20 / 11 / 2024

Ahmet Misbah Demircan: Galataport'a ihtiyacımız var

Ahmet Misbah Demircan: Galataport'a ihtiyacımız var

Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan'a göre Koruma Amaçlı İmar Planı'nın en iyi yanı, evlerin hızla yenilenecek olması. Demircan, yeni turizm ve ticaret alanlarından semt sakinlerinin kazanacağını söylüyor




Koruma amaçlı imar planı Beyoğlu"na ne getiriyor
Koruma Amaçlı İmar Planı bize pratikte neyi getirecek onu söyleyeyim. Diyelim ki siz Cihangir"de bir apartman yapmak istiyorsunuz, tarihi eser değil, tarihi esere komşu değil¦ Hiçbir şey yapamıyordunuz. Bölgenin imar planı yok diye. Bu insanlar 18 yıldır bekliyordu. şžimdi yapmak isteyen hızlı hızlı binasını yapacak. Beyoğlu"ndaki bütün eserlerin restorasyonu yine Anıtlar Kurulu"na gidecek. Tarihi esere komşu olan bina da Anıtlar Kurulu"na gidecek.

Kat haklarında, imar izinlerinde değişiklik var mı
Hayır yok. Eskiden buranın bir planı vardı, iptal oldu. Yeni planla şu geldi: Burada diyelim eski bir bina vardı. Sen bu binanın eski olduğunu kayda yazmamıştın. Onu yıkıp yerine yeni bir bina dikiliyordu. şžimdi bu kalktı. Koruma amaçlı olduğu için bütün korunması gereken binalar fişlendi ve zapturapt altına alındı. Bu, tarihi koruduk anlamına geliyor. Artık keyfi inşaat yapamazsın. Koruma altına alınması gerekenler tescil altına alındı, tescil olmayanlara da hakları verildi.

Sivil toplum kuruluşları ˜Biz bu plana dahil edilmedik" diyor.
Böyle bir şey yok. Bakın bu plana 18 yıldır çalışılıyor. Burası sit bölgesi ve herkes işin içinde. Mesela Anıtlar Kurulu bir sivil toplum örgütüdür, Anıtlar Kurulu"nun üyeleri kimler, üniversitelerden, belediyeden gelen temsilciler. Burada bir akil insanlar topluluğu var, onlar karar vermiş. Zaten plan şartıdır. Siz Gaziosmanpaşa"da plan yaparken de buna ilçe belediyesi, Büyükşehir Belediyesi ve oranın sivil toplum örgütleri filan katılır. Bizde koruma amaçlı olduğu için bir de Anıtlar Kurulu ayrıca katılıyor.

Beyoğlu"nda yaşayanlar için daha fazla yeşil alan yaratmak gibi bir planınız var mı
Doğruyu konuşmak lazım. Beyoğlu geçmişte şekillenmiş. Eski kentler birbirine yakın binalarla, dar sokaklarda kuruludur. Zamanında burada yeterince yeşil alan kurulmamış, bundan sonra da yaratmak zor. Avrupa"nın bütün dar sokaklarında bu açmaz vardır. Bunu aşmanın tek yolu, binaların önünü çiçeklendirmek.

Galataport, Tarlabaşı gibi alanlar Beyoğlu"nun geleceği bakımından çok önemli. Buralar planlarda görünmüyor, peki gelecekte ne olacak
Galataport, bir liman. Orayla ilgili proje diyor ki, gemiyle gelen insan Atatürk Havalimanı"na gelir gibi mutlu bir şekilde insin, çevresini düzenleyelim. Burada olay bu. İçinde fevkalede bir şey yok. Sadece kötü görüntü gidecek yerini pırıl pırıl bir yer alacak. Bugün Galataport"un çevresine katkısı yok. Adam gemiden iniyor, otobüse binip gideceği yere gidiyor. Galataport"a süratle ihtiyacımız var. Burasının ihalesi yapılırken, projelendirme eksik kalmıştı ve o nedenle ihale iptal edildi. şžimdi projelendirmesi yapıldı, ne yapılacağı ortay çıktı, onun üzerinden ihale yapılacak. Sonuçta nasıl TAV havaalanlarını yapıyor, ˜yap-işlet-devret" modeliyle, burada da aynı mantık geçerli.

