Ahmet Misbah Demircan: Beyoğlu AVM haline geldi
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Beyoğlu'nun "dev bir açık alışveriş merkezi" haline geldiğini söyledi
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, ilçede yatırım yapmak için otel zincirlerinden moda enstitülerine kadar birçok yerli ve yabancı yatırımcının sırada olduğunu söylüyor. Beyoğlu'nun "dev bir açık alışveriş merkezi" haline geldiğini söyleyen Demircan'ın hedefi ise bölgeyi bir alışveriş merkezi gibi yönetmek. Demircan, "Otel zincirleri ve büyük markaların çoğu Beyoğlu'nda harıl harıl yer arıyor. Son olarak Paris'ten bir moda enstitüsü ve İngiltere'den üniversite yer arayanlar listesine katıldı" diyor.
Bir yandan 2010 İstanbul Kültür Başkenti'nin son hazırlıkları, diğer yandan giderek ilginin arttığı Beyoğlu bölgesindeki yatırım ortamını iyileştirmek için geliştirilen projelerle Demircan'ı yoğun bir yıl bekliyor. "Artık Beyoğlu yatırım çekme konusundaki rüştünü ispat etti" diyen Demircan'la İstanbul'un kalbi sayılan bu ilçedeki gelişmeleri ve değişimi konuştuk.
Demircan, sık sık İstanbul'u gezip yatırım için çekim alanlarını mercek altına aldığını söylüyor. Bu çekim alanlarının içinde en önemlisinin İstiklal Caddesi ve çevresi olduğunu anlatan Demircan, yatırımcının talebinin de bu paralelde hızla arttığını belirtiyor. Demircan şunları söylüyor:
"Yatırım için inanılmaz bir talep geliyor. Beyoğlu'na toplumun her kesiminden, genç-yaşlı bütün sosyal tabakalardan insanlar geliyor. İstanbul'un açık alışveriş merkezi gibiyiz. Açılan mekânlar bunu ispatlıyor."
Bölgede yer bulmak için ciddi bir talep yaşandığını dile getiren Demircan, "Oteller, zincirler, hepsi Beyoğlu'nda harıl harıl yer arıyor. Son olarak Paris'ten bir moda enstitüsü ve İngiltere'den üniversite de yer arayanlar listesine katıldı" diyor. Demircan, bölgeyi bir alışveriş merkezi gibi yönetmek için de yeni bir model oluşturmayı hedefliyor.
Yatırımcıya güven verdik
Geçen 6 yılda Beyoğlu'nun turizm potansiyelinin 4 bin yataktan 14 bin yatağa çıkmasının ardında belediyenin ve çevresindeki eko sistemin bulunduğunu ve bu durumun yatırımcıya güven aşıladığını anlatan Demircan, "Sanatçılar ve işadamları, bir ülkenin sosyal sermaye gruplarıdır. Bu grupların varlığını kabul edip, güven ortamı oluşturmak ve onları yatırıma teşvik etmek ise idare erkine düşen görevdir. Tıpkı Talimhane'de olduğu gibi... Orada zaten bir turizm altyapısı vardı. Biz yatırımcıyı ikna edebildiğimiz için turizmciler Beyoğlu'na da geldi" diyor.
Beyoğlu'nun bütününe bakıldığında İstanbul'daki turizm yatırımlarının yüzde 50'sini temsil ettiğini belirten Demircan, Beyoğlu'ndaki gelişmeleri şöyle anlatıyor:
"Galata, Balık Pazarı, İstiklal'in 53 sokağı, Kasımpaşa, Çukurcuma, Tophane ve Cihangir... Buralarda gelişme trendi var. Bir yandan rezidanslar koordine ediliyor, oteller yapılıyor, yeme-içme-eğlence mekânları düşünülüyor bir başka taraftan da vakıflar, enstitüler yapılıyor. Herkesin buraya bir akışla geldiğini, burada yaşama katılmak istediğini görüyoruz" diye konuşuyor.
Renovasyona 300 trilyon
6 yılda 3 binden fazla binada restorasyon ve renovasyon yapıldığını, 300 milyon TL'den fazla para harcandığını anlatan Demircan, şunları ekliyor:
"Kümülatif olarak baktığımızda 20 binden fazla yatağı, yüzlerce kültür müessesesi olan bir Beyoğlu trendi oluştu. Yatırımcı çürümüş binaya gelip yatırım yapıyorsa o, sizin başarınız. Artık o hava var burada. İnsanların önünü açtık, restorasyon yapmaları için proje desteği verdik, kolaylık sağladık. Ve bu kolaylığı sağlayınca ikna ettik. Simit tablalarından restoranların mutfaklarına kadar girdik. Talimhane'de binaların dış cephelerine 'Bu olmaz iyileştirin' dedik. Bütün bunları yapınca güven oluştu, yeni yatırımcılar geldi. Büyüdü büyüdü büyüdü. Yani ilgi tesadüf değil. Bir planlama yapıldı, bir strateji çizildi. Bu düşünceyle burada bunları yaptığımız sürece bu yatırımlar gelmeye devam edecek."
2010 YATIRIMLAR İÇİN BİR FIRSAT
2010 Kültür Başkenti olarak İstanbul'un seçilmesinin büyük bir fırsat olduğunun altını çizen Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan'a göre bu süreç, İstanbul için silkinme vakti. "Birileri merak edecek. Dünyada her yerde yayınlar çıkacak. 'Burada kalıcı ne yapabilirim'i düşünecek gelenler. Bu ihtimali artıya çevirmek zorundayız. Kültürün burada şekillenmesi demek, ticaret, yatırım demek" diyor. İstanbul Kültür Başkenti Ajansı'nın kendilerine çok az katkıda bulunduğunu da söyleyen Demircan, "Ajansın olanakları azdır çoktur. Çok az bir katkıda bulundular ama bütçeleri kısıtlı zaten. Eğer biri çıkıp bir münasebetle işe katkı veriyorsa ne verirse kârdır. 2010'da 100 trilyon olan bütçemizle 2010'un kalbindeyiz" diye konuşuyor.
Referans