Ajlan Sözütek: İşsizlik sigortası pazarı değerlendiriliyor

Ajlan Sözütek, Sigorta şirketlerinin işsizlik sigortası pazarını doğru ve hızlı değerlendirdiğini söyledi

Sigorta şirketlerinin işsizlik sigortası pazarını doğru ve hızlı değerlendirdiğini söyleyen Sözütek, bu nedenle işsizlik teminatlı ürünlerde hızlı bir büyüme olduğunu ifade etti

Finans Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Ajlan Sözütek, son yıllarda oluşan ekonomik durum ve piyasadaki gelişmeler sonucunda işsizlik teminatlı ürünlerin talep edilen ürünler haline geldiğini ifade etti. İşsizlik teminatlı ürünlere ilgi gösteren grupların genel profil olarak maaşlı çalışan, banka ürünlerinden kredi kartı, kredili mevduat hesabı ve bireysel kredi kullanan orta ve üst gelir segmentinde olduğunu tespit ettiklerini ifade eden Sözütek sözlerine şöyle devam etti: "Finans Emeklilik ve Hayat olarak ürünlerimizde her türlü vefat teminatına ek olarak kaza sonucu daimi maluliyet, çalışma durumuna göre değişken teminat olarak adlandırılan ve sigortalının risk gerçekleştiği andaki çalışma durumuna göre işsizlik, kaza ve hastalık sonucu gündelik hastane teminatı veya kaza ve hastalık sonucu geçici iş görmezlik teminatından faydalanmasını sağlayan teminatları müşterilerimize sunuyoruz.

PRİMLER 80 TL'DEN BAŞLIYOR
Prim tutarları üründen ürüne farklılık göstermekle beraber işsizlik sigortasının ortalama yıllık prim miktarı 80 TL'den başlıyor. İşsizlik teminatı özelinde bakıldığında yine ürünlere göre farklılık göstermekle birlikte sigortalılarımıza azami 6 aya kadar aylık olarak 500 TL ile 4.000 TL arasında bir teminat bedeli sağlanması söz konusu olmaktadır." Finans Emeklilik ve Hayat'ın işszilik teminatı içeren 7 ürünü bulunduğunu söyleyen Sözütek "Bu ürünlerimizle kişilerin kredi kartı harcamalarına, işsiz kalmadan önceki son hesap ekstresindeki tutar oranında veya kullandıkları ihtiyaç, oto veya mortgage kredileri geri ödeme taksit tutarlarına bağlı olarak, istem dışı işsiz kalmaları halinde poliçede belirtilen teminat bedeline kadar olan risklerini güvence altına alıyoruz. Buna ek olarak şubat ayı itibariyle Finansbank'taki hesabından veya kredi kartından düzenli ödeme talimatı veren müşteriler için işsiz kalmaları durumunda faturalarını 6 aya kadar güvence altına alan bir ürünü de ürün gamımıza ekledik" dedi.

Yergin: Acentelerimize kazandırarak büyüyeceğiz
Liberty Sigorta Genel Müdürü Ragıp Yergin, Liberty Sigorta olarak Türkiye'deki acentelerin ve müşterilerin birlikte çalışmak isteyeceği lider sigorta şirketlerinden birisi olma hedefi için çalıştıklarını belirtti. Bu hedefi gerçekleştirmek için en önemli iş ortakları olan acentelerin desteğine ve şirketin gücüne güvendiklerini söyleyen Yergin, "Alacağımız geri bildirimlerle süreçlerimizi geliştirmek ve piyasada daha da rekabetçi olabilmek adına acentelerimizin önerilerini, taleplerini ve yapıcı eleştirilerini, düzenlediğimiz `Serbest Kürsü' toplantılarında ele alıyor ve değerlendiriyoruz. Bu toplantılarla acentelerimizin sorun ve önerilerini yerinde dinleyecek ve ortak çözümler arayacağız" dedi.

Acentelere yüksek komisyon
Dinamik komisyon sistemi ve hazırladıkları kampanyalarla acentelerinin kazançlarını artırmayı amaçladıklarını belirten Yergin, bu doğrultuda nisanda başlatacakları ve üç ay sürecek olan yeni kampanyalarının Liberty Sigorta'nın tüm ürün grubunu kapsayarak acentelerine yüksek komisyon avantajı sunacağının altını çizdi. Yergin "Bu tip kampanyalarla sadece acentelerimizin rekabetten dolayı azalan gelirini dengelemekle kalmıyor, paylaşım ortamlarında fikir alışverişinde de bulunuyoruz. Acentelerimizin sahadaki konularını dinleyerek, süreçlerimizi geliştiriyoruz" dedi.

