Akçansa'dan Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne özel ürün!
Üçüncü Boğaz Köprüsü, metro alt yapı projeleri ve kentsel dönüşüm projelerine katkı sağladıklarını belirten Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar, İstanbul'un yeni mega projesi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü inşasında yer aldıklarını söyledi.
Sabancı Holding ve HeidelbergCement ortaklığında faaliyet gösteren Akçansa, özellikle mega projelere çözüm sunuyor. Üçüncü Boğaz Köprüsü, metro alt yapı projeleri ve kentsel dönüşüm projelerine katkı sağladıklarını belirten Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar, İstanbul'un yeni mega projesi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü inşasında yer aldıklarını söyledi.
Büyükçekmece fabrikasında köprü projesinin ihtiyaçlarına özel 'Düşük Alkali Çimento' ile çevresel etkilere karşı yüksek dayanıklı beton ürettilderini vurgulayan Zenar, Akçansa'mn geliştirdiği teknoloji ile üretilen '100+Beton' ürününün kullanılarak inşa edilen köprünün proje servis ömrünün 100 yıl olduğuna dikkat çekti.
Köprü projesine özel tasarlanan hazır beton tesislerinde, buz ve ısıtma üniteleri yardımı ile her mevsim şartında şartnameye uygun taze beton sıcaklığının sabit tutulduğunu dile getiren Umut Zenar, "100+Beton, Türkiye'nin rekor yüksekliği olan 322 metrelik köprüye özel üretilmiş beton hatları ve yüksek basınçlı sabit beton pompaları ile tek noktadan sevk edildi. Yönetilen operasyon sektör üzerinde birçok firma tarafından yakından takip edildi" diye konuştu. Kuzey Marmara Otoyolu ve Üçüncü Boğaz Köprüsü Projesi kapsamında beş adet hazır beton tesisi kurduklarını açıklayan Zenar, yaklaşık 1.5 milyon metreküp hazır beton ürettikleri bilgisini verdi.
"Yolbeton ile asfalt yollara alternatif sunuyoruz"
Ülke ekonomisi açısından beton yolların güçlü bir alternatif olduğuna işaret eden Umut Zenar, "Ana malzemesini Türkiye'nin öz kaynaklarından sağlayarak, ürettiğimiz yeni ürünümüz Yolbeton' ile artan karayolları onarım masraflarına ve zaman kaybına karşı etkili bir çözüm sunuyoruz. Yolbeton, hızlı uygulama ve onarım gerektirmeyen yapısıyla iş gücü açısından da asfalt uygulamasına oranla yaklaşık yüzde 50 tasarruf sağlıyor. Yeni ürünümüzü yurt geneline yayarak, daha fazla karayolunun Yolbeton'a dönüşmesini hedefliyoruz" dedi.
Yurtdışında önemli ve kalıcı pazarlar kazandıklarına dikkat çeken Umut Zenar, ABD, Batı Afrika ülkeleri, Akdeniz Havzası gibi farklı coğrafyalara ürün ve hizmet ulaştırdıklarını vurguladı. Akçansa'mn, kısa vadede yurt içi ve dışındaki iddiasını ve konumunu koruyacağını belirten Zenar, şirket açısından önem taşıyan limancılık iş kolunda da ilerleyerek, kârlılığı artırmayı hedeflediklerini ifade etti. Enerji ve sürdürülebilirlik alanına yatırım yapıyor Akçansa'mn, Akçimento ile Çanakkale Çimento'nun 1996 yılında birleşmesi sonucunda kurulduğunu anlatan Umut Zenar, şöyle devam etti: "Marmara, Ege ve Karadeniz Bölgeleri'nde faaliyet gösteriyoruz.
İstanbul Büyükçekmece, Çanakkale ve Samsun Ladik'te bulunan üç fabrikada çimento ve klinker üretiyoruz. Ayrıca İstanbul Ambarlı, İzmir Aliağa, Yalova, Samsun, Yarımca, Marmara Ereğlisi, Derince, Trabzon ve Hopa'da kurulu dokuz çimento terminalimiz var. Hazır beton markamız Betonsa ise Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerine yayılmış 35 hazır beton tesisinde üretim yapıyor. Agrega üretim faaliyetini de Agregasa markası altında dört tesiste sürdürüyoruz." Yeni yatırımlarını enerji ve sürdürülebilir çevre alanına yönlendirdiklerini bildiren Umut Zenar, bu doğrultuda yenilenebilir enerji kaynakları ve atık yönetimi uygulamalarıyla verimlilik ve sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarının bulunduğunu söyledi. TÜBİTAK tarafından desteklenen ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi danışmanlığında üerleyen Mikroalg Projesi'nde, fotosentez yapabilen mikroalglerin karbon tutucu olarak görev yaptığını anlatan Zenar, "Baca gazından salınan karbondioksit gazınm, atmosfere salınmadan önce mikroalgler tarafından tutularak, çevreye yayılmasını engelliyoruz. Çanakkale fabrikamızda özel tesislerde yerleştirilen mikroalglerle, yıllık 500 bin ton karbon emisyonu önlenecek.
Fotosentez yapan mikroalgler sayesinde ise yıllık ortalama 365 bin ton oksijen üretilecek. Karbon emisyonunu azaltmayı amaçlayan Mikroalg Projesi ile III. İstanbul Karbon Zirvesi kapsamında 'Düşük Karbon Kahramanları Ödülü'ne layık görüldük" ifadesinde bulundu. Zenar, öte yandan şirket ortağı HeidelbergCement tarafından düzenlenen Biyoçeşitlilik Proje Yarışması'nı 2014 yılında ilk kez Türkiye'de gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
"Yenilikçi bakış açılarını önemsiyoruz"
Her yıl 100 kişinin ek istihdam edildiğini ileten Umut Zengar, üniversiteden yeni mezunları da firma bünyesine katarak, genç, yenilikçi ve vizyoner bakış açılarını kazanmaya çalıştıklarını söyledi. İnsana değer verdiklerini ve insan kaynağı yönetimini sadece bir fonksiyonun işi olarak görmeyip, şirket olarak sahiplendiklerini belirten Zengar, şunları kaydetti: "Akçansâ^uluslararası insan yönetim ve gelişim standardı InvestorsInPeople'a (IIP) ilk başvurusu ve ilk değerlendirme sonrasında Altın Standart almayı başardı". IIP, insan kaynağının gelişimine ve yönetimine yönelik tüm süreçlerin ve uygulamaların ne kadar doğru yapüdığına ve nasıl daha iyi yapılabileceğine odaklanan uluslar arası 'insan odaklı' tek kalite standardı. Bu standart ile ödüllendirilen sektörümüzde ilk, Türkiye'deki dördüncü firmayız. Ayrıca, bu standarda ilk başvurusunda ve ilk değerlendirme sonrasında layık görülen Türkiye'deki ilk sanayi kuruluşuyuz."
Dünya Sektörel