Ahmet Uluğ, Ora'nın yanındaki parsele rezidans yapacak!
Ferhatpaşa Çiftliği varislerinden Ahmet Uluğ, Ora'nın yanındaki parsele rezidans projesi ekleyecek
Büyük bölümü istimlak veya hibe edilen ya da satılan 6 milyon metrekare büyüklüğündeki Ferhatpaşa Çiftliği'nden
geriye 350 dönüm kalmış. Varislerden Ahmet Uluğ, "Bunca mal varlığı içinde hiç kavga etmedik. Çünkü aile bağlarımız çok güçlüdür. Ayrıca geçmişimizde ticaret güdüsü yok. Arsaları paylaştık. İsteyen yatırım yapıyor, isteyen de payını satacak" diyor.
Otogar, Meyve Sebze Hali, Carrefoursa Alışveriş Merkezi, yapı market zinciri Bauhaus, hatta kentin en büyük ahşveriş merkezi Forum istanbul. Bu büyük yatırımlar ve şehrin can damarlarını oluşturan merkezlere ev
sahipliği yapan Bayrampaşa'nın öyküsü İstanbul kadar eski. Osmanlı döneminde Sağmalcılar adlı bir köy olan ilçenin gelişimine en büyük katkıyı sağlayan yer ise ferhatpaşa Çiftliği. 1800'lü yıllarda 6 bin dönüm (6 milyon metrekare) üzerine kurulu olan bu çiftliğin el değiştirmesi, bugünkü ilçenin kaderinde etkin olmuş.
Kalan arazilerinin 70 dönümü üzerinde varislerin ilk yatırım projesini inşa eden Ahmet Uluğ ile devasa arazinin ailelerine nasıl geçtiğini, bugünlere nasıl gelindiğini konuştuk. Uluğ, çiftliğe adını veren Ferhat Paşa'yı da hatırlatarak, öyküyü şöyle anlatıyor:
'MİRASI 5 KIZ KARDEŞ YÖNETİMİ ÜSTLENİYOR'
"Ferhat Paşa, 1800'lü yılların ortalarında yaşamış bir Osmanlı Paşası. Ferhatpaşa Çiftliği de ona ait. Ancak bizim kendisiyle hiçbir akrabalığımız yok. Ferhat Paşa'nm bir sebepten padişahla arası açılınca çiftliğe çekiliyor. Burada saklanıyor. Ancak yıllar içinde yakalanıp öldürülüyor. Çiftlik de varislerine kalıyor. Babaannemin babası İbrahim Bey, Yunanistan'ın Larissa kentinden İstanbul'a göçüyor ve Ferhat Paşa'nm varislerinden bu çiftliği 1890'larda satın alıyor. Kendisi de çiftçi olan İbrahim Bey, satın aldığı dönemlerde çiftlik aşağı yukarı 6 milyon metrekare büyüklüğünde ve hayvancılıkla, tarımla uğraşılan bir yer. İstanbul'un özellikle Avrupa yakasının gıdasını karşılayan bir çiftlik. Tarım ve hayvancılık devam ederken, İbrahim Bey'in 5 kızı oluyor. İşte bu kızlardan biri de benim babaannem Kamile Kemal Uluğ. Bu kardeşler çiftçilikle uğraşmaya devam ediyorlar. Ancak asıl, 15'inci yüzyıldan bu yana, bizim aile Mora Fatihi Turhan Bey'den geliyor. Fatih Sultan Mehmet'in sağ kollarından biri bu kişi. Soyumuz ona dayanıyor."
1928'de Balkanlar'dan Bayrampaşa'ya göç başladığını belirten Ahmet Uluğ,neticesinde barınma ihtiyacının çiftlik arazisinden yapılan hibelerle karşılandığını anlatıyor. Bölgede ilk yerleşimi göçmenlerin oluşturduğunu kaydeden Uluğ, şöyle konuşuyor:
'GÖÇTEN SONRA BİN 700 DÖNÜME DÜŞTÜ'
"Bir miktar tahsis ediliyor. Bir miktar da altyapı ve yollar Bu araziler hibe ediliyor. 80'lere kadar istimlaklar da söz konusu oluyor. 1970 ortalarında 1.7 milyon metrekarelik alan üzerinde çiftlik yaşantısı devam ediyor. Yıllar içinde kuru gıdacılar, Bauhaus, Carrefour da geliyor. Bayrampaşa, kent merkezleri arasına giriyor."
