Kent Haberleri

Akdeniz'de yaşanan depremler ne anlam taşıyor?

Son zamanlarda Akdeniz’de art arda depremlerin meydana gelmesi, Akdeniz bölgesinde yaşayan vatandaşları tedirgin etti. Uzmanlar Akdeniz'de meydana gelen depremler hakkında açıklama yaptı. Peki Akdeniz'de ki depremlerin sebepleri neler? Uzmanlar yaşanan depremler hakkında nasıl açıklamalar yaptı?

Akdeniz’de meydana gelen depremler sonrası akıllara deprem ile alakalı birçok soruyu getirdi. Hürriyet Gazetesi İsmail Sarı'nın haberine göre; Yerkürede depremlerin yaşandığı yerler ile depremin şiddetleri sonrası ortaya çıkan zararlar göz önünde bulunduğunda 2 ana Deprem kuşağı dikkat çekiyor.

Birincisi Büyük Okyanusu çevreleyen Pasifik Deprem Kuşağı. İkincisi ise Cebelitarık’tan Endonezya adalarına uzanan ve ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz-Himalaya Deprem Kuşağı olarak karşımıza çıkıyor.

Türkiye’nin içinde yer aldığı Akdeniz- Himalaya deprem bölgesinin en belirgin özelliği ise büyük levhalar içinde küçük birden fazla levhanın bulunması şeklinde yorumlanıyor. Bu sebeple topraklarımızın bir çok bölgesi fay zonları üzerinde bulunduğundan Türkiye'yi deprem açısından oldukça riskli ülkeler arasına sokuyor.

ÖNCE ANTALYA, SONRA KIBRIS AÇIKLARI, EN SON İSE ANAMUR

İlk önce 5 Ocak 2022'de Antalya'nın Alanya ilçesi açıklarında 5.3 şiddettinde bir deprem meydana geldi. Yaşanan deprem Antalya'nın bütün ilçelerinden hissedildi.

Meydana gelen depremden 6 gün sonra ise Kıbrıs’ın güneybatı açıklarında 04:07'de 6.4 şiddetinde deprem yaşandı. 

6.4 şiddetinde meydana gelen deprem, Adana, Mersin, Antalya ve Konya olmak üzere birçok ilden hissedildi. 

En son ise geçtiğimiz 13 Ocak’ta Mersin'in Anamur ilçesi açıklarında 3.9 büyüklüğünde deprem yaşandı. Yaşanan depremin şiddeti diğer depremlere kıyasla daha küçük ölçekli olsa da, Akdeniz özetle son haftalarda deprem açısından oldukça hareketli günler yaşadı…

KIBRIS YAYI BOYUNCA ŞİDDETLİ DEPREMLER BEKLENİYOR

‘Antalya, Mersin, Adana ve Hatay’da büyük depremler yaşandı’

Konuya ilişkin İsmail Sarıya konuşan Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat, “Antalya Körfezi ile Kıbrıs arası Doğu Akdeniz’in sismik açıdan en aktif bölgesi” şeklinde konuşarak şunları ekledi:

“Antalya'da olan deprem dışında Kıbrıs açıklarında meydana gelen deprem de aynı faylanma özelliğine sahip. Bu depremler Kıbrıs Yayı içinde tanımlanan sıkışma kaynaklı bir hareketliliği işaret ediyor. Özellikle Girit Yayı ve Kıbrıs Yayı boyunca şiddetli depremlerin olabileceği sismolojik açıdan mümkün.”

Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir ise yaşanan depremlere yönelik; “Son yıllarda Helen Yayı üzerinde, özellikle Girit ve Rodos Adası güneyinde meydana gelen depremler Kıbrıs Yayı üzerindeki fayların tetiklenmesine neden olmuş olabilir” diye konuşarak ve şu bilgiyi paylaştı:

“Kıbrıs Yayı, tıpkı Helen Yayı gibi Anadolu Levhası ile Afrika Levhasını birbirinden ayıran büyük ölçekli bir dalma-batma zonudur. 100 kilometre genişliğinde bir Yay boyunca çok sayıda fay parçası içeren Kıbrıs Yayı üzerinde, geçmiş dönemlerde yıkıcı depremlerin olduğu biliniyor. Bu yay üzerinde tarihsel dönemlerde meydana gelen depremlerin Antalya, Mersin, Adana ve Hatay kıyı bölgelerinde can ve mal kaybına neden olduğu ve tsunami yaşandığı kayıtlarda mevcut."

