Sektörel

Ahmet Ayata: İnşaat sektöründe doğru yapılanma çok önemli!

Ahmet Ayata İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ayata, inşaat sektörüne giriş hikâyesini anlatarak, edindiği tecrübeleri ve sektörün sıkıntıları hakkındaki görüşlerini paylaştı.

Ahmet Ayata İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ayata, inşaat sektörüne giriş hikâyesini anlatarak, edindiği tecrübeleri ve sektörün sıkıntıları hakkındaki görüşlerini paylaştı.


AHMET AYATA KİMDİR?


Aslen Kayseriliyim. İyi bir futbolcu iken bir anda kendimi inşaatta buldum. Aile durumumuz zordu. Yönlendirmeyen olmayınca futboldan koptum. İnşaat sektörüne 1986 yılında Adana’da babamın yanında başladım. Tırnağımı kazıya kazıya bugünlere geldim. Babam bana hem babalık hem ağabeylik hem ustalık hem de analık yaptı. Benim arkamdaki en büyük güç babamdır. Çok yoksulluk çektik. Annem beni yol parası olmadığı için 15 km. yeri karda kışta sırtında götürmüş bir insandır. Onların haklarını ödeyemem. Daha sonra İstanbul’da boya işine girdim. 1989-90-91 senelerinde İstanbul’da çalıştıktan sonra askere gittim. İstanbul’a yerleşmeyi düşünürken kendimi Konya’da buldum. Bir ağabeyimizin sıkışmış bir işi vardı. Bu sebeple Konya’ya geldim. Burada yaptığımız işlerde bizi çok beğendiler ve sevdiler. Kalmayı düşünmezken bizi bırakmak istemediler. Geldiğim noktayı düşünecek olursak; gerçekten çok iyi ve doğru çalıştık. Geldiğimiz yeri asla unutmuyoruz. Bir insan geçmişini unutursa, geleceğine yön veremez.


KONYA’YA VE KONYA İNSANINA BAKIŞ AÇISI


Konya’yı ve insanını çok seviyorum. Ne gördüysem burada gördüm. Bütün yatırımlarımı da burada gerçekleştirdim. Kendi memleketime bile yatırımım yok. Evimiz işimiz her şeyimiz burada. Eskiden Kayserispor taraftarıydık. Şimdi Konyaspor taraftarı olduk.  Adana’da çok çalıştım ama paranın bir bereketini göremedik. İstanbul’da buranın iki misli para kazanıyordum ancak birikim yapamıyordum. Konya’da az, öz ama bir bereket ve huzur var.


ŞU ANKİ PROJELER


Yeni projelerimiz Karatay tarafında yer alıyor. 136 dairelik bir proje. Burada da yine kaliteye önem veriyoruz. Ben bir bölgeye girip, orada proje üreteceksem farkım, tarzım olması lazım. Eğer oradaki projelere yakın veya aynı tarz bir projeyi yaparsam benim için pek bir anlamı yok. İnsanları seviyorum. Severken de onlara iyi hizmet vermek istiyorum. İşimizi doğru yapalım da beğenip-beğenmemek onlara kalsın diye düşünüyorum. Yeni projemizde de Özdemir Mimarlık ile birlikte çalışacağız. Projeler üretirken dekorasyon işleri ile de uğraşıyoruz.


İlk projenizi gerçekleştirdiğinizde neler hissettiniz? Projelerinizde nelere önem veriyorsunuz?


İnşaattaki projelere gelince, ilk çocuğun heyecanı nasıl oluyor ise ilk projemin heyecanı da öyle oldu. Bugünlere gelene kadar hiç boş durmadım. Ailemi geçindirebilmek için sebze sattım, çorap sattım. Projelerimde yaptığım bir uygulama var. Yeni projemin ismi Bahtiyar. Bahtiyar benim amcam olur. Amcamın bana bu sektörde çok büyük bir emeği vardır. Gerçektende çok sevdiğim için projeme ismini verdim. Kaliteli işler yaparak onların isimlerini yaşatmaya çalışıyorum. Projelerimde iyi mimarlar, iyi mühendislerle çalışıyorum. Çözüm ortaklarımı iyi seçmeye çalışıyorum. Ben bu işin ameleliğinden gelirken her türlü zorluğunu gördüm. Parayı kazanırken doğru yerlere harcamayı da bileceksin. Benim 2 çocuğum varsa, aslına bakarsak çok çocuğumuz var. O çocuklara ulaşabilmek, onları görebilmek önemli. Kazanırken sadece kendin için kazanmayacaksın.


