24 / 11 / 2024

Akıllı binalar hasta ediyor!

Akıllı binalar hasta ediyor!

Dışarıyla bağlantısı olmayan binalar, mantar astım ya da virüslerle bulaşan hastalıkların yanı sıra psikolojik rahatsızlıklara da neden olabiliyor. Alan daralmasıyla birlikte kendini kısıtlanmış hisseden insan saldırgan bir yapı kazanıyor.




Büyük iş ve alışveriş merkezleri, konutlar akıllı bina teknolojisiyle inşa edilir oldu. Bu binaların, ısıtma / soğutma havalandırması merkezi sisteme bağlı olarak çalışıyor. Dışarıya açılabilir bir camla irtibatı olmayan bu binaların sağlımıza etkileri neler? Ortopedi Uzmanı Op. Dr. Eyüp Bakmaz, akıllı binaların sağlığımıza etkisini ve insan dostu büro düzenini Aydınlık’a anlattı. Söz Eyüp Bakmaz’da. 

Geçmeyen kuru öksürük, ağız-boğaz ve gözde kuruma ve yanma, nezle, burunda akıntı, hapşırma ve kaşıntı, çeşitli yerlerinizde kaşınma, kabızlık, baş ağrısı, sırt ve bel ağrısı, göğüste sıkışma, sık sık enfeksiyon geçirme gibi belirtiler içinde bulunduğunuz akıllı binanın klima sisteminden kaynaklanabilir.  Erken teşhis ve tedavi edilmediği takdirde kapalı binalarda gözlenen bu belirtiler ileride alerjik rhinit, sinüzit, astım, bronşit, zatürree, verem, kanser, depresyon gibi çeşitli hastalıklara dönüşebilir. Bu nedenle çalıştığımız ve yaşadığımız ortamların klima sistemini iyi öğrenmeli, yaz ve kış ısı ayarı uygun sıcaklıkta tutulmalı, vücut sıcaklığına yakın olmalı, filtreleri zamanı geldiğinde değiştirmeliyiz. 



HASTA BİNA SENDROMU

Amerika’da NBC televizyonunun bir bölümü yeni döşenmiş çok lüks bir binaya taşındığında herkes çok mutlu olmuştu. Ama bir süre sonra çalışanların çoğunda ortak yakınmalar başladı. Baş ağrısı, baş dönmesi, yorgunluk, nefes darlığı... Üstelik, NBC mensuplarının sanki sözleşmiş gibi hafta sonlarında bu yakınmaları kayboluyordu. Verim düşmeye, insanların yakınmaları artmaya başlayınca yöneticiler durumu araştırmaya karar verdiler. Sonuçta bunun kapalı havalandırma sistemi, kapalı pencereler ve diğer enerji tasarrufu araçlarıyla daha da belirginleşen uluslararası bir sorunun en belirgin örneklerinden biri olduğu anlaşıldı ve NBC’nin bu bölümü başka bir binaya taşınmak zorunda kaldı.Medya devi NBC’yi yerinden eden bu uluslararası sorun, dev plazalarda, lüks iş merkezlerinde çalışan milyonlarca insanı pençesine almış olan “hasta bina sendromu”ydu. Gelişmiş ülkelerde insanların zamanlarının yüzde 95’ten fazlasını kapalı mekanlarda geçirdiği hesaba katıldığında, hemen tüm insanları ilgilendiren önemli bir toplum sağlığı sorunu olduğu anlaşılır. Eskiden hava kirliliği deyince aklımıza sadece fabrikalar, yoğun trafik, sis gibi dış hava kirliliği gelirken, artık evler, bürolar gibi kapalı ortamların havasının da kirlenebileceğini ve sağlığımız için ciddi tehlikeler yaratabileceğini biliyoruz. 



