23 / 11 / 2024
fuzul

Ahşap teknoloji ve deprem!

Ahşap teknoloji ve deprem!

Bu hafta New York ta yaşanan deprem paniği üzerine Amerika 'nın batısında oturanlar doğusunda meydana gelen bu depremle ilgili paniği abartılı buldu ve bu deprem bizde olsaydı yataktan bile çıkmazdık dedi! (Basın, 25.08.2011)




ABD nin batısı St. Andreas fay hattının geçtiği, depremlerin yoğun olarak yaşandığı ve evlerin %99 unun ahşap karkas olduğu bir bölge olması ne kadar enterasan değil mi

Adamlar deprem de yataktan çıkmayız demişler, iyi mi!
Ahşap teknolojinin ülkemizde tanınmaya başlamasının miladı ise 17.Ağustos.1999 yılında meydana gelen körfez depremidir.
Bu depremin gücü 7,4 şiddetinde ve yerleşim alanlarının birbirlerine yakın ve sıklıkla olması zarar ve ziyanı artırmıştır.

Bu depremin maddi açıdan bakıldığın da bazı temel sonuçları ve kaybedenleri olduğunu görüyoruz;
1-  Betonarme sistem kaybetmiştir.
2-  Resmi kurumlar kaybetmiştir.
3-  Sektör mantalitesi ve tüm sistem kaybetmiştir.

Manevi açıdan bakıldığında ise yaşanan ölümlerin arka planında büyük trajediler ve dramlar meydana gelmiştir.
Yaşanan bu büyük felaketin getirdiği çaresizlikler içinde; emniyetli, güvenli ve dayanıklı bilinen betonarme sistemin yerle bir olması hayal kırıklığı yaratmış ve yeni arayışlara girilmiştir.

Böyle bir felaket hem toplumsal hem de sektörel anlamda bazı dersler ve örnekler içerdiğini söyleyebiliriz.
Eskiler, bir musibet bin nasihattan iyidir der.. nasihatın ölçüsü çok pahalıya mal oldu.. akabinde ise yaşanan süreci ise zaten hepimiz biliyoruz.

İşin vahim tarafı kamu kurumlarının, belediyelerin, üniversitelerin hatta devletin bile deprem anında ne yapacağını pratikte hiç bilmemesiydi.

Mazeret olarak ta ‘hazırlıksız yakalandık ' cevabı ise evlere şenlikti!
Sonuç olarak, depremden bugüne devletin, belediyelerin ve üniversitelerin yaptığı, projelendirdiği veya hayata geçirdiği her hangi bir şey var mı derseniz,   ben hiçbir projeyi duymadım!

Depremden sonra birkaç tane ciddi projeksiyon içeren raporlara açıklandı.. bunların içinde en önemlisi rahmetli Mimar Turgut CANSEVER hoca nın deprem raporudur.. şimdi tam zamanıdır ve tekrar gündeme getirilmesinin elzem olduğunu düşünüyorum.
Yaşanması mukadder olan bir felakete önlem ve tedbir almamak her halde sadece millet olarak bize mi mahsus, acaba
Hep iddia ediyoruz, ahşap teknoloji üzerine yazılanlar, sistemin aslında ne kadar doğru malzemelerle kurulduğunu göstermesi açısından bile önemlidir.
Tabi ki yazılarımızda betonarme ve çelik gibi sistemle ahşap karkas sistemin kıyaslamasını yapıyoruz, küçümsemiyoruz.. sadece mukayese ediyoruz.
Burada ki amaç sistemleri küçümsemek değil, bilimsel veriler ışığında işin ne kadar doğru olduğunu yansıtabilmek.

Ahşap sistemin teknik özelliklerini sıralayacak olursak;
1-Süneklik : Süneklik kelime anlamı olarak; bir malzemenin kuvvet altında kopmaksızın kalıcı şekil değiştirmesidir. Tabiatıyla yığma ve betonarmeye göre ahşap sistemler doğal olarak daha sünektir.. yapının çökmeden akabilme ve şekil değiştirebilme kabiliyetidir. Depremin ani şekilde oluşturduğu yüklere karşı binalarda eğilebilirlik ve bükülebilirlik arzu edilen özelliklerdir. Bu özellikler binanın depremde biriken enerjiyi dağıtmasını sağlar. çok sayıdaki çivili ek yerleri ahşap karkas binalara süneklik sağlar.
2-Ağırlık : Ahşap karkas sistemle kurulan yapılar beton ve çeliğe nazaran daha hafiftir. Betonarme inşa edilen duvarlar, ahşap duvarlardan 7 kere daha ağırdır. Depremde oluşan kuvvetler yapının ağırlığına orantılı olduğundan, hafif olan ahşap karkas yapılar depremlerde çok olumlu sonuçlar verir.

3-Artıklık : çok sayıda yük yolu bulunan binalar yapısal olarak artık yapılar kabul edilir ve depremde ekstra güvenlik sağlarlar. Betonarme gibi ağır karkaslarla taşınan yapılarda nispeten az sayıda yapısal eleman ve bağlantı yeri vardır. Bir elemandaki tasarım veya işçilik hatası komşu yük yollarının aşırı yüklenmesine sebep olur. Tipik bir ahşap karkas yapıda yüzlerce yapısal eleman ve çivili bağlantı noktası vardır. Bu, bir yük yolunun çökmesinin komşu elemanlar ve bağlantı noktaları ile telafi edilmesi demektir.