Peki Akdeniz’de bu depremler yaşanmaya devam edecek mi? Akdeniz'de hangi şiddette deprem bekleniyor? Prof. Dr. Hasan Sözbilir ile Dr. Doğan Kalafat oldukça konuya dair önemli bilgiler paylaştılar.

ÜÇ BÜYÜK FAY ZONU HATAY’DA BİRLEŞİYOR

‘Hataylılar çok dikkat etmeli, depreme dayanıklı konutlarda oturmalı’

Akdeniz’de tam olarak hangi fay zonları bulunuyor? Bulunan bu zonların hareketliliği ne durumda?

Prof. Dr. Hasan Sözbilir sorulan soruya şu şekilde yanıtladı:  "Şunu çok net bir şekilde söyleyebilirim ki Türkiye'nin güneyinde bulunan Akdeniz'deki depremler Kıbrıs Yayı’ndan kaynaklanıyor.

Bölgede ise üç tane önemli zon bulunuyor. Kıbrıs Yayı doğuya doğru bir yay çizecek şekilde Hatay iline ulaşıyor. Bu yay, Burada Ölü Deniz Fay Zonu ve Doğu Anadolu Fay Zonu ile birleşiyor. Özellikle Akdeniz’de Hatay üç büyük fay zonunun birleşim yeri olarak yüksek bir sismik özelliğe sahip."

Dr. Doğan Kalafat soruyu şu şekilde yanıtladı:" Hatta Hatay ve yöresi son yüzyılda önemli bir deprem üretmedi. Son önemli deprem 1992 yılında meydana geldi ve orta büyüklükteydi.

Dolayısıyla bu bölge sismolojik açıdan önemli bir alanı oluşturuyor. Bölgede yaşayan vatandaşlarımızın, afet direnci yüksek ve bilinçli bir toplum olmaları ayrıca depreme dayanıklı konutlarda oturmaları gerekiyor. Alınacak en önemli tedbirlerin başında bu geliyor."

‘HATAY-KAHRAMANMARAŞ TARAFLARINDA DEPREM ÜRETME ZAMANI GELMİŞ FAYLAR OLDUĞU BİLİNİYOR’


Peki Akdeniz’deki mevcut fay zonları yeni depremlere sebep olabilir mi? Kaç büyüklüğünde bir deprem meydana gelebilir?

Prof. Dr. Hasan Sözbilir soruya şu şekilde yanı verdi: "Hem Kıbrıs Yayı üzerinde, hem Ölü Deniz Fay Zonu ile Doğu Anadolu Fay Zonu’nun Hatay-Kahramanmaraş taraflarındaki kesimlerinde ‘sismik boşluk’ adı verilen deprem üretme zamanı gelmiş fay segmentleri olduğu biliniyor.

Bu bölgedeki fayların 7.5 büyüklüğüne varan depremler üretebileceği geçmiş dönem kayıtları, fayların sismolojik özellikleri ve geometrik özelliklerinden biliniyor."

Dr. Doğan Kalafat soruya şu şekil yanıt verdi:" Zaten Ege ve Akdeniz her zaman hareketlidir. Özellikle Girit-Oniki adalar bölgesinde her yıl en az 6.0 büyüklüğünde deprem meydana gelir. Deprem Akdeniz’e doğru uzanarak devam eder. Bu durum tektonik levha sınırları boyunca hızlı deformasyonun bir sonucudur."

'1-3 METRE ARASINDA TSUNAMİ YÜKSEKLİĞİ OLABİLİR" 

Akdeniz kıyımızda meydana gelecek 6 ya da daha üstü büyüklükte bir depremde tsunami yaşanabilir mi?