Sizin o zamanki azminizle karşılaştırdığımızda, şuan ki gençliği nasıl görüyorsunuz?


Şuan ki yetişen nesilde ben şunu görüyorum.  Paradan başka bir şey düşünmüyorlar. Ben gençliğimde paradan önce, işimi iyi yapmayı düşünürdüm. İşimi iyi yaptığımda zaten hakkımı alacağımı bilirdim. Gençler sadece para diyor. İşimi iyi yapıyım diye düşünmüyor. Kendimi ne kadar iyi geliştirebilirim diye düşünceleri olmuyor. Gidişatımızı bu yönde iyi görmüyorum. Kalifiyeli insan yetişmiyor. Kendi çalıştığım döneme, işime verdiğim öneme bakınca, şuan bu işi yaptırdığım insana bunu anlatamıyorum.  Diyorum ki bunu böyle yap.  Anlamıyor, ya da işine gelmiyor. Ben iki sene amelelik yaptım. Ama şimdikiler amele olmadan usta olmaya çalışıyor. Çırak, çıraklığını yapmadan usta olursa nasıl olacak bu işler?


Sektörün içinde bulunduğu sıkıntılar nelerdir?


Bazı zorlukları aşamıyoruz. Kanunların hep arsa sahiplerinden yana olmaması lazım. Ya da arsa sahipleri bazı şeyleri kolaylaştırması lazım. Üzüldüğüm nokta şu, sektöre bazı insanlar giriyor. Yanlış işler yapıyor. Yanlış işler yapınca da insanların sektöre güveni azalıyor. İnsanlar çıkmaza giriyor. Bir sürü insan çalıştırıyorum. İş güvenliğini yaptırıyorum. Sigortasını yaptırıyorum. Başına bir iş geldiğinde ben suçluyum. Burada kanunlarda mı bir iyileşme olacak? Bu işe kimler eğilecek bilmiyorum. Hal böyle olunca insanın hevesi de kaçıyor. Ben çok güzel projeler üretmek istiyorum. Çok güzel işler yapmak istiyorum. Benim önerim çalışan insanın da bir sorumluluğu olması yönünde.  Konya inşaat sektörüne dışarıdan firmalar da giriyor. Bizler kendimizi ya geliştirmek zorundayız, ya da dışarıdaki müteahhitlere pazar açmak zorundayız. Biz işimizi iyi yapalım da dışarıdaki firmalara ihtiyaç duyulmasın diye düşünüyorum.


 Toparlamak gerekirse; ben yetişirken gerçekten iyi bir usta olarak yetiştim. Hakkını vererek çalıştım. Günün birinde iyi bir yere gelebiliyorsan mesleğe ve emeğe önem vermişin demektir. Yeni nesilde emeğe saygı ve emekçilik yok. Kalifiyeli usta yok. Sektör böyle giderse ilerisi için sıkıntı. Bizlere düşen en iyisini nasıl yaparız, nasıl başarılı olabiliriz diye uğraşmaktır.  Bizim şansımız mesleğin içinden gelmemiz.


Sıkıntılardan birisi de şu: Adam avukat bu işi yapıyor. Adam öğretmenlik, memurluk yapıyor bu işe giriyor. Ben bu işin tozunu toprağını yutmuş birisiyim. İşi bilmeyen kişilerin sektöre


girmesi, inşaat sektörünü sekteye uğratıyor. Herkes kendi mesleğini yapmalı ve kendi mesleğinde yükselmeli diye düşünüyorum. Bir diğer sıkıntı ise; bir şirket büyürken kontrol yok. Kontrolsüz bir büyüme ortaya çıkıyor. Artık güç kişileri aşıyor. Altyapıda ciddi sıkıntılar oluşuyor. Belediye ve yapı denetim firmaları gerekli denetim ve kontrolleri iyi yapıyorlar. Onları bir kenara ayırmak lazım. Ondan yana endişemiz yok. Benim bahsettiğim ince işlerde bir kalite eksikliği oluyor. Sektöre kalifiyeli eleman yetiştirilmeli ve kalifiyeli elemana maddi anlamda karşılığı verilmeli. İnşaat sektöründe doğru yapılanma çok önemli. Doğru yapılanabilen işin de başarılı olabiliyor. İşimizi seveceğiz, işimizi iyi yapmaya gayret edeceğiz ve doğru yapmaya çalışacağız. Sektörün büyük firmalarına bu noktada çok iş düşüyor. Büyük firmalar iyi ve doğru işler yaparak örnek olmalılar.


Konya Yenigün