Aidatlarla ilgili emsal karar! Artık yapılamayacak
Son yıllarda aidat ödemeleri kiralarla yarışıyor. Özellikle sitelerde masrafların artması nedeniyle aidatlara yapılan zam miktarı da arttı. Aidat ödemesinde sorun yaşayanlar ise, site ya da apartman yönetimleri tarafından çeşitli yaptırımlar uygulanıyor. Yargıtay'dan konu ile ilgili emsal niteliğindÖzellikle sitede oturanlar için aidat ödemeleri ciddi gider kalemleri arasında yer almakta
Kira fiyatlarında görülen artış aidatlara da yansıyor. Özellikle sitede oturanlar için aidat ödemeleri ciddi gider kalemleri arasında yer almakta. Büyükşehirlerde aidat ödemeleri kiralarla yarışır hale gelirken, ödemelerde sorunlar da oluyor.
Gazetevatan'dan Özlem Atila'nın haberine göre; artan giderler, personel maaşlarının ve tesislerin bakım maliyetlerinin artması nedeniyle site yönetimleri tarafından zam kararı veriliyor. Yapılan zamların ardından büyükşehirlerde aidat ödemeleri 10 bin lira seviyesine kadar çıkmakta. Artan aidat ödemeleri ise site sakinlerinin ödeme güçlüğü çekmesine neden olmakta. Aidat ödemesini geciktiren ya da üst üste ödeme yapmayanlar ise; ne gibi yaptırımlarla karşılaşacaklarını merak etmekte.
Bir kat malikinin üst üste ödemediği aidat nedeniyle site yönetimi tarafından su sayacının sökülmesine karar verildi. Aidatını iki ay ödemeyen site sakini olayı mahkemeye taşıdı. 2. Asliye Hukuk Mahkemesi site genel kurulunun aldığı kararı iptal etti. Site yönetimi, mahkeme kararına itiraz edince; devreye Yargıtay 5. Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikteki kararda, "Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici sebeplere göre, verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına oybirliğiyle karar verildi." denildi. Avukat Cansen Erdoğan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararını gazetevatan.com’a değerlendirdi.
SON DERECE İSABETLİ BİR KARAR
Mahkemenin vermiş olduğu kararın son derece doğru olduğunu vurgulayan Avukat Cansen Erdoğan, “Mahkeme farklı bir karar vermiş olsaydı; o zaman hukuk devletinin normlarına, insan haklarına, anayasaya aykırı bir karar vermiş olurdu. O yüzden Yargıtay’ın vermiş olduğu kararı son derece isabetli ve doğru bir karar olarak değerlendiriyorum. Keza Asliye Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar da bunula bağlantılı. Her iki mahkemenin vermiş olduğu karar da son derece doğru. “ diye konuştu.
BORÇ HACİZ YOLU İLE TAHSİL EDİLİR
Aidat ödemesinin yapılmaması durumunda site yönetimi tarafından yaptırım uygulanamayacağını belirten Avukat Erdoğan karara konu olan olay ile ilgili, “Öncelikle sayaç dediğimiz şey; mülkiyet kavramımız içinde bulunuyor. Aidatın ödenmemesinden bahisle, bir para borcu karşılığında, bir mülkiyetin burada yok edilmesi, hapsedilmesi, zarara uğratılması hukuk normları ile bağdaşmamaktadır. Çünkü o zaman şöyle bir durum akla gelecek; camının parasını alamayan camcı gelecek, penceresini sökecek. Kapısının kilidinin parası ödenmeyen anahtarcı gelip kilidini sökecek. Buna eski zamanlarda ihkak-ı hak deniyordu. Bu kişinin kendi hakkını bireysel olarak alması anlamına geliyor. Bu da hukuk devleti normlarına tamamen aykırı. Ortada bir para borcu vardır. Dolayısıyla da bu para borcunun tahsili gerekir. Bunun da gidip o aleti, sayacı sökerek değil, bununla ilgili icra takibi yapılır. İcra takibi neticesinde de bu para borcunun ödenmesi talep edilir. Para borcu da cebri icra yolu ile gerekirse haciz ve satış yolu ile tahsil edilir. Zaten apartmanlarda hali hazırda içinde bulunulan mesken, bu ödenecek borcun asli teminatıdır. Bir gayrimenkul varken, para borcunun tahsili için bir imkan varken gidip de sayacın sökülmesi hukuk devleti normları ile bağdaşmamaktadır.” diye konuştu.
Site yönetiminin aldığı kararın kabul edilebilir olmadığına değinen Avukat Cansen Erdoğan, “Bu olayda site genel kurulu sayacın sökülmesine dair bir karar almış. Bu karar da tamamen ilkel medeniyetlerde, eski toplumlarda kişinin kendi hakkını kendisinin kullanması; ihkak-ı hak denen müesseseyi oluşturuyor. Bu da bir hukuk devletinde kabul edilebilir bir şey değil. İnsanlar haklarını devlet eliyle, mahkemeler vasıtasıyla, icra yoluyla elde edebilirler. Dolayısıyla site genel kurulu böyle bir aidat borcu karşılığında, ihtarlarını yaptıktan sonra, bununla ilgili olarak icra takibine geçerek, mahkemeler yoluyla alacağını tahsil etmelidir. Para borcu olarak nitelendirilen şeyin aynı şekilde cezası ve yaptırımı da para şeklinde olmalıdır. Para borcuna dair olan bir hakkı kendisinin alması yanlış. Bunun için bir mülkiyet hakkının gaspının da devletten ayrı, sitenin kendi kendine alması da hukuken kabul edilebilir değil.” şeklinde konuştu.