Genel

Ahmet Zorlu: Mütekabiliyetle diğer sektörlerde de ivme yakalanır!

Zorlu, yabancıların Türkiye"de konut edinmesi konusundaki bazı düzenlemelerin ağırlıklı olarak Orta Doğu"dan ciddi bir taleple karşılanacağını, bunun mobilya, beyaz eşya gibi konutla bağlantılı sektörlere bir ivme sağlayacağını vurguladı

Zorlu Holding  Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Türkiye"nin her şeyden önce cari açığın  finansmanı konusunu dikkatle takip etmesi gerektiğinin altını çizerek,  'Büyümedeki kısmi yavaşlama, sorunu biraz olsun hafifletecektir. Ama kısa vadeli  kaynakların eskisi kadar bizi cazip bulmaması olasılığı da mevcuttur' yorumunu  yaptı.  

Zorlu, 2011 değerlendirmesi ve 2012 beklentilerine ilişkin  yaptığı açıklasında, bir tarafta Avrupa"nın borç krizi, diğer tarafta ABD"nin  olağan büyüme çizgisine geri dönememesinin, gelişmiş ülkeler piyasalarında  2012"de ciddi bir büyüme yavaşlaması ile karşı karşıya kalınacağının göstergesi  olduğunu, borç krizi için tahsis edilen kaynakların yaratacağı kredi  daralmalarının, küresel yatırım fonlarının yönünü gelişmiş ülkelere çevirmesi  olasılığını güçlendirdiğini belirtti.  

Ancak diğer taraftan orta ve uzun vadeli yatırım olanakları arayan  fonların güven içinde değerlendireceği fazla alternatifin de bulunmadığını,  Türkiye"nin bu bakımdan nispeten olumlu bir görüntü sergilediğini belirten Zorlu,  öte yandan tüm Akdeniz"de turizm rakiplerinin ya borç krizinden kaynaklanan  sosyal çalkantılarla ya da Arap Baharı gibi daha derin sarsıntılarla meşgul  olduğunu, bunun da Türkiye"ye olumlu yansıyabilecek bir konu gibi gözüktüğünü  vurguladı.

Madalyonun bir yüzünde küresel büyümenin yavaşlaması ile bunun  yaratabileceği güçlü etkiler bulunduğunu, diğer yüzünde ise hala bazı fırsatlar  görülebildiğini ifade eden Zorlu, yalnız Avrupa"da yaşanan gelişmeler değil, Orta  Doğu"da Arap Baharı sonrası dönem ile Amerika"daki sosyal hareketlenmenin siyasi  ve ekonomik dengeleri değiştirmeye devam edebileceği, dolayısıyla küresel  gelişmeleri çok dikkatli ve temkinli izlemek, öte yandan umudu muhafaza ederek  fırsatları kollamak gerektiğini belirtti.

Ekonomide en kötü şeyin belirsizlik olduğuna dikkati çeken Zorlu, '2011  yılında ortaya çıkan belirsizliklerin önümüzdeki yıl da devam etmesini beklememek  lazım. Bu açıdan en kötüsünün geride kaldığını söyleyebiliriz. Küresel ekonomiye  ilişkin, özellikle Euro bölgesine ilişkin kararların daha fazla  ertelenemeyeceğini düşünebiliriz. 2012"de küresel ekonominin yaralarını nasıl  saracağı netleşmiş ve uygulama yolunda adımlar atılmış olması olasılığını daha  yüksek görüyoruz' yorumunu yaptı.

'Teorik olarak en çok dikkat edilmesi gereken nokta döviz borçları'

Ahmet Zorlu, Türkiye"ye ilişkin de şu görüşleri dile getirdi:  '2011 yılında, yaşanan küresel krize ve buna bağlı olarak artan risklere  rağmen sağlam bir duruş ve başarılı bir performans sergiledik. Ülkemiz 2011  yılında, cari açık gibi önemli bir sorunu olmasına rağmen düşük enflasyon ve faiz  oranları ile yüksek büyüme rakamlarına ulaşmayı başardı. Bizim gibi gelişmekte  olan ülkelerde de büyümenin yavaşlayacağı uzun zamandır bilinen, tahmin edilen  bir konu. Ancak biz yüksek seviyeli bir büyüme hızı ile 2012 yılına giriyoruz.  Burada birdenbire bir fren söz konusu olmayacaktır. Mevcut rüzgarla yılın en  azından ilk yarısını ılımlı bir geçişle tamamlayabileceğimizi sanıyorum. Dünya  yüzde 0-2 büyürken, yüzde 4"leri yakalamak yine önemli bir başarı olacaktır.'

Türkiye ekonomisinde 2012 yılında en fazla odaklanılması gereken konuya  ilişkin ise Zorlu, şunları kaydetti:

'Her şeyden önce cari açığın finansmanı konusunu dikkatle takip etmemiz  gerekiyor. Büyümedeki kısmi yavaşlama, sorunu biraz olsun hafifletecektir. Ama  kısa vadeli kaynakların eskisi kadar bizi cazip bulmaması olasılığı da mevcuttur.  Buna karşılık, orta ve uzun vadeli yatırım arayışında olan fonları Türkiye"ye  çekmek için gösterdiğimiz gayretleri artırmamız gereklidir. Kredi  maliyetlerindeki artışın, enflasyon artışlarını kontrolden çıkarmaması hususu bir  başka önemli noktaya karşılık düşmektedir. Öte yandan ihracat pazarlarının  daraldığı, döviz girişine ihtiyacın arttığı bu ortamda, Türkiye"de üretilen ihraç  mallarının rekabet gücünün de dikkatle izlenmesi gerekmektedir. Bu noktalarda  ekonomi yönetiminin de son derece dikkatli davrandığını biliyoruz.'

