Akfen İnşaat İncek'te yeni proje yapacak!
Türkiye onu daha çok TAV ile tanıdı. Ancak 40 yıllık iş hayatı söz konusu Ankaralı işadamı Hamdi Akın'ın. İstanbul doğumlu olsa da, eğitimini ve imzasını attığı ilk önemli işini Ankara'da gerçekleştirmiş.
Akın'ın TAV hava limanları ile başlayan yükseliş trendi, bugün 15 ülkede 70 havalimanı faaliyeti ile devam ediyor.
Akın, "İşimizle ilgili iyi sonuçlar almak adına, birlikte çalıştığım insanlar ile iyi anlaşmayı ilke edindim. Bu nedenle iş hayatımın önemli bir bölümünü birlikte iş yaptığım insanları tanımaya, onları iyi yönetebilmeye ve onlarla iyi geçinebilmeye ayırdığımı söyleyebilirim" diyor. Ankara'da konut sektöründe de önemli projeleri hayata geçiren Akın ile Başkent Gazetesi için görüştük.
Erken yaşta başlayan bir çatışma yaşamınız söz Konusu. Sizi TAV'a ulaştıran hikayenizden söz eder misiniz?
40 yıldan fazla bir süredir çalışıyorum. İlk günden itibaren işimi en iyi şekilde yapmayı ve tüm işlerimi mahcup olmadan zamanında teslim etmeyi kendime prensip edindim. Bu nedenle üzerinde çalıştığım konu her neyse, yaşayarak sonuçlandırmaya çalışıyorum. Bu durum beni zaman zaman zorladı ancak heyecanım kırılmadı.
İş hayatım boyunca birçok dönüm noktası ya da çok kritik tercihlerimiz oldu. Örneğin çok çalıştığımız ve bizi fazlasıyla heyecanlandıran işlerden bir tanesi. 1997 yılında yapılan Atatürk Havalimanı Yeni Dış Hatlar Terminali ihalesi oldu. İhalede yarışacak süre tespitimiz sırasında kritik bir tercihte bulunduk. İhalede, yapacağımız yatırımın karşılığı olarak istediğimiz işletme süresini tespit ederken 3 yıl 9 ay gibi bir süre bulmuştuk. Normalde ihaleye bu süre ile katılacakken, o günkü TAV'ın ortağı olan TEPE'nin CEO'su Ali Kantur ile birlikte, sanırım müteahhitlikten kalan bir alışkanlıkla 10 gün daha indirim yaparak 3 yıl 8 ay 20 gün kararı vermiş ve ihaleye bu süre ile katılmıştık. Zarflar açıldığında ihaleye katılan firmalardan iki tanesinin de, süre olarak 3 yıl 9 ay önerdiklerini gördük. 10 gün farkla ihaleyi kazanıp, bugünkü TAV'ı (TEPE AKFEN VENTURE) yarattık.
TAV Havalimanları, zaman içinde sahip olduğu nitelikli insan kaynağı ve ileri teknolojiyle hem havalimanı yapım projelerinde hem de havalimanı işletmeciliği gibi yepyeni bir alanda küresel marka haline geldi. Şirket ve alt markaları, bilgi birikimi ve deneyimi ile birlikte yaratıcılığın sergilediği bir başarı öyküsü olarak, bugün 15 ülkede 70 havalimanında faaliyetlerine devam ediyor.
KİŞİSEL HEDEF YOK
Başarınızın arkasında yatan temel unsurlar neler?
Kendime hiçbir zaman kişisel hedefler koymadım ama işlerim için de kendimden fedakârlık yapmaktan hiçbir zaman kaçınmadım. Üzerinde çalıştığım konu her neyse tam olarak odaklandım ve yaşayarak sonuçlandırmaya gayret ettim. Dolayısıyla bu zamana kadarki vaktimin büyük çoğunluğu çalışarak geçti. Zaman içinde büyüyerek çok yapılı bir organizasyon haline geldik. Bu yapı içinde çok sayıda insan çok sayıda işin içinde görevli. işimizle ilgili iyi sonuçlar almak adına, birlikte çalıştığım insanlar ile iyi anlaşmayı ilke edindim. Bu nedenle iş hayatımın önemli bir bölümünü birlikte iş yaptığım insanları tanımaya, onları iyi yönetebilmeye ve onlarla iyi geçinebilmeye ayırdığımı söyleyebilirim.
