sağlayacağını kaydediyor. İşadamı, "Benim tahminime göre bu arazilerin satışından devletin kasasına 20-25 milyar lira kaynak girer. Aslında parası bir tarafa bu yasayla devlet vatandaşıyla barışacak. Yani sosyal barış sağlanacak." değerlendirmesini yapıyor.
Çekiç, keser sesini kemençe gibi dinlerim
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, aileden inşaatçı. Babasının da inşaatçı olduğunu belirten Ağaoğlu, "İlkokuldan beri inşaatlarda büyüdüm. Sektörün mutfağından geliyorum. Çekiç, keser sesini kemençe-keman dinler gibi dinlerim müzik gibi gelir bana, çok hoşuma gider." diyor. Şirketlerinin güçlü bir kurumsal yapısı olduğunu vurgulayan işadamı, şu andaki konumu gereği aktif olarak inşaatta görevi olmadığını ifade ediyor. Ağaoğlu, "Ama zevk aldığım, hoşlandığım için Bentley arabamla şantiyeleri gezerim. İnşaatlarda çalışanımla sohbetten, peynir ekmek yemekten büyük zevk alırım." ifadelerini kullanıyor.
AĞAOĞLU'NDAN SATIR BAŞLARI
Türkiye'de beş yıldızlı otel standartlarındaki konutların ilk örneği 1998'de Ümraniye'de yaptığımız My City'dir.
Gazeteye ilan verilerek daire satılabileceğini ilk biz ispatladık.
Küçüklüğümden beri inşaatlardayım, 50 mühendisin göremediği ayrıntıyı görürüm.
İstanbul'da randevularıma otomobilden çok helikopterle giderim.
Kendimi 18 yaşında hissediyorum, ama nüfus kağıdımda 22 yazıyor (gülüyor).
Sivil toplum örgütleri amacına uygun çalışmıyor. Bunun için sadece işimin üyesiyim.
Ruhsat alırken yaşadığımız bürokrasiyi azaltmak için bağırdık, 280 olan imza sayısını 350'ye çıkardılar.
Forbes'in listesine girmek için uğraşmıyorum, beş kuruş daha fazla kazansam diye bir sorunum yok.
Trabzon, birliğini sağlarsa şampiyon olur.
Bodrum'da kuracağım turizm şehrinde cami ve kilise de olacak.
Varlık Barışı çok doğru bir kanundu, ama getirilecek paradan ilk etapta vergi alınması ilgiyi azalttı.
Zaman
Ağaoğlu'nun son projesi My City Bahçelievler'de 154 bin 700 TL'ye!
Müşteri kapıda yatarız dedi satış öne çekildi