Ticari

Akfen Holding 2012'de bazı alanlardan çıkacak! Otoyolda fırsat arayacak!

Akfen Holding Üst Yöneticisi (CEO) Süha Güçsav, 2012 yılında da stratejik anlamda bütünsel veya kısmi asetlerden çıkış fırsatlarını değerlendireceklerini, yeni aset yaratma alanında ağırlıklı olarak altyapı fırsatlarına bakacaklarını, otoyol projelerinin

Güçsav, tahvil halka arzına ilişkin düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, TAV Havalimanları, TAV İnşaat, Mersin Uluslararası Limanı, Akfen Enerji, Akfen Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), Akfen Su ve İstanbul  Deniz Otobüsleri (İDO) olmak üzere 7 ana iş kolunda faaliyet gösterdiklerini hatırlattı.

Güçsav, 2012 hedeflerine değindiği konuşmasında, "2012 yılı da birtakım asetlerden çıkış imkanlarına bakma yılı olacak. Fırsatları değerlendireceğiz. Stratejik anlamda, bütünsel veya kısmi asetlerden çıkış fırsatlarını değerlendireceğiz. Yeni aset yaratma alanında ağırlıklı olarak altyapı fırsatlara bakacağız. Otoyol projeleri var. Bunun dışında Galataport, İzmir Limanı, Başkent Doğalgaz dağıtım gibi özelleştirme fırsatları da söz konusu" şeklinde konuştu. Yatırımcı tabanını da geliştireceklerini vurgulayan Güçsav, Mersin Limanı’nın verimliliğini artıracaklarını, İDO genelinde yeni gelir kaynakları oluşturma yönünde çalışmalar yaptıklarını anlattı.

Akfen GYO’nun faaliyetlerine de değinen Güçsav, bu yıl yatırımı devam eden Beylikdüzü ve Adana otellerini işletmeye alacaklarını, Rusya’da üçüncü yatırımın devam ettiğini, İzmir projesini de 2013 başına yetiştirmeyi planladıklarını söyledi.

TAV İnşaat’ın, yeni projelerle ilgili çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Güçsav, "Ortadoğu’da çıkabilecek bütün havalimanı fırsatlarına talip. Libya hükümetiyle ilgili görüşmelerimiz devam ediyor" dedi.

Santral yatırımları

Enerji alanındaki faaliyetleri de anlatan Güçsav, HES-1 portföyünde 1 adet, HES-2 portföyünde ise inşaatı devam eden 6 projenin inşaatının tamamlanmasını planladıklarını kaydetti.

Süha Güçsav, 9 santrali kademeli olarak devreye aldıklarını, 125 megavat ve 554 milyon kilovatsaat kurulu güce ulaştıklarını, inşaat halindeki santrallerin önemli kısmının bu sene tamamlanacağını, bunların kademeli olarak işletmeye alınmasıyla beraber Akfen Hidroelektrik Santralleri’ndeki toplam üretebilir enerjinin 972 milyon kilovatsaate, kurulu gücün de yaklaşık 225 megavata ulaşacağını belirtti.

Mersin Doğalgaz Santrali ile ilgili hukuki çalışmaların son aşamaya geldiğini, arsanın ihalede kazanıldığını ve sözleşmesinin yapıldığını anımsatan Güçsav, lisans için ön uygunluk belgesinin alındığını, önümüzdeki bir iki hafta içinde lisansın alınmasını planladıklarını bildirdi.

Burada şu andaki 450 megavat olan lisansı 525-530 megavata çıkarıp santral yatırımına da bu sene içinde başlamayı planladıklarını ifade eden Güçsav, bununla ilgili tedarikçilerle görüşmelerin devam ettiğini, santralin gerçekleştiğinde 4 milyar kilovat saatin üzerinde enerji üreteceğini vurguladı. Güçsav, "Mersin gaz projemizde ilerleyen dönemlerde içeriye bir ortak alma konusunu gündeme getirebiliriz" dedi.

"Dördüncü pist, Atatürk Havalimanı’na yapılmalı"

Konuşmasının ardından soruları da yanıtlayan Akfen Holding Üst Yöneticisi Güçsav, hangi iştiraklerden çıkış olacağı yönündeki soruyu, "Bugün itibarıyla TAV Havalimanları Holding’de, enerji şirketimizde stratejik bir çalışmamız var. Bunlar sonuçlandığında zaten kamuoyuyla paylaşılacak" diye yanıtladı. Üçüncü havalimanıyla ilgili bir soru üzerine de Güçsav, hava trafiğindeki büyüme gözönüne alındığında İstanbul’a mutlaka bir gün üçüncü, dördüncü, beşinci havalimanının yapılacağını söyledi.

