Ahşap sistemin faydaları saymakla bitmiyor..
Ahşap sistem sadece ülkemizde değil tüm Dünya'da özellikle depreme maruz kalan ülkeler de hemen mercek altına alınıyor.
Aklın yolu bir, insanlar doğru ve güzel işleri eninde sonunda ama bir felaket sonrasında da olsa mutlak surette buluyor.
Yapı endüstrileri tüm Dünya'da toplumun sağlığı ve güvenliğini ilgilendirdiği için kamusal sorumluluklar içermektedir.
Bu sorumluluklar inşaatlarda kullanılacak malzemelerin üretilmesinden başlayarak teslimata kadar sürer gider.
Batılı ülkelerde proje veya ev inşa edecek şirketler bulundukları ülkelerin ilgili kurumları tarafından verilen yetkiyle proje geliştirir, üretir ve satar.
Bu normlar ve standartlar her ülkeye göre değişkenlik göstermektedir.
Herkes kendi kafasına göre bir sistemle ev yapamaz.
Devletin kabul ettiği ve önerdiği sistem neyse onu yaparsınız.
Misal, ABD de insan sağlığı açısından ve deprem riski taşıdığı için betonarme sistemle inşaat yapma iznini alamazsınız.
Ancak belirli olan bölgelerde bu izni verirler.
Hele bu deprem fay hattının geçtiği alanlarda ise böyle bir şey düşünülemez bile.
Burada ki bakış açısında temel amaç tamamen toplum sağlığı ve güvenliği ile alakalıdır ve kesinlikle bilimseldir, evrensel kurallar geçerlidir.
Çünkü bu konuda ki yasalar açıktır ve inşaat sektörü insan sağlığını ilgilendirdiği için bu kuralları çiğnemek her babayiğidin harcı da değildir.
Bizde ki gibi önüne gelenin ''Yahu bu işte para var, hadi inşaat yapıp satalım veya arsamı değerlendirip buraya bir residence dikeyim'' diyemez.
Bu konu da en güzel örnek Avrupa Birliği' dir, çünkü yetkilendirilmiş mevcut inşaat şirketi sayısı 5.000 civarında olmasına rağmen bizde sayı ise dağlara taşlara maşallah, 200.000 dir!
Neden yapısal sistem üzerinde bu kadar durduğumuzu siz anlayın.
Biliyorsunuz 2 sene önce Pakistan'da büyük bir deprem meydana geldi.
Geçen sene de İran da gene buna benzer büyük bir deprem oldu.
Bu iki ülkede yaşanan büyük felaketler ve maddi-manevi kayıplar yaşandı.
Takdir edersiniz ki aynı bu ülkelerin geldiği noktayı bizlerde 1999 büyük depreminden sonra ki süreçte yaşadık.
Bu ülkelerde ki sektör temsilcileri ve yatırımcıları da deprem üzerine çalışma başlatarak ahşap sistemler üzerine Türkiye'ye defalarca gelerek bilgi aldılar.
Sonuç zaten belli.
Çünkü bir defa bu tür felaketlerin yaşanmaması için en doğru iş ahşap taşıyıcı sistemlerle ev/evler inşa etmek olduğunu öğrenince bizlerden binlerce ev ve proje talebinde bulundular.
Ancak bu tekliflerini hem mevcut ve devam eden projeler hem de iş proğramımız ve yoğunluğumuz nedeniyle reddetmek zorunda kaldık.
Şimdi bu ülkelere Ukrayna, Rusya, Sudan, Birleşik Arap Emirliği ve Nijerya'da eklendi.
Bir de yurtiçinden gelen yoğun talep ve isteği de buna dahil edersek ortaya çıkan hacmin ne kadar büyük ve sisteminde o kadar talep ve rağbet gördüğü haliyle ortaya çıkmaktadır.
Sektörde bu konuda yalnız kalmamız ve gelen talepleri de karşılayamamamız bizleri gerçekten üzüyor.
Tabi bu talepler incelendiğinde neden ve niçinler sorgulandığında da karşımıza bakın neler çıkıyor.
1-Yaşana her felaket sonrasın da olduğu gibi mutlaka her ülke yaşanan badirelerin tekrarlanmaması için arayışa giriyor ve tedbir arıyor.
Ülkeler yaşanan bu felaketlerin sonuçlarını ve mevcut sistemi sorgulamaya başlıyor ve nerede hata yapılıyor diye düşünüyor.
