Sektörel

Aidatı geciktirene yüzde 5 ceza!

Hürriyet Gazetesi yazarlarından Oya Armutçu bugün köşesinde "Aidata aylık yüzde 5 gecikme cezası" başlıklı yazısına yer verdi. İşte yazının detayları...

AİDATI geciktirirseniz, aylık yüzde 5 gecikme tazminatı ödemek zorunda kalırsınız. Haberiniz olsun.


Önce okurum İ.H.’nin bu konudaki sorusu:
“Apartmanımızda son aidat ödeme tarihi her ayın 20’sidir. Bir gün bile geç kalsanız yüzde 5 faiz işletilmektedir. Benim bildiğim yüzde 5 faiz aylık olarak geçerlidir ve geç kalınan güne göre faiz hesaplanmalıdır. Bu duruma itiraz etmiş olmama rağmen yönetim bildiğini yapıyor. Bu durumda ben ve benim gibi düşünenler haklı mıdır? Geriye dönük hesaplama ile haksız ödediğimiz meblağları alabilir miyiz?”


YÜZDE 5 AYLIK FAİZ

Herkesi ilgilendiren aidat konusu ve okurum İ.H.’nin sorusunu bu alanda çalışan, Kat Mülkiyeti Hukuku (Toplu Yaşam Alanları Hukuku) adlı bir kitabı da bulunan avukat Cemalettin Gürler’e sordum. Gürler’in yanıtı şöyle:
“Bu uygulamanın dayanağı Kat Mülkiyeti Kanunu 20/c bendidir. Kanunda, ‘Gider veya avans payını ödemeyen kat maliki hakkında diğer kat maliklerinden her biri veya yönetici tarafından, yönetim planına bu kanuna ve genel hükümlerine göre dava açılabilir, icra takibi yapılabilir. Gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki ödemede geciktiği günler için aylık yüzde 5 hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür’ deniyor. Yargıtay kararlarına göre; ortak giderden payına düşeni ödemeyen bağımsız bölüm maliki sorumludur. Gecikme tazminatının başlangıç gününün açıkça saptanmış olması gerekir.


SULH HUKUKTA DAVA AÇILABİLİR

Bunun için de ilgilisi kat malikleri genel kuruluna katılmışsa karar tarihi, toplantıya katılamamışsa kat malikleri genel kurulunun kendisine tebliğ edildiği ya da başka bir biçimde öğrendiği tarihten başlar. Bu da uygulamada daha çok icra takibine dayanak ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihtir. Kanun açık ve ödemede geciktirdiği günler için aylık yüzde 5 uygulaması gerekir. O da günlük yüzde 0.16 faize denk gelmektedir. Fazladan alınan gecikme tazminatları için yapılması gereken sulh hukuk mahkemesinde dava açmaktır.


OTOPARKTA HÂKİM MÜDAHALESİ NASIL İSTENİR

Okurum M.C. ise mail’inde, “80 daireli bir apartmanda oturuyorum. 40 adet açık, 40 adet de 40 daireye tapuda kayıtlı kapalı otopark var. Kapalı otopark sahipleri hem kendi kapalı otoparklarını hem de ‘müşterek otopark’ deyip açık otoparkı kullanıyor. Bu nedenle 40 adet açık otoparkın diğer 40 adet daireye tahsisini kabul etmiyorlar. Apartman Genel Kurulu, ‘kapalı otoparkı olanların açık otoparkı kullanmaması’ yönünde karar alabilir mi?” diye sormuş. Avukat Gürler bu soruyu ise şöyle yanıtladı:


“Öncelikle otopark kullanımı konusunda apartmanın yönetim planında kararlaştırılan hüküm olup olmadığına bakılır. Eğer varsa o uygulanır. Mimari projede de bu konuda açıklamaların olması kuvvetle muhtemeldir. Eğer yönetim planında ya da mimari projede hüküm yok ise Kat Mülkiyeti Kanunu’na bakmak gerekir.


Kanun ve içtihatlar, ‘Otopark ortak yerlerdendir’ der. Kapalı otopark sahiplerinin açık otoparklardan yararlanmaları haktır. Ancak orada da tüm kanun metinlerinin ruhu olan ‘Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz’ ilkesi devreye girer. Bu olaya özgü olarak kapalı otopark sahiplerinin aynı anda açık otoparkı kullanmaları mümkün olmayıp, açık otoparkı kullanmak istediklerinde kapalı otoparkı diğer kat maliklerine açması gerekir. Aksi halde hakkı zarara uğrayanlar hâkim müdahalesi isteyebilir.

 


Yönetim planında, kişilerin hakkına zarar veren bir hüküm varsa öncelikle Kat Malikleri Genel Kurulu yapılıp, yönetim planı değişikliğine gidilmeli. Ancak, plan değişikliği için yeterli oy bulunmazsa o zaman sulh hukuk mahkemesinde dava açılmalıdır.”