Yeni bir havalimanı yapmanın uzun bir planlama gerektirdiğine dikkati çeken Güçsav, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Tek bir terminal binası ve pist yapmakla olmuyor. Altyapıyı da götürmek gerekiyor. Dolayısıyla bu tip bir çalışmayla TAV Havalimanları Holding bilgi ve becerisiyle ilgilenecektir, içinde de olacaktır. Ama mevcut havalimanının imtiyazı 2021 yılına kadar devam edecek. Yeni bir havalimanı planlaması önümüzdeki 3, 5, 7, 10 yıl içinde olabilir. Bununla ilgili TAV Havalimanları Holding, mutlaka ilgi gösterir. Ama ortada başka bir sorun var. Seneye, öbür seneye ne olacak Yeni havalimanından önce, İstanbul’da artan trafiğin halledilebilmesi için birtakım daha hızlı çözümler gerekiyor. 2-3 senede bir havalimanı yapmak mümkün değil. İzinlerini dahi alamazsınız. İstanbul Havalimanı’ndaki sıkışıklığın ana sebebi terminal değil. Terminal binası, şu anda yüzde 100 kapasiteyle kullanılmıyor. Ama havalimanındaki kapasite sıkıntısı, hava trafiği ve pistlerle ilgili. Pistlerin zamanında öyle konumlanmasından dolayı... 3 pist var, bu 3 pistin toplamı 1.3 ediyor. Bunun giderilmesi açısından hem hava trafik kontrolde birtakım iyileştirmeler yapılması gerekiyor, hem de mümkünse dördüncü pistin Atatürk Havalimanı’na yapılması lazım. Bununla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Dolayısıyla sorun, önümüzdeki sene, bundan sonraki sene ne olacağı sorunudur."

"(HAVAŞ) Haksızlığa uğradık, hakkımızı arıyoruz"

Süha Güçsav, Havaalanları Yer Hizmetleri AŞ’nin (HAVAŞ) yolcu taşıma izninin durdurulmasına ilişkin bir soru üzerine de şirketin Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nden aldığı özel izinle havalimanları ile şehir merkezleri arasında yolcu taşıma lisansı bulunduğunu hatırlattı.

Bu yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, havalamanı ile merkez arasında yeni bir hat ihalesi yaptığını ve kendilerinin de ihaleye girdiğini anımsatan Güçsav, "Burayı başka bir firma aldı. Fakat, bunun bizim hattımızla bir ilgisi yoktu. Birden konu, bizim hattımızın kaldırılması ve o hattın tek bir monopol hat olması üzerine geldi. Buradaki hukuki süreç devam ediyor. Önümüzdeki dönemlerde sonuç aldıkça kamuoyuyla paylaşacağız. Bir haksızlığa uğradığımızı düşünüyoruz, hukuki yollardan hakkımızı arıyoruz" şeklinde konuştu.

"TAV’a Fransızlar’dan da ilgi var"

TAV’ın satışıyla ilgili soruya da Güçsav, "Bir süreç götürülüyor. Bu süreçte şu anda henüz bir sonuç yok. Sonuç alındığında kamuoyuyla paylaşılır. Evet, Fransızlardan da bir ilgi olduğunu söyleyebiliriz" yanıtını verdi.

Üçüncü Köprü ihalesine dair de Güçsav, "Üçüncü Köprüde ihaleye hiç talip çıkmadı. Şu andaki yeni yapıda Hazine garantisinden bahsediliyor. Hazine garantisi olması durumunda ilgimizi çeker" dedi.

İştiraklerden çıkışla ilgili de Güçsav, "Hiçbir asetimizi elden çıkarmak zorunda kalmayacağız. Bir asetten çıkarsak bizim için çok karlı olduğu, çıkış vakti geldiği için artık çıkmamızın doğru olduğunu düşündüğümüzden yapacağız. Bunu zaten her sene yapıyoruz. Birtakım asetlerden çıkılırsa başka asetler de grubun içine girer" yorumunu yaptı.

Tahvil arzından gelecek kaynak...

Tahvil arzından gelecek kaynağın nerede kullanılacağı yönündeki soru üzerine de Güçsav, şöyle konuştu:

"Özellikle bu tahvili yapmamızda, önümüzdeki projelere baktığımızda iki tane temel nokta öne çıkıyor. Mersin Doğalgaz Santrali’ne 300 milyon avroya yakın yatırım planlıyoruz. Bu yatırımla ilgili bir kaynak ihtiyacımız olacak. İkincisi de uzun süredir hazırlandığımız otoyol projelerinin sonuçlanması durumunda da yüzde 25’lik hisse için de ciddi bir kaynak ihtiyacı içinde olacağız. Bu tahvil ihracının nedenleri içinde bu iki projeyi sayabilirim."