Dünyanın en önemli havaalanı yatırımcısı ve işletmecisi oldun ıız... Küresel ortamda size karşı artan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
TAV Havalimanları Holding'i kurarken, ilk günden itibaren uluslararası bir firma olma hedefiyle yola çıktık. Günümüzde kendi sektöründe TAV Havalimanları gibi bir iş modeline sahip başka bir işletme yok. Her şeyin dışarıdan hizmet alınarak yapıldığı bir ortamda, hiçbir hizmeti şirketin dışından almadık. Çünkü faaliyet gösterdiğimiz alan yeni bir sektördü. Yeni bir sektör olduğu için bütün işleri öğrenmeye mecburduk. Dışarıdan nasıl temin edileceğini bilmeden kaliteli hizmet alamazsınız. Bir işi bilmeden, rakamlarına hâkim olmadan dışarıdan temin etmeye kalkarsanız. yanılma ihtimaliniz çok yüksek olabilir. Şu anda bizim kadar güncel fiyatlara hâkim olan başka firma dünyada yok. Bunu öğrenecek kadrolar yaratmayı başardık. O kadroları yaratmadığınız zaman sektör oluşmuyor. Bugün Türkiye'de havalimanı işletmeciliği alanındaki insan kaynağını TAV Havalimanları yetiştiriyor.
TAV Havalimanları 2015"te cirosunu bir önceki yıla göre yüzde 10 artırarak 1 milyar 79 milyon avroya yükseltti.
Şirket. 2015'te iştirakleriyle birlikte 780 bin uçak seferine ve 102 milyon yolcuya hizmet sundu. Hizmet şirketleri ile birlikte şu an 15 ülkede 70 havalimanında faaliyetlerini sürdürüyor. Elimizdeki mevcut portföyümüzle büyümeye devam ederken,yeni havalimanlarıııı portföyümüze katmak ve servis şirketlerimizle dünyanın her tarafındaki havalimanlarında hizmet verebilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Operasyonel olarak küresel bir firma olmak için, hedeflerimiz doğrultusunda gerekli adımlan atmaya devam edeceğiz. Ay rica, TAV İnşaat, uluslararası inşaat sektörü dergisi ENR'nin (Engineering News Record) listesindeki yerini 2015 yılında da korudu ve havalimanı inşaatında dünyanın en büyük şirketi oldu.
Yabancı ortaklıklarınızdan söz eder misiniz?
Akfen Holding olarak; havalimanları yönetimi ve operasyonları, inşaat, deniz limanı işletmeciliği, deniz ulaşımı, su dağıtım ve atık su hizmetleri, enerji ve gayrimenkul gibi farklı endüstri kollarında faaliyetlerimize devam ediyoruz.
Faaliyet gösterdiğimiz alanlarda yurtiçinden ve yurtdışından doğrudan ortak olduğumuz 7 adet bağlı ortaklığımız ve 6 adet iş ortaklığımız olmak üzere toplam 13 ortaklığımız bulunuyor. İştiraklerimiz ve bağlı ortaklıklarımız vasıtasıyla yurtiçinden Tepe ve Sera Grubu; yurtdışından ise PSA. Souter Iııvestments LLP.
EBRD. Kardan N .V.. ADP, Accor, Alrajhi, Leiglıton Group. TAISEI, Consolidated Contractors Company (CCC) ve Gebr. Heinemann gibi her birinin kendi alanında büyük yatırımları olan uluslararası yatırımcılar ile ortaklıklarımız bulunuyor.
Ortaklarımızın kendi alanında dünyanın en büyüklerinden biri olmasına ve büyüme hedeflerinin bizim hedeflerimizle uyumlu olmasına önem veriyoruz. Buna örnek olarak, MlP'de Singapurlu PSA ile yaptığımız ortaklığı gösterebiliriz. Temasek Holding bünyesinde faaliyet gösteren PSA ile iş yaptığımız için Singapurlu hangi şirket ile istesek ortaklık yapabiliriz.
Çünkü çok güçlü referanslarımız var.