SALDIRGANLAŞTIRIYOR

Isıtma ve havalandırma sistemlerinde yaşayan belirli organizmalar, birçok rahatsızlığa yol açabiliyor. Mantar, astım ve aşırı duyarlılık bunlardan bazıları. Bina havalandırma sistemlerinde nezle ve grip virüsleri bulunabiliyor. Hasta bina, yüksek seviyede insan sağlığına zararlı olabilecek kanserojen organik bileşikler içeren binalar için kullanılan bir tanım. Akıllı binalar aynı zamanda sosyal ve psikolojik sorunlar da yaratabiliyor.Yüksek yapılar insanların korunma gereksinimine yeterince yanıt veremiyor. Alan daralmasıyla birlikte kendini kısıtlanmış hisseden insan saldırgan bir yapı kazanıyor. İnsanlar birbirlerine ve yaşadıkları çevreye zarar veren eylemlere başvuruyorlar. Çok yüksek binalar yükseklik korkusunu da güçlendiriyor. Pencere açılmadığı için verilen havanın yetmeyeceği hissinden kaynaklanan havasız kalma korkusu gibi geçici duygular yaşanabiliyor.


İşyerinde çalışırken bunlara dikkat edin


- Düzenli olarak farklı duruşlar deneyin. Aynı pozisyonda uzun süre kalmayın.

- Klavye kullanırken en az biçimde güç sarfedin.

- Telefon, fare gibi çalışma araçlarına uzanırken zorlayıcı hareketlerden kaçının.

- Dirsek, önkol ve bileklerin sert yüzeylere dayanmasından kaçının.

- Gün içinde kısa molalar verin; kas ve eklemlere dinlenme ve yenilenme fırsatı tanıyın.

- Aynı kasların aşırı kullanımı engellemek için farklı kas gruplarını çalıştıracak işleri dönüşümlü olarak yapın.

- Zaman zaman farenin bulunduğu yeri değiştirerek -sağdan sola alarak- farklı elleri kullanmak ve farklı kasları çalıştırmak fazla çalışmadan dolayı sakatlanma riskini azaltacaktır.

- Gözlerinizi bir süre için kapatarak, uzaklara bakarak ve sürekli kırparak dinlendirin.

- Gün boyunca belirli aralıklarla ayağa kalkın ve koltuğunuzu ayarlayın. Koltuğun ayarının değiştirmek eklemlerin duruş değiştirmesini sağlar ve böylece koltuğun neden olduğu kas gerilmelerini ve doku ezilmelerini engeller. Hiçbir pozisyonun uzun süre ideal kalamayacağı unutulmamalıdır.

- Her yarım saatte bir 30-60 saniyelik gerilme egzersizleri, kan dolaşımını düzenler. Bu tür egzersizler belirli bir pozisyonda uzun süre oturmaktan doğan rahatsızlığı azaltır, verimliliği arttırır ve hata yapmayı önler.


Çalışma alanı nasıl düzenlenmeli?

- Koltuk gibi çalışma alanı da kullanıcıya uygun olmalıdır.

- Çalışma alanının yüksekliği dirsek hizasında olmalıdır. 

- Çok kullanılan malzemeler kolay erişilebilecek bir uzaklıkta bulundurulmalıdır. 

- Çalışma alanının düzenlenmesinde en iyi biçim yarım daireler şeklinde yerleşimdir.   

- Klavye ve fare kullanırken kol vücudun yanında serbestçe sarkar, dirsek dik açı yapar ve bilekler düz olarak uzanır durumda olmalıdırlar.

- Fare klavye ile aynı seviyede ve kolay ulaşılabilir bir mesafede olmalıdır.

- Klavye ve farenin dirsek hizasında bulunmasını sağlamak için ayarlanabilir sürgülü yüzeyler kullanılır. Bu ek yüzeylerin bacak - masa uzaklığını rahatsız edecek biçimde azaltmamasına dikkat edilmelidir. 

- Monitör gözlerden en az 65 cm uzakta olmalıdır. Genel olarak monitörü mümkün oldukça uzağa yerleştirmek ve yazı karakteri boyutunu arttırmak tavsiye edilir.

- Ekran görüş alanı gözün yatay görme hizasından 15° ve 50° açıları arasında bulunmalıdır.

- Birçok bilgisayar kullanıcısı göz kuruluğundan şikayet etmektedirler. Monitörün daha aşağıda yerleştirilmesi göz küresinin daha az atmosfere maruz kalmasını ve buharlaşmayla gözyaşının eksilmesini de engelleyecektir.

- Monitör üst kısmı altından daha geride kalacak biçimde arkaya doğru eğik durmalıdır.



Aydınlık Gazetesi


Geri Dön