4-Bağlanabilirlik : Ahşap yapısal panelli duvarların, depremin yarattığı düzlemlerine paralel yüklere, mukavemet gösterebilmesinin dışında, binalarda devrilme ve kaymaya mukavim tasarlanmalı ve inşa edilmelidir. Binalar temele uygun şekilde bağlanmalıdır. Duvar, döşeme ve çatı çerçevelerinin bağlantısı evi tek sağlam yapısal birim haline getirir ve bu depremde yapıyı bir arada tutan önemli özelliktir.

-  Ahşap her ne kadar hafif bir malzeme olsa da betonarme ve çeliğe göre mukavemetli bir malzemedir.. çünkü ahşap sağlam ve hafif olduğu kadar kütlesinin de az olması nedeniyle deprem anında yapıya daha az kuvvet binmesine sebep olur.

-  Ahşap yapıların freeme-iskeletinde çok sayıda yapısal eleman ve çivili birleşme yeri olduğundan kuvvetleri emen çok miktarda yük yolu bulunur.. özellikle deprem gibi büyük doğal afetlerde ahşap taşıyıcı sistemle inşa edilen yapılarda kullanılan çivili birleşme yerleri depremin enerjisini dağıtmak için düşünülmüştür.

-  Ahşap taşıyıcı sistemli binaların kurulumunda sarf edilen enerji miktarı en asgari seviyede olup en az enerji ile kurulum sağlanabilir.. ahşaba nazaran betonarme 2.2 kat, çelik 1.5 kat daha fazla enerji tüketildiği bilinmektedir.

- Küresel ısınmaya en az etkisi olan ahşap olduğunu bilim adamları açıkladı..
  çelik 1.22, betonarme ise 1.5 kat daha fazla sera gazı salımı yapar.

- Ahşap karkas yapılar en düşük hava kirliliği indeksine sahip olması tesadüf
  değildir. Hava kirliliği çelik binalarda 1.7, betonarme binalarda ise 2.15 kat
  daha fazla hava kirliliğine sebep olmaktadır.

- Ahşap karkas yapıların daha düşük su kirliliği etkisine sahip olması, çeliğin  
  3.47, betonarmenin 2.15 kat daha fazla su kirliliği yarattığı tesbit edilmiştir.

- En düşük kaynak kullanımı ahşap karkas yapılar içindir.. çeliğin 1.15,
  betonarmenin 1.93 kat fazla olduğu açıklanmıştır.

- Ahşap karkastan yapılan evin enerji kullanımı, sera gazı, su ve hava kirliliği ve
  ekolojik kaynak çıkarılmasına çelik ve betonarme binalara nazaran daha az
    çevresel etkisi vardır.

-  Gelişmiş batılı ülkelerde ev ve apartman yapımında ahşap karkas en çok tercih edilen yapı sistemi olmasının ne kadar büyük bir toplumsal bilinç ve bir tercih olduğu açıktır.

-  Ahşap karkas binaların yapımı, ısıtma ve soğutmasının ekonomik olması,
yaşayanlara yüksek derecede sağlıklı yaşam alanları ve konfor sağlaması, bu
sistemle inşa edilen evlerde nem ve rutubet sorununun olmaması, bakım gerektirmemesi, betonarme binalarda yaşanan radon gazı gibi bedensel rahatsızlıklara sebebiyet veren olumsuzlukların olmaması ahşap binaların sağlıklı yaşam için ideal yapı tarzları olduğunu söyleyebiliriz.

-  Günümüz mimari anlayışının yanı sıra hem geleneksel hem de gelecekçi bina tarzlarında da ahşap kullanılmaktadır.. tabi mimari çözümleri de sınırsızdır.
Tarih süreç içinde inşa edilen ahşap karkas yapıların günümüze kadar gelmesinin bu tür binaların sağlamlığını ve dayanıklılığını göstermesi bakımından ciddi bir referanstır.

-  Ahşap karkas evlerin hafif olması ve yüksek enerji emme kabiliyeti şiddetli depremlerin etkilerine dayanıklı sistemi meydana getirir.
Dünyanın çeşitli yerlerindeki olan şiddetli depremlerden alınan tecrübeler iyi yapılmış ahşap karkas evlerin yaşayanlara güvenli ortam sağladığını göstermiştir.

-  Dünyada depremler her yıl çok can aldığı için ahşap karkas evler depremde içinde olunması gereken en emniyetli yer diye açıklanıyor.. yani güvenli evler ahşap karkas evlerle eş anlamlı biliniyor.
Bizim ülkemizde maalesef bu bilinç daha yeni oluşmaya başladı.. umarım geç kalmayız.

Sonuç olarak; Ülkemizin %98 ' i deprem bölgesi risk alanında yer almasına rağmen.. bizler hiç durmadan ve usanmadan deprem ve sahil bölgelerinde hem yüksek kata izin veriyoruz, hem de tam gaz betonarme yapılar inşa etmeye devam ediyoruz!
Yüce Allah bu millete böyle felaketler yaşatmasın ama önce bizlere de akıl ve fikir versin!
İyi haftalar.


Geri Dön