Ayrıca tek başımıza yapamayacağımız bir işse, yani teknik ve finansal anlamda yetersiz kaldığımızı düşünüyorsak, ortağımızın o alanda dünyanın büyük ve önemli oyuncularından bir tanesi olmasına önem veriyoruz. Bu durum bize iki yönden avantaj sağlıyor, hem prestij olarak hem de bu oyunculardan kurumsallık adına çok şey öğreniyoruz. Bu öğrendiklerimizi kendi şirketlerimizde uygulamaya çalışıyoruz. Dünyanın büyük oyuncuları ile birlikte çalıştığımızda onların küresel piyasalardaki çalışmalarını daha yakından izleme fırsatı da buluyoruz. Bu da bizim vizyonumuzu açıyor, cesaretimizi arttırıyor. Bunlarda bizim açımızdan fark yaratan unsurlar oluyor.
İNCEK LOFT PROJESİ
Konut sektörüne girmeyi neden tercih etiniz? Sektörle ilgili görüşlerinizi paylaşır mısınız?
Konut ve inşaat sektörün genel yapısı ile ele alındığında makroekonomik açıdan bir çarpan etkisi yarattığı görülüyor.
Örneğin. 250 sektörü harekete geçirerek gerek ekonomik büyüme gerekse istihdam üzerinde doğrudan bir etki yarattığını söyleyebiliriz. Özellikle genç nüfus, evlilik ve doğum oranlarındaki artışlar gibi faktörler konuta olan talebi artırıcı yönde etkiliyor.
Orta ve uzun vadede Türkiye'deki çalışabilir nüfusun artmasının, hane halkının gelirlerini destekleyerek konut talebini olumlu yönde etkilemeye devam etmesi bekleniyor.
Son yıllarda artış gösteren kentleşme oranı da sektörün canlanmasına katkıda bulunan bir başka faktör...
Türkiye'ye değer katan pek çok projede imzamız var.
Yatırımcı olarak, daha önce İstanbul'da büyük ilgi ve talep gören Levent Loft projesini geliştirmiştik. Ardından 2014 yılında başkent Ankara'nın yeni gelişen bölgelerinden biri olan İncek'te, İncek Loft projesini hayata geçirdik. Oldukça iddialı ve yatırımcısı için kazançlı bir proje oldu. Nisan 2016 tarihi itibariyle hak sahiplerine teslim etmeye başlıyoruz.
Buna ek olarak; Akfen İnşaat bünyesinde yine İncek bölgesinde yeni bir proje için hazırlıklarımız devam ediyor. Ayrıca orta gelir grubuna yönelik projelerle ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Orada daha çok fırsat olduğunu düşünüyoruz.
ENERJİ YATIRIMLAR
Enerji sektöründe bundan sonra ağırlık vereceğiniz alanlar hangileri olacak? Bu konudaki girişimleriniz neler?
Büyüme hedeflerimiz doğrultusunda, ülkemizin enerji üretim kapasitesini de dikkate alarak dengeli bir portföy oluşturmak üzere yatırımlarımıza devam ediyoruz. Enerji sektöründe hidroelektrik santraller ile başlayan yatırımlarımızı, ülkemizin büyümesi ve zamanla artan enerji talebi doğrultusunda çeşitlendirerek, fosil, güneş ve rüzgâr gibi diğer kaynaklara yatırım yaparak geliştirdik.
Buna göre portföyümüz hali hazırda yenilenebilir, fosil yakıtlar ve toptan elektrik satış ticareti olmak üzere üç sınıftan oluşuyor. 2015 yılı sonunda, Holdingimizin yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren bağlı ortaklıkları Akfenhes, Akfenres. Akfen Toptan ve Holding'e devrinin ardından Karine GES'in toplam yüzde 20 hissesi için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile 100 milyon Amerikan Doları karşılığında Ortaklık Sözleşmesi imzaladık. Buna göre. Akfen Yenilenebilir Enerji adı altında yeniden yapılandırılan enerji şirketimize EBRD tarafından aktarılacak tutarlar halen devam eden yatırımlar ve bundan sonra karar verilecek yeni yatırımların gerçekleştirilmesinde kullanılacak. Akfen olarak, yenilebilir enerji alanında yapacağımız yatırımlar ile bu alanda en önemli oyunculardan bir tanesi olmayı planlıyoruz. EBRD ile yaptığımız ortaklık sözleşmesini bunun önemli bir adımı olarak konumlandırabiliriz.
Ankara Başkent