Süha Güçsav, bu sene içinde Grup şirketlerinin hiçbirinde halka arz planlamadıklarını, ancak 2013 yılında finansallara göre İDO’da halka arz düşünebileceklerini bildirdi.

2012 hedeflerine dair de Güçsav, şunları kaydetti: 

"Holding bazında bazı iştiraklerimizden kısmi veya bütün çıkabiliriz. Yeni asetler yaratabiliriz. Otoyol özelleştirmeleri gibi... Enerjide 2012 hedefimiz, inşaat halindeki 7 santrali devreye almak ve Mersin Doğalgaz Santrali’nin yatırımına başlamak. İDO’da çok hızlı şekilde verimliliği artıracak işlemleri 2012 yılında yapacağız ki 2013 yılında halka arzı yapabilelim. TAV GYO’nun hedefleri belli. O hedeflerde sapma yok. Büyümelerimiz, organik ve inorganik büyüme şeklinde olacağı için bir bakarsanız yıl sonunda bir küçülme de görülebilir. O nedenle şimdiden birşey söylemek zor. Hiçbir aseti çıkarmazsak organik olarak çift haneli büyüme bekliyoruz."

Kadri Samsunlu

Akfen Holding Finansal Direktörü (CFO) Kadri Samsunlu, 2011 yılında 800 milyon dolar civarında ciro, 190 milyon dolar civarında da FAVÖK (faiz, amortisman ve vergi öncesi kar) beklediklerini bildirdi.

Samsunlu, tahvil arzına ilişkin düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, Akfen’in çok aktif bir şirket olduğunu, Türkiye’de altyapıyla ilgili her türlü fırsatı değerlendirdiklerini, şu anda önlerindeki fırsatlar arasında en büyük önceliği otoyol ve köprü özelleştirmesine verdiklerini söyledi.

Samsunlu, Özelleştirme İdaresi’nin şu anda çalışan bütün otoyolları ve İstanbul’daki iki köprüyü bir paket halinde özelleştireceğini, 25 yıllığına imtiyazını devredeceğini hatırlatarak, 17 Mayıs 2012’de tekliflerin sunulacağını, burada oluşturdukları konsorsiyumda paylarının yüzde 25 olduğunu anlattı.

Projede köprülerden dolayı ciddi anlamda fiyat garantisi bulunduğunun altını çizen Samsunlu, şöyle devam etti:

"Akfen, büyümenin de peşinde olan bir şirket. Büyümeyi de otoyol tarafında görüyoruz. Türkiye’de otoyollar senelik yaklaşık yüzde 6-7 civarında büyüyor. Proje de büyümüştür. Büyüdüğü için finansmanı da zorlaşmıştır. Her şey finanse edilir. Mühim olan ne kadar sermayeyi riske ettiğinizdir. Bunun fiyatlaması noktasında devletin beklentileri ne kadar makul seviyelerde olursa, bu projeye ilgiliyiz. Ama umarım geçmişteki hatalar bu projede yapılmayacaktır diye düşünüyoruz. Bunun dışında İzmir Limanı, Galataport, Başkent Doğalgaz projeleri de bizim radar ekranımızda duran projelerdir. Bunlara da bakıyoruz. İnşallah bunlara da gelişmelere göre teklif verebiliriz."

Kadri Samsunlu, 2011 yılında Akfen olarak 800 milyon dolar civarında ciro, 190 milyon dolar civarında FAVÖK beklediklerini bildirdi.

Tahvil arzında 3 gün süresince talep toplanacağını belirten Samsunlu, yüzde 30’u bireysel, yüzde 70’i kurumsal müşteriye ayırdıklarını, Akfen olarak 100 milyon lira ile değil 200 milyon lira ile tahvil arzını kapatmayı arzu ettiklerini söyledi.

"Havayolu yolculuğu sayısı yüzde 11 büyüyecek"

TAV Havalimanları’nın performansına değinen Samsunlu, 2011 yılında Türkiye’de 118 milyon seyahat yapıldığını, bunun kişi başına 1,5 seyahate karşılık geldiğini belirtti.

2023 yılına kadar Türkiye’deki havayolu yolculuğu sayısının senede yüzde 11 büyümesinin beklendiğine dikkati çeken Samsunlu, buna göre 2020 yılına gelindiğinde Türkiye’de 300 milyondan fazla seyahat yapılacağını vurguladı.