Bu ortamda teorik olarak en çok dikkat edilmesi gereken noktanın döviz  borçları olduğuna işaret eden Zorlu, ancak Türk şirketlerinin artık bu konuyu da  gerektiği gibi yönetecek bilgi birikimine ve tecrübeye sahip olduğunu  vurguladı.

'Türkiye işsizlik problemini ancak yatırımla çözebilir'

Yatırımlar konusunda ise Zorlu, Türkiye"nin gerek yabancı yatırımların  çekilmesi, gerekse ülke içinde yatırım ortamının iyileştirilmesi konusunda son  yıllarda büyük bir çaba içinde olduğunu ifade ederek, 'Türkiye işsizlik  problemini ancak yatırımla çözebilir. Tabii ki yabancı yatırımın, istihdam ve  üretim boyutunun ötesinde bir de cari açığın finansman kalitesini yükseltme  boyutu var. Bu bakımdan önemli' şeklinde değerlendirme yaptı.

Burada konuşulması gerekenlerin, aslında yatırımları cezbetme hususunda  Türkiye ile rekabet eden ülkelerin neler yaptığı ve ülkenin nasıl bir esneklik  içinde benzeri uygulamaları devreye sokarak bu yarışı lehine çevirebileceği  olduğunun altını çizen Zorlu, birinci planda bunun bulunduğunu, ikinci planda da  yabancı sermayeye sağlanan avantajların piyasa koşullarını ve serbest rekabeti  bozmayacak şekilde yerli sermayeye sağlanacak yatırım avantajlarıyla dengelenmesi  konusunun geldiğini belirtti.

Ahmet Zorlu, Holdingin 2012 yılı yatırım bütçesi ve yatırımlarına ilişkin  de şu bilgileri verdi:

'2012 yılında var olan büyük çaplı yatırımlarımıza devam edeceğiz.  Gayrimenkulde Zorlu Center ve Zorlu Levent projeleri, enerjide  Denizli-Sarayköy"de jeotermal, Pakistan"da rüzgar ve Rusya doğalgaz çevrim  yatırımlarımız önümüzdeki sene devam edecek yatırımlarımız arasında. Madencilik  yatırımımız ise 2012"de daha da hızlanarak devam edecek. Vestel"de ise kapasite  artırımına değil, yeni modellere ve ARGE"ye yönelik yatırımlara odaklanacağız. Bu  projelerin 2012 yılına denk gelen yatırım harcamaları toplamının 1 milyar doları  geçeceğini söyleyebiliriz.'

'Türk şirketleri bir süredir kabına sığmıyor'

Zorlu, yabancıların Türkiye"de mülk edinmesi, özellikle konut edinmesi  konusundaki bazı düzenlemelerin ağırlıklı olarak Orta Doğu"dan ciddi bir taleple  karşılanacağını, bunun mobilya, beyaz eşya gibi konutla bağlantılı sektörlere bir  ivme sağlayacağını vurguladı.

Türk şirketlerinin yurt dışı açılımlarıyla ilgili de Zorlu, şunları  kaydetti:

'Türk şirketleri bir süredir kabına sığamıyor. İyi bir büyüme ivmesi  yakalamış şirketlerin, fırsatları da değerlendirerek yurt dışına yatırım  yapmaları kuşkusuz bir portföy çeşitlemesi yaratıyor ve farklı gelir kaynakları,  gelir alanları yaratarak dalgalanmaları minimize ediyor. Bu açılımlar kimi  sektörlerde Türkiye"ye yeni markalar da kazandırıyor. Örneğin biz Vestel"de, 2011  içinde Avrupa"nın kendi bölgelerinde lider beyaz eşya markaları olan Servis,  Electra, New Pol ve Atlantic"i satın aldık. Öte yandan krizden görece daha az  etkilenen Rusya, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya ülkeleri bizim yeni büyüme  alanlarımız. Bu bölgelerde de önemli pazar payları elde ediyor ve bu paylarımızı  artırmayı hedefliyoruz.'

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, özellikle ihracatın  gelirlerinde önemli bir yer tuttuğu şirketlerin bir süredir alternatif pazarlar  konusunda çok ciddi çalışmalar yaptığının bilindiğine değinerek, 'Kaynaklarımızı  en iyi sonuçları alacak şekilde kullanma konusundaki titizliğimizi daha da  arttıracağız. Dövizle borçlanmalar konusunda temkinli olacağız ve gereksiz açık  pozisyon taşımamaya dikkat edeceğiz. Vatandaşlarımızın ise dövizle borçlanmaktan  uzak durması şart. Türk lirası borçlanmada bile temkinli davranmak, fazla  açılmamak, gelire uygun bir harcama planı yapmak, hatta aile bütçesi yaparak  2012"yi geçirmek yerinde olur' şeklinde yorum yaptı.

AA