Prof. Dr. Hasan Sözbilir soruya şu şekilde yanıt verdi: "Kıbrıs Yayı üzerinde bulunan fay segmentleri 6.5 ve üzeri deprem ürettiğinde Antalya, Mersin, Adana ve Hatay’da tsunami tehlikesi oluşabilir.

Bu durumun test edilmesi için tsunami tehlikesi olasılığını ölçmek adına deprem senaryolarına dayalı tsunami modelleme çalışmalarının yapılması gerekiyor.

Tarihsel dönem depremlerine bakıldığında (1900 yılı öncesi deprem katalogları) güney ve batı kıyılarımızda 142 yılda can ve mal kaybı yaratan tsunami yaşandığı kayıtlara geçmiş."

Dr. Doğan Kalafat soruya şu şekilde yanıt verdi:" ‘Avrupa-Akdeniz Tsunami Kataloğu’nda Akdeniz, tsunami açısından en riskli bölge olarak geçiyor. Bölgede günümüze kadar tsunami şiddeti 6 olan 120’nin üzerinde tsunami kaynaklı olay meydana geldi.
2018 yılında yapılan 'Küresel Tsunami Tehlike Modeli'ne göre 1-3 metre arasında tsunami yüksekliği bölgede gözlenebilir.

Bu durum hem uluslararası hem de Kandilli Rasathanesi ve uzmanlarının çalışmaları tarafından ortaya konmuştur."

TÜRKİYE’DE DEPREMLERİN SAYISINDA YÜZDE 40’LIK BİR ARTIŞ VAR

‘65 milyon yıl sonra Akdeniz kapanabilir’

Son zamanlarda meydana gelen depremlerden sonra, Afrika Levhası’nın 4-5 sene önce yılda 2.5 santimetre hareket ettiği ancak son dönemlerde artık yılda 6 cm hareket ettiğine yönelik açıklamalar yapıldı. Bu açıklamalar doğru mu? Afrika Levhası’nın daha fazla hareket etmesi hangi sonuçları beraberinde getirir?

Prof. Dr. Hasan Sözbilir soruya şu şekilde yenıt verdi:" Aslında bununla ilgili bilimsel bir çalışma bulunmuyor. Bilinen gerçek şudur; Afrika Levhası Ege ve Kıbrıs yayları boyunca kuzeye doğru Anadolu Levhası altına yılda ortalama 22 mm bir hızla dalar. Fakat bu dalma hareketi Ege ve Kıbrıs yayları üzerinde aynı oranda değildir.

Hem Afrika kabuğu hem de bindiren Anadolu kabuğu heterojen bir yapıya sahip olduğundan levhaların birbirine yaklaşması sırasında büyük gerilimler oluşuyor.

Bunun sonucunda kabuk içindeki kayaların kırılmaya karşı olan direnci yenildiği anda ise deprem meydana gelir.

Belirli bir zaman sonra da boşalan enerjinin aktarıldığı fay parçası üzerinde yeni depremlerin oluşumu gerçekleşir. Afrika-Anadolu levhalarının yıllara göre hareketi jeofizik yöntemlerle ölçülüyor. Bu hareket uzun jeolojik zamanlar dâhilinde değişim gösterebilir.
Fakat günümüzde levha hareketlerinin hızlandığını kanıtlayan bilimsel bir görüş henüz yayımlanmadı. Ama son yıllarda Tükiye'de oluşan depremlerin sayısında yüzde 40’lık bir artış olduğu resmi makamlarca açıklandı.

Levha hareketleri insanların fark edemeyeceği kadar çok yavaştır ve belirli bir düzeyde devam eder. Örneğin Afrika levhası bu hızla Anadolu Levhası’nın altına dalmaya devam ederse 65 milyon yıl sonra Akdeniz’in kapanacağı belirtiliyor."

Ahmet Ercan'dan Ege bölgesi için kritik deprem uyarısı!

Akdeniz Üniversitesi'nden deprem uyarısı!

Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerini bekleyen tsunami tehlikesi!