TAV’ın 2011 yılını inorganik büyüme sağlayarak bitirdiğini, İzmir ve Medine Havalimanları ihalesini kazandığını hatırlatan Samsunlu, 2012 yılında havalimanlarında yüzde 10-11 civarında organik büyüme beklediklerini, bütün bunlar eklendiğinde 53 milyon olan yolcu sayısını 2012 yılında 67-68 milyona ulaşmasını öngördüklerini, bunun yüzde 25 ile 30 arasında büyümeye karşılık geleceğini söyledi.

"Güvenlik sistemini pasaportun arkasına alacağız"

Duty-free gelirine de değinen Samsunlu, TAV’ın bugün her yolcusundan ortalama 15 avro duty-free geliri kazandığını belirtti.

En aktif havalimanlarının İstanbul olduğuna işaret eden Samsunlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İstanbul’daki en büyük problem iki güvenlik sisteminin olması. Bu iki güvenlik sisteminden biri, tam kapılardan önce... Siz pasaport kontrolünü geçtikten sonra uçağa gidebilmek için de kapıya gidiyorsunuz. Biz bu güvenlik sistemini, pasaportun arkasına alacağız. İnsanlar pasaporttan sonra direkt kontrolden geçecek ve ondan sonra uçağa binene kadar bir daha emniyet kontrolü yapılmayacak. Bu ne demek Sizin uçağınızın kapısına gitmek için acele etmenize gerek kalmayacak. Duty-free veya yiyecek-içecek alanlarında daha fazla zaman geçirmenize olanak sağlayacak. Bir yolcu, bir dakika duty-free alanında dolaşırsa 0,6 avro sent para harcıyor. Bu süre bizim için çok önemli.

"1,7 milyar dolarlık iş hacmi garantilendi"

TAV İnşaat’ın faaliyetlerine de değinen Samsunlu, 2011 sonu itibariyle tamamlanmış projelerinin toplam bedelinin 2,7 milyar dolar olduğunu, Aralık 2011 itibariyle 900 milyon dolarlık inşaat işinin söz konusu olduğunu, bunun yarısının Libya’da bulunduğunu anlattı.

Samsunlu, Libya’ya geri dönüşlerinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Bu konuda çok iyimseriz. Geri dönmeyi bekliyoruz. Burada geri dönüşle ilgili formaliteleri çözmek dışında ortada sorun görünmüyor. Bizim geri dönmek için belli maddi taleplerimiz var. Bunların karşılanmasından sonra inşaatımıza başlayacağız. Herhalde yeni hükümet kuruluna kadar görüşmeler devam eder" diye konuştu.

Medine ve İzmir projelerine de başlayacaklarını, bunların TAV İnşaat için ciddi iş hacmi olduğunu belirten Samsunlu, TAV İnşaat için toplamda 1,7 milyar dolarlık iş hacminin şu anda garantilendiğini söyledi.

"İDOBÜS ile Kabataş-Bursa arasında saat başı deniz otobüsü"

İstanbul Deniz Otobüsleri’ni (İDO) 4 ortakla birlikte aldıklarını anımsatan Samsunlu, burada da ortaklarıyla beraber şirketi büyütme yönünde kararları hayata geçirdiklerini vurguladı.

52 milyon kişinin geçtiği İDO’da yeni hatlar ve yeni işler yaratmak istediklerinin altını çizen Samsunlu, "İDOBÜS diye bir hizmet başlıyor. Biz İstanbul Kabataş ile Bursa arasında her saat başı deniz otobüsü kaldıracağız. Böylelikle insanların Marmara’nın kuzeyinden güneyine 2 saatten daha kısa bir sürede geçmesini sağlayacağız. Bunu da otobüs şirketleriyle aynı fiyattan yapacağız. Biz buradan kendi gemilerimizle yolcuları Mudanya’ya taşıyacağız. Orada otobüsler bekleyecek. Oradan yolcuları alıp Bursa, Balıkesir, İzmir ve Manisa’ya götürecekler" şeklinde konuştu.

Samsunlu, bunların da katkısıyla 2012 yılında İDO’nun karlılığında çok ciddi büyüme olmasını öngördüklerini kaydetti.

Galataport’ta ise çok karışık bir izin süreci bulunduğuna dikkati çeken Samsunlu, Özelleştirme İdaresi’nin bu izin sürecini tamamlaması gerektiğini, burada Eczacıbaşı Holding ile ortaklıklarının söz konusu olduğunu hatırlattı.

AA