Kent Haberleri

Ahmet Ataç: Gelişen Tepebaşı, bölgeyi kıymetlendirdi!

Bir zamanlar yalnız yürünmeyecek kadar ürkütücü alanları bugün itibarıyla şehrin en popüler bölgesi haline getiren, Ahmet Ataç ile Tepebaşı'nın dünü, bugünü ve yarını üzerine konuşuldu.

Bir dönem arayla üç dönemdir Tepebaşı Belediyesi Başkanlığı görevini yürütüyorsunuz. Bu dönemde Tepebaşında neler değişti? 

1999 yılında göreve geldiğimde Tepebaşı küçük bir kasabaydı. Odunpazarı eski bir yerleşim yeri olduğu için bütün hizmetleri Odunpazarı Belediyesi alıyordu. Tepebaşı biraz üvey evlat muamelesi görmüştü. O zaman bölgemizde bulunan yaklaşık 10 büyük mahallenin ve çevre yolunun kuzeyinde kalan mahallelerimizin alt ve üst yapısı yoktu. 1999'dan 2004'e kadar bin 200 sokak bitirdik. 2004'te seçimi kaybettim. 2009'da tekrar belediye başkanı olduğumda aşağı yukarı ne bıraktıysam onu, hatta doğalgaz çalışmaları yüzünden daha da kötüsünü buldum. Geçtiğimiz beş yıl ise temel hizmetler yapılarak geçirildi. Tepebaşı bölgesinde kişi başına düşen yeşil alan miktarı yüzde 11' e ulaştı. Bu oran Avrupa' da yüzde 10. Biz bununla beraber dört önemli konu başlığım da her zaman göz önünde tuttuk ve belediyeciliğin bunlarla beraber yapılacağı çabasına girdik. Birincisi sanat ve kültür, ikincisi sosyal alanların yaratılması. Üçüncüsü sağlık ve dördüncüsü spor. Hizmetlerimizde bu dört konu başlığına çok önem verdik. 1999-2015 arası çalışmalarımızda 500 ton asfalt attık, 1 milyon metrekare kilit parke yaptık, bin 300 sokak ve yaklaşık 20 tane köyün üstyapısını bitirdik. 


Tepebaşı, Eski Fabrikalar Bölgesi ve Batıkent olmak üzere iki gözde mahalleye sahip. Buralardaki gelişme nasıl oldu? 

1999'da Doktorlar Caddesi ve Anadolu Üniversitesi arasındaki bu bölge yayaların bile geçmediği çöküntü haldeydi. Buradaki bütün arsalar hacizli, insanların bir an önce elden çıkartmak istediği yerlerdi. Ama bugün itibarıyla dönümü trilyonlarca lira ile ölçülüyor. Biz buranın planlamasını 2003'te yaptık. Buradaki erken Cumhuriyet dönemine ait özel mimariye sahip şarap fabrikası, kereste fabrikası, kiremit fabrikaları gibi birçok binanın tescillerini sağladık. 2011 yılında hazırlamış olduğumuz planın üzerine kentsel tasarım yapıp, 'Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu'na sunduk. Bu planın en önemli özelliği o bölgenin yüzde 52'sinin kamuya geçmiş olması. Yol, yeşil alan ve otopark bu planlamada çok önemli oran alıyor. Türkiye'de ilk defa kentsel tasarım yapılan yaklaşık 100 hektar büyüklüğünde bir bölgeden söz ediyorum. Batıkent 1999 depreminden sonra dönümü 5 bin TL'ye zor satılırken şimdi ise 1 milyon TL'ye rahatlıkla alıcı bulabiliyor. 

Batıkent'te bazı şeylere yetişmek çok zor. Her gün birkaç sokak açılıyor ya da cadde bitiyor. Hemen bunların üstyapısını yapmamız gerekiyor. O yüzden orayı çok hızlı takip ederek, yapılandırıyoruz. Tepebaşı geliştikçe insanlar tarafından tercih edildi, kıymeti arttı. 


Kırsal içinde ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz? 

Şu an toplam 40 mahalle olan köyümüz var. Biz kırsal kalkınmayı çok önemsiyoruz. Çünkü baktığımızda hükümetin kırsalı gözden çıkardığını anlıyoruz. "Neden?" derseniz Köy Hizmetleri gibi çok önemli bir kurumu kapattılar. Arkasından köylere hizmet götüren il genel meclisi kapatıldı. Devlet hizmet etmeyi başaramadığı kırsalı belediyelere pas etti. Önümüzdeki beş yıl içinde kırsaldayaşayan vatandaşlarımızı tozdan ve çamurdan kurtarmak için üstyapıyı tamamlayacağız. En önemlisi Yakakayı Köyü'nde kurduğumuz güneş enerji sistemi ile yeraltı suyu çıkarma projemizi diğer köylerde de devam ettirmek istiyoruz. 


Örnek teşkil eden ve Türkiye'de ilk kez uygulanacak olan 'Akıllı Şehir Projesi'nden bahseder misiniz? 

Avrupa Komisyonu'nun 2014-2020 yılları arasında yürüteceği Horizon 2020 projesi kapsamında Akıllı Şehirler Araştırma ve İnovasyon Projeleri' başlığına yazılan projemiz, 20 proje arasından, geçmiş deneyimlerimizin referansı ile ikinci olarak 5 milyon euro hibe almaya hak kazandı. Aşağısöğütönü bölgesinde, 30 dönüm alanı kapsayan 'Yaşam Köyü'nde 60 ay sürecek olan proje kapsamında enerji verimliliğinin artırılması için bina kabuklarının ve doğrama sistemlerinin yenilenmesi, bölgesel ısıtma sistemi kurulması, enerjisini güneşten alan su kaynaklı ısı pompası sistemleri kurulması planlanıyor. Isıtma ve sıcak su ihtiyacının karşılanması için ek olarak solar güneş panelleri ve organik atık yakan kazanlar kullanılacak. Aydınlatmalarda LED armatürlerin, ısı geri kazanımlı havalandırma sistemlerinin kullanılması proje öncelikleri içinde yer alıyor. Ulaşım alanında ise dört adet elektrikli otobüs, belediye iç hizmetleri için yedi adet hibrit araç alınacak. Akıllı bisikletler için 6.2 kilometrelik bisiklet yolu düzenlenecek. 50'si elektrikli olmak üzere 150 bisiklet halkın kullanımına sunulacak. 


Peki park, müze ve spor tesisi alanında hayata geçireceğiniz projeler neler? 

Parklarımızı bugüne kadar 'Pişmiş Toprak Sempozyumun'dan çıkan 95 heykelle süslemeye devam edeceğiz. Sanat çalıştayından çıkan 250 tane büyük boyutlu yağlı boya eserimiz var. Bunlar da sonunda Çağdaş Sanatlar Müzesi'ne dönüşecek. Şu anda inşaatı devam eden bir spor müzemiz var. Burası bütün kaybettiğimiz sporcuların anısına yapılıyor. Hem kaybettiğimiz hem bugün spor yapan tüm sporcularımızın bilgileri olacak. Bir de su sporları merkezimiz var. 

Yeşil bina içinde, yarı olimpik, altı kulvarlı antrenman havuzu ve eğlence havuzu kurulacak. Buraya toplumun her kesiminden insanlar gelebilecek. İnsanların keyif alacağı bir yer kuracağız. Havuzun senede yaklaşık 30 bin ziyaretçisi olacağını tahmin ediyoruz. 


Dünya Eskişehir