Kentsel Dönüşüm

Ahmet Erkurtoğlu: Kentsel dönüşüm değil binasal dönüşüm!

İstanbul’un sayılı mimarlık ofislerinden biri olan ve 30 yılı aşkın süredir birçok projeye imza atan AE Mimarlık Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Ahmet Erkurtoğlu, kentsel dönüşümün aslında binasal dönüşüm olduğunu belirtiyor.

İstanbul’daki kentsel dönüşüm çalışmaları iyice hareketlenirken inşaat sektörü farklı bir yüze büründü. Özellikle kentin değerli akslarındaki yorgun ve depreme dayanıksız konutların malikleri, Afet Yasası’nın getirdiği kanuni haklardan yararlanarak binalarını yeniden inşa ettiriyor. Konut alanında ağırlıklı olarak Bağdat Caddesi ve çevresindeki binalar için projeler geliştiren AE Mimarlık Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Ahmet Erkurtoğlu, son 2 yıl içinde bu yolla yenilenen yaklaşık 150 parseldeki binanın çizimini gerçekleştirdi. Yine Fikirtepe’nin ilk kentsel dönüşüm projesi olan “Evim Kadıköy’’ün mimarı da olan Mimar Ahmet Erkurtoğlu, kentsel dönüşümü, binasal dönüşüm olarak değerlendiriyor ve şu açıklamalarda bulunuyor: “Bildiğiniz üzere kentsel dönüşüm adı verilen ‘binasal dönüşüm’le birlikte Kadıköy’de şu an tam bir kaos yaşanıyor. Malikler değerli bir lokasyonda yer alan ama sağlam olmayan binalarını yenileyip olası İstanbul depremine karşı sağlam binalarda oturmak ve gayrimenkullerini daha da kıymetlendirmek için binalarını yeniliyorlar. Her projenin maliyeti en az 2-3 milyon dolar civarında, satış fiyatları için ise bundan daha fazla rakamlardan söz edebiliriz.” AE Mimarlık’ın daha çok Kadıköy’de projeler geliştirdiğini ve sadece bir inşaat firmasına son 2 yılda 20 parselde proje çizdiklerini ifade eden Erkurtoğlu: “Şu anda 25 farklı firmaya ait projelerin çizimi aynı anda yürüyor. Projelerin devamı da gelecek. Özellikle Kadıköy bölgesine, Anadolu’dan ve İstanbul’un Avrupa yakasından gelen inşaat firmalarının yoğun bir ilgisi bulunuyor. İnşaat sektörüne sürekli yeni firmalar adım atıyor.” ifadelerine yer veriyor.


Kadıköy, beton yığınına dönüşmesin


Adına kentsel dönüşüm denilen bu yenilenme hareketinin sadece konut sahiplerinin olası İstanbul depremine karşı sağlam binalarda oturma isteğine cevap verdiğini belirten Erkurtoğlu, kentsel dönüşümün yaşanılan kente bir katkısı olmadığını aksine kente yük bindirdiğini vurguluyor. “Bu dönüşümün parsel bazında değil ada bazında yapılması, adalarda emsal transferleri yapılarak yeni donatı alanlarına muhakkak yer ayrılması gerekmektedir. Aksi takdirde yolların, altyapının, donatı alanlarının değişmediği bu dönüşümde, yaşadığımız kente daha çok yük bindirmiş olacağız ve yaşamaya çalıştığımız kenti daha da yaşanılmaz hale getireceğiz.” diyen Ahmet Erkurtoğlu, kentsel dönüşümün bir örneği olan Fikirtepe’de fikrin doğru, uygulamanın ise yanlış olduğunu vurguluyor. Ahmet Erkurtoğlu, çok karışık olan mülkiyet yapısının çözümü için emsalin 2 katına çıkarılmasını doğru, yüksekliğin 80 metre ile sınırlandırılmasını ise yanlış buluyor. Fikirtepe’deki imar plan notları ve İstanbul imar yönetmeliğindeki kısıtlamalardan dolayı Fikirtepe’nin, estetik binalar yerine apartmanlar topluluğu haline geleceğini vurgulayan Erkurtoğlu, yetkili mercileri Fikirtepe’nin ve Kadıköy’ün beton yığınına dönüşmemesi için önlem almaya davet ediyor.