Ahmet Uluğ, 4'üncü kuşak temsilcisi. Kuzenleriyle birlikte arazinin 8 varisinden biri. Hatta, çocuklar da olmuş artık. Yani, ortada değerli gayrimenkuller ve onlara sahip olan kalabalık denebilecek bir aile var. "Bütün bu satışlarda ve arazilerin nasıl değerlendirileceği konusunda hiç mi kavga etmediniz?" diye soruyorum. Uluğ, "Hayır" diyor; sebebini de açıklıyor: "Bunca mal varlığı içinde hiç kavga etmedik. Kuzenlerimin bazıları akademisyenliği ve yurtdışında yaşamayı, bazıları ticareti seçti. Arsa işini istemeyenler tabii satacak. İsteyenler de yatırım yapacak. İkiye ayrıldık. Ama bunlarla alakalı asla kavga dövüş yok. 5 kız kardeş çok iyi bir şey yapmış. Aileyi hep bir arada tutmuş. Aile bağlarımız güçlüdür. Kız kardeşlerin tarım dışında bir faaliyet istememesi, kavga olmamasının temel nedeni. Hepsinin eşi askermiş zaten. Çocuklarını, yani babamları yetiştirme tarzları da hep akademik kariyere yönelik. Ticaret güdüsü yok. Profesörler, doktorlar bu insanlar... Kavga ortamı oluşmamış."
Canlı müze ile çiftlik hayatını anlatacaklar
İbrahim Bey'in çiftliği satın aldıktan sonra yaptırdığı ev hâlâ ayakta. 60 dönümlük arazi içindeki yapı, Anıtlar Kurulu'nun koruması altında. Ahmet Uluğ, burasıyla ilgili planları hakkında şu bilgileri veriyor: "Eski İstanbul'un yansıması olan bu alan korunuyor. Burada eski çiftlik evi,. eski ahırlar ve çeşitli meyve ağaçlar var. Zaten imarı da yok. Ancak bö^ boşken korumak çok zor. Biz de ai olarak burayı bir çeşit canlı müzeye dönüştürmek istiyoruz. Eski çiftlik hayatını çocuklara anlatan bir projı var aklımızda. Tam olarak gelişmemiş olsa da... Süt nereden geliyor, süt ürünleri nasıl imal ediliyor... Bunları göstereceğiz mesela. Çocuklara hayvanları da görebilecekleri bir ortam yaratmalı istiyoruz. Bugünün çocuklar pek hayvan göremiyor. Bir şey duydun doğru mu yanlış mı bilmiyorum ar beni etkiledi. Bir çocuk ineklerin mor olduğunu sanıyormuş örneğin, bir çikolata markasının reklamından dolayı. Gerçek çiftliği göstermek istiyoruz."
350 dönüm kaldı aile arasında paylaştırdık' Ahmet Uluğ ile kardeşi Fatma Müberra Rizo, kuzenleri Emine Zeynep Kıray ve aile dostları Enver Nalbant ortaklığıyla 2007'de 'Ora' adını verdikleri istanbul'un ilk eğlence merkezi
özelliğini taşıyan karma projeyi inşa etmek üzere yola çıkıyorlar. "Kuzenlerle kalan 350 dönümü bölüştük ve biz payımızın 70 dönümüne bu projeyi yaparak yatırımlarımızı başlattık" diyen Uluğ, göçten Ora'ya kadar gelen süreci şöyle anlatıyor: "1984'te İstanbul büyüdüğünden sıkıntılar yaşanıyor. Özellikle, Eminönü-Sirkeci hattında kilitlenme oluyor. Otogar, tren istasyonu, kuru gıdacılar ve hal orada. Bedrettin Dalan döneminde Bayrampaşa'yı kent merkezi yapıp sıkışıklığı açma planı yapılıyor. Öncelikle meyve sebze hali ve otogar Ferhatpaşa Çiftliği'nden ücret karşılığı istimlak edilen arsalara taşınıyor. Bayrampaşa'nın o bölgesi için bir planlama yapılıyor, istanbul için yapılmış en ciddi plan 1987'de yapılan bu plan oluyor. Otogar 270 dönüme, hal de 350 dönüme taşınıyor. Bir miktar da yollara gidiyor.
Aşağı yukarı bilinen rakamlar bunlar. Yanılmıyorsam, 1989'da kuru gıdacılar taşınıyor. Ferhatpaşa ve Cicoz çiftliklerinden alınan arsaların üzerine geliyorlar. Buraya da 250 dönüm tahsis ediliyor. Bugün de burada Forum İstanbul var. Son olarak, 1997-1998 yıllarında Carrefour ve Bauhaus bize başvurdu. Toplam 100 dönümü de onlara sattık. Sonra biz ailenin ilk yatırım projesini başlattık."
Ora'nın yanındaki parsele ofis ve rezidans ekleyecek
Ora Gayrimenkul çatısı altında yapılan Ora'da, otelden tema parkına, sergi-fuar ve konferans salonundan arenaya kadar pek çok fonksiyonun bir arada bulunduğunu hatırlatan Ahmet Uluğ, yeni planlar da yapıyor. Uluğ, Ora'da kaba inşaatın bittiğini, projenin yüzde 60'ının tamamlandığını ifade ederek, "Buranın yanındaki parsele bir rezidans ve ofis projesi ekleyip Ora'de olmayan foksiyonları da katmak istiyoruz. Asıl amacımız, şirkete bir yabancı ortak bulup sonrasında GYO kurarak halka açılıp finansman sağlamak. Böylece sonraki projeler daha kolay olacak. Çünkü, biz devam edeceğiz, arazilerimizi yatırım yaparak değerlendirmeyi seçtik" diyor.
Habertürk-Menekşe Ataselim