`DASK kırsal kesimde de zorunlu olsun'
Ergoİsviçre Sigorta Genel Müdürü Thomas Baron, 17 Ağustos 1999'daki büyük depremden sonra kurulan DASK çerçevesinde konutlara getirilen zorunlu deprem sigortasında, bugüne kadar Türkiye genelindeki konutların sadece yaklaşık olarak yüzde 26'sının kapsam altına alınabildiğini söyledi. Kırsal kesimde deprem sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığını söyleyen Baron, bu konuda Türkiye'nin çok sayıda yasal düzenlemeyi hayata geçirmesi gerektiğini ifade etti.

BÜYÜK ŞEHİRLERDE DE DÜŞÜK
Baron, İstanbul gibi deprem riski yüksek bir şehirde bile zorunlu deprem sigorta oranının yüzde 35'ler civarında olduğunu söyledi. Baron, büyük şehirlerin dışında kırsal kesimdeki konut sahiplerinin de deprem sigortasından yararlanmasına imkan tanınması  gerektiğinin altını çizdi. Elazığ'da meydana gelen depremi hatırlatan  Baron  "ZDS, köy ve kırsal kesimlerdeki konutları kapsam haricinde tutmaktadır. Fakat Elazığ'da yaşadığımız deprem, DASK'ın köylerde de bir ihtiyaç olduğunu göstermiştir. En azından bu bölgelerde yaşayan bireylerin gönüllü olarak DASK havuzuna dahil olabilmelerinin önü açılabilir. Bu konuda belli teşvikler verilerek kırsal kesimde yaşayanların depreme karşı güvence altına almaları sağlanabilir" dedi.

HDI Sigorta'dan 2 yeni ürün
HDI Sigorta, piyasaya sunduğu 2 yeni ürünüyle sigortalılarının ihtiyaçlarına çözüm bulmayı hedefliyor. HDI Sigorta, Türkiye'deki en kapsamlı trafik sigortası olma iddiasıyla piyasaya sunduğu `Süper Destek Trafik Sigortası' ile trafik poliçesinin yanında mini tamir hizmeti, acil tıbbi yardım,  acil tıbbi masraflar sigortası, geniş kapsamlı yol yardım hizmetleri, sigortalıya ve araçta seyahat eden kişilere ferdi kaza teminatı, iki kat trafik maddi limiti ve hukuksal koruma gibi pek çok teminatı en uygun fiyata veriyor. HDI Sigorta diğer yeni ürünü `Dar Kapsamlı Kasko Sigortası' ile daha önce sigortayla tanışmamış potansiyel müşterileri sigortayla tanıştırmayı hedefliyor. Ekonomik fiyatı ile dikkat çeken ürün,  10 yıldan eski araçları da teminat altına alıyor. Bu ürünle, pek çok teminatı uygun fiyatlarla sigortalısına sunan şirket, kendine güvenen sürücülere ulaşmayı amaçlıyor.

Sigortalılar vergi teşviğini bilmiyor
Garanti Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı Ömer Mert, Bireysel Emeklilik Sistemi'nin şeffaf, esnek ve güvenli yapısının yanı sıra diğer yatırım enstrümanlarından daha yüksek getiri sağladığını belirtti. Sistemin en önemli artısının ise vergi avantajı olduğunun altını çizen Mert sözlerine şöyle devam etti:

Vergi teşviği büyük avantaj
"Emeklilik katılımcısı vergi teşviğiyle yüzde 54'e varan bir kazanç sağlayabiliyor. Örneğin yüzde 35'lik vergi diliminde bulunan 25 yaşındaki bir çalışanın, bireysel emeklilik sözleşmesine ayda 200 TL katkı payı ödemesi durumunda, cebinden vergi avantajı sayesinde sadece 130 TL çıkıyor. Giderek zorlaşan ekonomik koşulların yaşandığı günümüzde artık her kuruşun önemi var ve örnekteki katılımcıya bakarsak, sadece vergi avantajı sayesinde bir yılda 840 lira kazandığını görüyoruz. Aynı katılımcının 56 yaşına, yani emekli olana kadar cebinden 74.400 lira yerine 48.360 lira çıkarak 257 bin lira muhtemel birikime ulaşması mümkün."

2 milyon katılımcının yüzde 90'ının vergi mükellefi olmasına rağmen, üçte ikilik bir kısmın bu avantajdan hâlâ faydalanmadığına dikkat çeken Mert "Yani 1 milyon BES katılımcısı vergi iadelerine hiç dokunmuyor" dedi. Mert, vergi teşviğinin vatandaşlara tanıtımı konusunda emeklilik şirketlerine önemli görevler düştüğünü de belirtti.
Star