Sizin Beyoğlu için gelecek planlarınız neler Turizm ve eğlence alanı mı olacak, kültür bunun içinde ne kadar yer alacak, Beyoğlu sakinleri bunun içinde nasıl yer alacak
Bizim misyonumuz Beyoğlu"nun geçmişten bugüne getirdiği sosyolojik ve mimari hayatı korumak üzerine kuruludur. Geçmişten kalan binaların fonksiyonları değişmeden restore edilmesini istiyoruz. Beyoğlu bir dönem kendi mecrasının dışına düşmüş ve sadece eğlence mecrası olarak kalmış, kültür hayatı buradan uzaklaşmış, konut, yaşayanlar buradan uzaklaşmış. Mesela Galata kerestecilerin, imalatçıların bulunduğu bir yere dönüşmüş. Oysa eskiden insanlar burada yaşıyordu, burada bir mahalle hayatı vardı, terzilik vardı, kültür sanat hayatı vardı, moda hayatı vardı, entelektüel hayat vardı. Galata konut bölgesi olsun istedik. Bir dönem arızi olarak buraya gelen imalatçılar çıksın dedik. Konut olsun, eğlence hayatından uzak olsun istediğimiz için ticari hayatı da buna göre yönlendirmek istedik. Burada beş sene önce Galata Moda festivalini başlattık. şžimdi atölyeler, modaevleri açılıyor.

Tophane ve çukurcuma için nasıl bir gelecek planlıyorsunuz
Hep aynı, konut bölgesi, ama tabii bir ticari hayatla birlikte konut bölgesi. Mesela Doğan Apartmanı"nda oturan bir kişi ailesiyle yaşamak istiyor, gürültü olsun istemiyor. Etrafında bakkalı olur, ticari hayat olarak modacılar olur, sessiz sakin olur.

Turizmin yaşam alanlarını olumsuz etkileyeceğinden endişeleniyor burada yaşayan pek çok kimse.
Turizmden ne anladığınız önemli. Beyoğlu"nda merkezi turizm bölgesi Talimhane. Orası turizm bölgesi olarak şekillenmiş bitmiştir. İstiklal Caddesi tarihi boyunca konut alanı değil, kültür, eğlence hayatının şekillendiği bir bulvar. Bu fonksiyonlarla devam edecek. Bunlara ihtiyaç var, biz bilinçli olarak destekliyoruz. Ama Galata bölgesine geldiğinizde bu fonksiyon yerini konuta bırakabiliyor. Tophane"ye doğru indiniz, ara sokaklarda konutlar var. Ama Boğazkesen Caddesi ticari bir akstır. Orada otel, turistik işletme olabilir. Karaköy"e indik. Galataport"un önündeki düz alanlar. Tamamen ticari alanlar olmalı. Orada oteller olabilir. Hemen yanında bir müze, restoran, iş merkezi yan yana olabilir. Orada çalışan adamlar Tophane"nin iç sokaklarında oturan adamlar olabilir.

Tophane"de, Tarlabaşı"nda oturan yoksul insanlar yenilemelerden sonra artık burada oturamayacak gibi görünüyor. Ne dersiniz
Yok böyle bir şey. İnsanlar korkularını konuşuyor. Beyoğlu hızlı bir şekilde patladı. Neden patladı, biz dönüşüme burada yaşayan insanları kattığımız için patladı. Eğer dayatsaydık olmazdı. Mesela biz burası sinema endüstrisinin de merkezi olsun istiyoruz. Siz üst başlığa sinema endüstrisini kurduğunuzda onun altında şoför olmayacak diye bir şey yok. Malzeme taşınacak, birileri yiyip içecek, inşaat olacak. Bunlar devam edecek, ama temel kurgu kültür sanat endüstrisi olacak. Biz burada yaşayanların da bu konuda yetişmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Kurslar düzenliyoruz. Ben onlara, mesela ˜yarın bir gün bir sinemacının muhasebesini tutacağınızı unutmayın" diyorum.
Radikal/Cem Erciyes


Geri Dön