Ahmed Esat Efendi Cami restorasyonunda yanlış uygulama!
İstanbul Kuzguncuk’ta Boğaz’ın kayıkçılarına özel yaptırılan tarihi Üryanizade Ahmed Esat Efendi Cami’nin kayıkhanesi restorasyon sonrası betonla kapatıldı, uzmanlar ‘kabul edilemez’ dedi...
Mimar Sinan’ın eseri Şemsi Ahmet Paşa Camii’ndeki kazık skandalının ardından İstanbul Üsküdar’daki bir tarihi caminin daha restorasyonda büyük bir kayıp yaşadığı ortaya çıktı. Kuzguncuk’ta Boğaz’ın kayıkçılarına özel yaptırılan tarihi Üryanizade Ahmed Esat Efendi Cami’nin kayıkhanesi restorasyon sonrası betonla kapatıldı.
Üsküdar rıhtımında kazık çakma çalışmaları sırasında duvarlarında çatlaklar meydana gelen tarihi Şemsi Ahmet Paşa Cami’nde ortaya çıkan görüntü herkesimden tepkiye neden olurken, bir skandal da Kuzguncuk’taki tarihi Üryanizade Ahmed Esat Efendi Cami’nin restorasyonu sonrası ortaya çıktı. Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamid döneminde Üryanizade Ahmet Esad Efendi tarafından 1889’da yaptırılan tarihi cami, 3 yıl önce restorasyona alındı.
İstanbul Vakıflar 2. Bölge Müdürlüğü uhdesindeki yapıyı Eko Yapı şirketi restore etti. Çalışmaların tamamlanıp caminin yeniden açılmasının ardından tarihi yapının Boğaz kıyısındaki kayıkhanesinin ortadan kaybolduğu anlaşıldı.
Durumun ‘kabul edilemez’ olduğunu belirten Mimar Sinan Genim, “Vakit namazlarını eda etmek isteyen denizdeki kayıkçılar ve müşterileri, bu mescidin altında bulunan kayıkhaneye kayıklarını çekerler ve üst kattaki mescitte namaz kılardı. Caminin kayıkhanesine 4 kayık bağlanabilirdi. Ancak İstanbul kültürden habersiz kişiler, kayıkhaneyi önüne rıhtım yaparak kapatmış. Esas üzüntü verici olan, bu gibi yapıları korumakla görevli Koruma Kurulu’nun bu yapıyla ilgili projeyi onaylamış olması. Bir dönemin Boğaziçi kültürünün en önemli göstergelerinden biri olan eser orijinal halini kaybetmiş durumda'' dedi.
‘Yanlış bir uygulama’
Restorasyon uzmanı ve mimarlık tarihçisi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, restorasyonla ortaya çıkan görüntüyü şu sözlerle değerlendirdi: “Çok kötü bir restorasyon yapılmış. Eserdeki tarihi detay değiştirilmiş. Üryanizade Cami deniz kenarı eseri olmasından dolayı, kendine özgü bir mimarisi vardı. Yapıldığı dönem karayolu bağlantısı olmayan yapıya, insanların kayıklarıyla gelir, kayıkhaneden sonra üst kata ibadet etmeye çıkarlardı. Birinci derece tarihi eserin bu şekilde değişime uğraması son derece yanlış bir uygulama. Eserin özgün yapısı niçin değiştirildi yetkililer tarafından açıklanmalı. Şayet rutubet gerekçe edilmişse, eserin altından hava alması daha önleyici olurdu. Bu şekilde kayıkhane kısmını kapatmak daha çok rutubete neden olur. Birinci derece tarihi eserlerin aynen korunması gerekirken, maalesef işin erbabı olmayanlar tarafından yanlış uygulamalara imza atılıyor. Üryanizade Cami’nin kayıkhanesi de yeniden ortaya çıkartılmalı. Ortaya çıkan görüntü düzeltilmeli. Orijinal detayı değiştirilen eser özelliğini kaybetmiş durumda. Üsküdar Şemsi Paşa Cami örneğinde de buna benzer bir durum yaşandı.”
Kayıkhaneyi kapatma gerekçesini merak ettiğini dile getiren Genim, “Yüzyılı aşkın bir süredir kayıkhaneyle hizmet veren bir yapı için sanırım rutubet söz konusu olamaz. Bu yapının deniz kıyısında yapılma amacı hem karadan gelenlere hem de deniz yolu ile ulaşanların ibadetine imkân tanınması. Dönemin şeyhülislamı Üryanizade Ahmed Esat Efendi tarafından yaptırılan bu yapının yapılış amacının bir bölümünün ortadan kaldırılması kabul edilecek bir davranış değil” açıklamasını yaptı.
Milliyet