Sonuçta ise Amerika'nın keşfini düşünürken ahşap sistemi öğreniyor.
2-İklimsel farklılıkların yapılar üzerinde ki etkileri araştırmaya başlanıyor.
Çünkü yapı sistemlerinde özellikle betonarme binalar sıcak iklimlerde max.20 yıl ömrü olduğu için mukavemetsiz ve dayanıksızdır.
Kütlesel ağırlığı ve iklimsel kırılganlığı nedeniyle depremlerde ayakta kalma şansının olmadığı ortaya çıkıyor.
3-Soğuk iklimin hakim olduğu ve neredeyse -40 derecelerde bir havası olan Ukrayna ve Rusya gibi ülkeler ile sıcak iklimde +50 derecelerde havası olan UAE, Nijerya ve Sudan gibi ülkeler ise neden ahşaba yöneliyor derseniz;
Havası aşırı soğuk olan ülkelerde betonarme sistemli yapıları ısıtmak ise tam bir dert, çünkü binaları ne kadar da izole ederseniz edin sağlıklı değil ve ısıtma-soğutma ciddi masraflı ve dertli bir iş.
Sıcak iklimde ise betonun ömrü max.20 yıl ve soğutmak bir problem.
İki alternatifte de ısıtma ve soğutma masrafı çok ağır.
Bu durum sadece bu ülkeler için değil ülkemiz içinde geçerli.
Bugün 250 m2 kullanım alanlı 2 katlı betonarme bir evin aylık ısıtma+Elektrik masrafı min.700.-ytl nin altında olmadığı, halbuki ahşap sistemle inşa edilen 2 katlı evin aylık masrafının ise ısıtma+Elektrik masrafının ise 250.-ytl yi geçmediği örnekleri ile ortadadır.
Ekonomik ısıtma ve soğutma sistemlerinin doğru mekanlarda ve doğru izolasyon malzemelerinin doğru kullanımı ile alakalı olduğu için ahşap sistemde her zaman doğru sonuçlar vermektedir.
4-İnşa süreleri kısa ve hızlı inşa edilecek yapılar içinde ahşap sistem her zaman 1.sırada geliyor.
Bu sistem üzerine akademisyenler tarafından yapılan araştırmalar ahşap sistemle inşa edilen yapıların çok kısa bir zamanda inşa edildiğini ve 250 m2 bir evin inşasının 1 ekip tarafından 3 vardiyada 24 gün 6 saatte, 1 vardiyalı çalışmada ise 60 gün gibi bir zamanda bitirilebildiğini öğrenince şaşırıyor.
5-Bakım gerektirmeyen bina olur mu?
Bu arayışta gene ahşabın doğru sistemlerinde çözüme kavuşturulmuş, dış cephelerde yanmayan ömürsüz malzemelerle fiberciment' le kaplanması, İç dekorasyonda ise alçıpan kaplamalarla evlerde uzun yıllar bakım masrafı olmaması ile hijyenik olması büyük bir avantajdır.
6-Çevreye duyarlı yapı sistemleri ve geri dönüşüm sağlanacak malzemelerin kullanımına öncelik sağlamak ve inşasına kullanmak ahşap sistemde çok önemlidir.
Bugün çevrenin korunması ve temiz tutulması için kötü koku yapan ve kanserojen malzemelerin kullanımı mutlak surette önlenmelidir.
Artık Dünya'mızda çevresel atıklara son vermek için evrensel normlarda ki malzemelerin üretimi önem kazanmaktadır.
Bu konuda duyarlı olan şirketler inşa ettiği ev sistemleri ile samimiyetlerini de ortaya koymaktadır.
Bugün inşaat sistemleri içinde çevresel atık bırakmayan ve geri dönüşümü olan tek sistem Ahşap yapısallar olduğu bilim adamları tarafından açıklanmadı mı?
7-İnsan sağlığı açısından nemsiz ve rutubetsiz ortamlarda bir yaşam sürmek ancak ahşap sistemle mümkün olabilmektedir.
Çünkü ahşap sistemde dış cepheler, izolasyon, yangın ve deprem güvenliği düşük riskleri olan yapılar olarak sektörde bilinmektedir.
Toplumun bu konuda daha da bilinçlenmesi ve ahşap sistemin yaygınlaşması ülkemiz için hayırlı olacağına inanıyorum.
İyi haftalar.